Aydın ENGİN
Galiba 1983 ilkbaharıydı. Frankfurt’ta, tıklım tıklım dolu, kocaman bir sinema salonunda Richard Attenborough’un yönettiği, Ben Kinsley’in Gandi’yi oynadığı, 8 Oscar’lı “Anıt Filmi” izliyorum. Hollywood ürünü, ancak Hollywood klişelerine teslim olmamış bir Gandi biyografisi
Koltuğa çakılmışım. Ola ki bir ayrıntıyı kaçırırım kaygısıyla neredeyse soluğumu tutmuşum.
Gandi’nin ünlü Tuz Yürüyüşü başladı. İngiliz emperyalizminin deniz tuzuna bile el koyduğu sömürgesi Hindistan’da emperyalizme karşı en önemli, en anlamlı mücadelelerden birinin simgesi bir kitle eylemi: Tuz Yürüyüşü...
Sosyalizme ilk ve ürkek adımları attığımız 1960 başlarında biz ham gençleri çaktırmadan eğiten, bilgilendiren Sadun Aren öğretmenimizin tarihin akışını değiştiren bir sivil itaatsizlik örneği olarak örnek verdiği “Tuz Yürüyüşü”nü duymuşluğum var. Ama şimdi duymuyor görüyor, gözlüyorum.
Gandi ve kadınlı erkekli 83 özgürlük savaşçısı İngiliz sömürge yönetiminin tuz tekelini kırmak için Ahmedabad kentinin varoşlarından yola çıktılar. Daha ilk adımlarında yan sokaklardan iki, üç, beş, on beş Hintli yürüyüş koluna katıldı. Ahmedabad bitti, uçsuz bucaksız kırlara çıkıldı. Anayola açılan incecik, toprak köy yollarından on, yirmi, elli, yüz Hintli, küçücük derecikler gibi akıp anayoldaki ırmağa kavuştular ve birlikte akmaya başladılar.
Hint Okyanusu kıyılarına 400 kilometre var. Yol boyunda daracık, toprak, çoğu çamurlu köy yollarından yüz, üç yüz, beş yüz, bin Hintliden oluşan dereler ırmağa akıyorlar. Irmak coşkun akıyor.
400 kilometre aktı o ırmak. Gitgide büyüyerek, derecikleri, dereleri içine alarak, köpürerek, çağlayarak aktı.
Okyanus kıyısına vardılar. Mahatma Gandi kıyıda birikmiş henüz ıslak tuz serpintilerinden birine uzandı; eğildi, bir tutam tuz aldı.
Hindistan, emperyalizme karşı verdiği bağımsızlık savaşını o an kazanmıştı.
İnanın ya da inanmayın, ama okuyun:
Kendimizi tutamadık.
Evet, tutamadık. Filmi birlikte seyrettiğim arkadaşım, Alman Komünist Partisi üyesi Winfried Baumgaertner’le birlikte ayağa kalktık ve alkışlamaya başladık. Yanımızdaki, yöremizdekiler önce “Ne yapıyor bu adamlar” dercesine şaşkın bakıştılar. Sonra...
Sonra onlar da ayağa kalktı. Önümüzdeki, arkamızdaki sıralar da ayağa kalktı. Film sürüyor, güzelim ayrıntılar art arda akıyor ama seyreden kim!..
1983 ilkbaharında, Frankfurt’ta bir sinema salonunda gözleri sevinç ve gurur yaşlarıyla nemlenmiş koca bir salon dolusu seyirci ayağa kalktı, sevinci ve gururu alkışa dönüştürdü...
***
Yıllar öncesinde kalmış bu anı, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Gandi’ye benzetilmesinden, “Gandi Kemal” filan diye anılmasından kaynaklanmıyor.
Ben, Ahmetabad kenti varoşlarının ara sokaklarından akmaya başlayan ve yürüyüş kolunu ırmağa dönüştüren iki, üç, beş, on kişilik dereciklerden; ardından 400 kilometrelik yol boyunca ırmağa akan ve ırmağı önlenemez bir güce yükselten yüz, beş yüz, sekiz yüz, bin, on bin kişilik kadın ve erkeğin oluşturduğu derelerden söz ediyorum...
Ankara varoşlarının dar sokaklarından başlayıp, Kızılcahamam, Gerede, Bolu, Düzce, Adapazarı, İzmit, Gebze, Dilovası’nı anayola bağlayan yollardan akacak, “Adalet ırmağı”na kavuşacak kadınlı erkekli derelerin düşünü kuruyorum.
Önce Maltepe mapushanesi önünde bir menderes yapıp, Silivri Mapushanesi’nin yüksek duvarlarını yalayıp Edirne Yüksek Güvenlikli Ceza ve İnfaz Kurumu önüne kadar akan kadınlı erkekli bir ırmağın düşünü...
Bir de çok ağrıyan belimle bu ırmağa neresinden kavuşayım ve acep kaç kilometre yürüyebilirimin hesabını...
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları






















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021