Aydın ENGİN
Çağımızda devlet denen yönetim ya da egemenlik aygıtının üç temel bileşeni var: Yasama, yürütme, yargı.
Kendini çağdaş dünyanın bir halkası olarak tanımlayan Türkiye Cumhuriyeti devletinde de bu böyle...
İdi...
Önce "Türk tipi başkanlık sistemi" denen ucube ile yasama erki işlevsizleştirildi; yargı erkinin bağımsızlığı iğdiş edildi.
Meclis'in yürütme erki üstündeki denetim yetkisi budandıkça budandı ve adeta parlamentoculuk oynayan bir "seçilmişler toplantısı"na dönüştürüldü.
Çağdaş devlet örgütlenmesinin olmazsa olmazı "Kuvvetler ayrılığı" ilkesi böylece "varmış gibi" mertebesine indirildi. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin alabildiğine silikleştirildiği bir başkanlık sistemi ise artık demokrasiden gitgide ve hızla uzaklaşan bir tek adamyönetimidir.
* * *
Yukarıdaki iç karartıcı tablonun yasama erki yani Meclis ayağı siyasetle az ilgilenenlerin bile gözleyebileceği ölçüde ortada ve belirgin. Meclis (yani MHP desteği ile daha da güçlenmiş AKP çoğunluğu) adeta Saray'dan gelen yasa tasarılarının göstermelik bir tartışma ve bazı usûl gerekleri yerine getirildikten sonra onaylandığı bir kuruma dönüştü.
Buna karşılık yüksek yargı için bu durum, o kadar açık seçik değil. En azından yüksek yargı kurumlarına az yada çok umut bağlayanlar çıkabiliyor.
Peki yargı erkinin "birinci derece mahkemeler" diye adlandırılan ve saçma gerekçelere dayanan hükümler; savcıların iddianame adı altında polis fezlekelerini "kes-yapıştır" tekniği ile iddianameye dönüştürdükleri sözüm ona hukuk belgelerindeki aksaklıklar, kusurlar hatta suç sınırında kararlar yüksek yargı dediğimiz üst yargı organlarında düzeltilebiliyor mu?
Soruya "Evet" diyen örnek versin de bilelim.
Ben açık seçik "Hayır" diyenlerdenim. Dileyene, meraklısına, ikna olmayana çok sayıda örnek verebilirim.
* * *
Türkiye yargı erkinde "yüksek yargı" diye nitelenen beş kurum var:
Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, Anayasa Makemesi ve...
...ve Yüksek Seçim Kurulu (YSK)...
YSK'yı bilerek sona bıraktım.
Şu günlerde yediğimiz içtiğimiz seçim oldu ya; sohbetlerimizde seçim ve sonuçları ötesinde bir şey konuşamaz olduk ya; ilçe seçim kurullarını, il seçim kurullarını filan boş verip gözlerimizi en tepeye diktik ya...
İşte o "en tepede", 31 Mart 2019 yerel seçimlerini hukuka uygun, adaletten sapmamış, yasaların dışına taşmamış bir sonuca bağlayacak olan Yüksek Seçim Kurulu var.
Bu gün 17 Nisan 2019.
Seçimin üstünde tastamam 17 gün geçti.
Türkiye'de seçimin güvenliği, adalete uygunluğu ve mümkün olan en kısa sürede sonuca bağlanması için oluşturulmuş bir yüksek yargı kurumu 17 gündür bir seçimi sonuçlandıramıyor. (Yoksa "sonuçlandırmıyor" mu demeli?)
YSK bugün Türkiye'nin yüksek yargısının gerçek bir aynasıdır. Onun aynasında Türkiye yargı erkini görüyoruz.
Yargılandığımızda (Yargıtay), devlet karşısında hak aramaya yöneldiğimizde (Danıştay), vergilerimizin nereye ve nasıl harcandığını bilmek istediğimizde (Sayıştay), Anayasa çiğnendiğinde (Anayasa Mahkemesi) yurttaşın son söz, son karar için sığınacağı yüksek yargının günümüzdeki aynası kendisi de bir yüksek yargı kurumu olan Yüksek Seçim Kurulu'dur.
İtirazı olan?
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları













































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021