Aydın ENGİN
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nin (ACM) daracık salonunda Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak ve adlarını not etmeyi unuttuğum sanıkların duruşmasını izliyorum.
Sürekli biz izleyenleri tehdit eden bir yargıç, sık sık "Konuşmayın, dikkatim dağılıyor. Konuşanı dışarı atarım" diyor. İyi de konuşan filan yok. Olsa duymamamız olanaksız. Zaten küçükücük salondayız, bir avuç izleyici sıkış tıkış oturmuşuz. Fısıldayan bile duyuluyor. Dedim 'a, konuşan filan yok'. Olsun, mahkeme başkanı duyuyor(muş).
Ruhsuz, bir duruşma sürüyor. Ahmet Altan salonda yok. Silivri zindanında bir kameranın karşısına geçmiş, Yargıtay'ın bozma kararı üstüne konuşuyor. Bize de küçücük bir ekrandan ve duyulmayan bir ses düzeninden Ahmet Altan arkadaşımızın sözlerini duymaya çabalamak düşüyor.
Başka koşullarda olsa "dersimiz hukuk" derdim.
Okuyun:
"Bu davanın başından beri imkansızı gerçekleştirmeye, fikirleri yargılamaya çalışıyorsunuz. Bunu başarmak mümkün değildir. Fikirlerin sınırsızlığı yargının sınırları içine sığmaz çünkü. Yargının sınırları vardır ve o sınırlar sadece eylemleri yargılamaya imkan verir. Fikirleri yargılamaya çalışıp eylemle fikir arasındaki derin farklılığı yok saydığınızda fikirleri sınırlı, yargıyı sınırsız hale getirirsiniz (...) Üç yıldır ben karşımda intihar eden, kan revan içinde bir yargı görüyorum..."
Bu taş gibi ağır sözler duruşma savcısının, üç kişilik yargıçlar heyetinin yüzünde kıl bile oynatmıyor. Sıkıntıyla dinliyorlar. Bir an önce bitsin istiyorlar. Mahkeme başkanı "Yargıtay kararına ne diyorsunuz, siz sadece onu söyleyin" diye Ahmet Altan'ı da, Nazlı Ilıcak'ı da, Mehmet Altan'ı da, öteki sanıkları da, avukatları da sık sık uyarıyor. Hukuku bir lana bırakmış, kuru kanun maddelerine tutsak olarak yargılama yürüten mahkeme tahliye taleplerini reddedip, duruşmayı 4 Kasım'a erteliyor.
Salonu boşaltıyoruz ve soluk bile almadan Silivri'de aynı saatlerde sürmekte olan "Gezi Davası"nda olup biteni öğrenmeye çabalıyoruz. Asıl da AKP iktidarının ve onun yargısının rehini, davanın tek tutuklu sanığı Osman Kavala hakkındaki kararı bilmek istiyoruz.
(Ne hazin. "Osman'ı ve öteki sanıkları hangi somut suç kanıtlarına dayanarak yargılıyorsunuz" diye ısrarla, inatla soracağımıza "Acaba Osman Kavala için nihayet bir tahliye kararı çıkar mı" sorusuna cevap arıyoruz. Bu hukuku çöp kutusuna atıp intikam yargılamasına dönüşmüş davada sevinme sebebimiz tahliyeye fit olmaya kadar inmiş. Çok hazin).
Silivri'den haber geliyor: Osman Kavala'nın tutukluluğunun devamına ve bir sonraki duruşmanın 24-25 Aralık'ta görülmesine...
24 - 25 Aralık öyle mi?
Mutlu noeller Osman...
* * *
Bir kulağımız Ahmet Altan'ın, Nazlı Ilıcak'ın yargılandığı davadaydı.
Bir kulağımız Silivri'den gelecek bir haberi dinlemeye çalışıyordu.
Bir kulağımız da...
Üç kulak mı oldu?
Olsun.
Dün biz çok kulaklıydık. Üç, dört, beş, on kulaklı...
Bir ara, bir boşluk bulup T24'ü arıyoruz: "Suriye üstüne yeni ve besbelli uğursuz bir gelişme var mı?"
Bir ara, bir boşluk bulup Silivri'deki meslektaşlarımızı arıyoruz.
- Osman Kavala için karar verildi mi?
Bir ara, bir fırsat bulup Almanya'daki bir kaç meslektaşa taciz edercesine telefon ediyoruz.
- Trump'dan yeni saçmalıklar geldi mi? Pentagon - Trump itiş kakışında ağır basan bir taraf oldu mu?
Bir ara, bir boşluk bulup kulağımızı meslektaşlarımızdan gelen telefonlara uzatıyoruz.
- Aydın abi, sence Tayyip Erdoğan her şeyi göze alıp Suriye'ye dalacak mı?
- Aydın bey, ABD Kuzey Suriye'deki hava sahasına tek başına el koydu. Hava desteği olmaksızın bir kara harekatının sonuçları ne olur?
- Aydın, Suriye'de Esat yönetimi Kürtlerle masaya oturmak üzere PYD yönetimine öneri götürmüş. PYD sözcüleri de reddetmemişler. Ne dersin bundan bir şey çıkar mı?
Hepsine hemen hemen aynı cevabı verdim:
- Bu sorular, asıl sorulması gerekeni gölgeliyor. Bana "Türkiye neden Suriye'ye girip, kuzeyinde 500 küsür kilometre uzunluğunda, 30 kilometre derinliğindeki bir bölgeyi işgal etmek istiyor ve askeri bir operasyon yapıyoruz derken, neden daha şimdiden o bölgede resmen bir İlahiyat Fakültesi bir de İktisadi Bilimler Yüksek Okulu kurmak için KHK yayınlıyor ve oralada yerleştireceği Sünni Araplar için köyler, kasabalar kurmak üzere TOKİ'ye hazırlık yaptırıyor" diye sorsanıza...
Ne hazin. hiçbiri böyle bir soru sormadı.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021