DOĞAN ÖZGÜDEN
Parlamento çalışmalarını izlemek, değerlendirmek, gerektiğinde eleştirmek bizim meslekte sadece parlamento muhabirlerinin değil, yayın yönetmeninden düzeltmenine dek her gazetecinin üzerine titrediği konulardır. Çünkü ülkenin ve tüm yurttaşların bugününü ve yarınını ilgilendiren yaşamsal kararların son merciidir parlamento…
Eğer göçmen ya da sürgün gazeteciyseniz, sadece geldiğiniz ülkenin değil, yaşamakta olduğunuz ülkenin parlamentosunda olup bitenler de başlıca kaygılarınızdandır. Hele bizim gibi federal meclisinden bölge meclislerine kadar toplam altı parlamentonun var olduğu Belçika gibi bir ülkedeyseniz, antenlerinizi daha geniş açmak, eğer o ülkenin iki diline birden hakim değilseniz, dilini bilmediğiniz bir bölgenin parlamentosunda neler olup bittiğini izlemek için sık sık bilgisayarda otomatik çeviri programlarına baş vurmak zorundasınız.
Tabii bir de Brüksel’de üstlenmiş Avrupa Parlamentosu… Onun tüm belgeleri en kısa zamanda 24 dile birden çevrildiği için pek sorun yok…
Belçika’nın federal parlamentodan sonra en güçlü parlamentosu bittabi ülke nüfusunun çoğunluğunu temsil eden Flaman Parlamentosu. Dün bu parlamentoda normal yasama çalışmalarının dışında, saat 16’dan itibaren Brüksel Kürt Enstitüsü’nün 40. kuruluş yıldönümünü kutlama toplantısı vardı. Toplantıya gitmeye hazırlanırken bilgisayar ekranına arka arkaya bir flaş düşmeye başladı. Bir bomba ihbarı yapıldığı için parlamento çalışmaları askıya alınmış, bina derhal boşaltılarak iz süren köpeklerle bomba araması başlatılmış, bittabi Kürt arkadaşların günlerdir hazırlığını yaptıkları kutlama toplantısı da iptal edilmiş.
40 yıldan beri daima güçbirliği ve dayanışma içinde olduğumuz Brüksel Kürt Enstitüsü’nün hedef olduğu kaçıncı saldırı ya da tehdit?
1998’de Suriye'yi terk etmeye mecbur edilen Abdullah Öcalan’ın İtalya’da konakladığı günlerde Türk yöneticilerinin saldırgan demeçleri, Türk gazetelerinin ve televizyonlarının kışkırtıcı yayınları yüzünden Brüksel Kürt Enstitüsü ve Avrupa Kürt Dernekleri Federasyonu üyesi Kürdistan Kültür Derneği lokalleri ateşe verilmişti.
Kürt ve Ermeni lokallerine ve işyerlerine vahşi saldırıların daha sonraki yıllarda da ardı arkası kesilmedi. Brüksel Kürt Enstitüsü üç yıl önce, 17 Kasım 2016’da da Türk bayraklarıyla donatılmış onlarca arabayla faşist sloganlar atarak gelen Erdoğan taraftarlarının yangın bombalı saldırısına uğramıştı.
Jurnalci SETA’nın yurt dışındaki muhalif gazetecileri, Kürt örgütlerini hedef gösteren raporlar yayınlamasından sonra benzeri yeni saldırıların olması her daim mümkün.
Bu satırları yazarken Brüksel Kürt Enstitüsü olayla ilgili bir açıklama yaparak bu provokasyonun, tam da Türk Ordusu’nun Rojava’ya saldırmaya hazırlandığı bir sırada Kürtlerin sesinin Flaman Parlamentosu’nda duyulmasını engellemek amacıyla düzenlenmiş olabileceğini duyurdu.
Evet, Flaman Parlamentosu’nda bu engelleme yapılırken, Brüksel’den 3 bin kilometre uzakta, Türkiye’nin başkenti Ankara’da bir başka parlamento, yani Türkiye Büyük Millet Meclisi utanç verici bir kararla Türk Ordusu’nun Suriye Kürdistanı’na saldırmasına onay veren tezkereyi onaylıyordu.
Tayyip Erdoğan’ın bindirilmiş kıtaları gibi hareket eden AKP ve MHP milletvekillerinin, hattâ çakma demokrat İYİP milletvekillerinin tezkereye “evet” oyu vermelerinin şaşırtıcı bir yanı yoktu. Ama ana muhalefet partisi CHP’nin böylesi bir insan kasaplığına ortak olması karşısında isyan etmemek mümkün değil.
CHP’nin Yenikapı ruhuna endeksli genel başkanı Kılıçdaroğlu, oylama öncesi yaptığı bir konuşmada hiç sıkılmadan, utanmadan şunu söyleyebilmişti: “Annelerin canı yanmasın diye içimiz yana yana Suriye ve Irak tezkeresine 'evet' diyeceğiz.”
Ya ordu Suriye’ye girdikten sonra hem Kürt halkından, hem de Türk Ordusu’ndan kırılacak olanların analarının canı yanmayacak mı? Dahası, analar oğullarının ölümüne ağıt yakmaya dahi vakit bulamadan bombardıman altında can vermeyecek mi?
Ya Türk ordusunun işgali altında Kürtlerden boşaltılan yerlere yerleştirilecek ümmetçi teröristlerin, örneğin Kürtler tarafından Suriye haritasından silinmiş olan İŞİD’in geriye kalan kasap ve işkencecilerinin yapacakları zulüm, dökecekleri kan?
Son seçimlerdeki “metropoller zaferi”ni tamamen Kürtlerin ve HDP’nin desteğine borçlu olan Kılıçdaroğlu ve partisi, tezkereye oy vermekle, en az Kürtleri arkadan vuran Trump kadar büyük bir ihanette bulunmuştur.
Tüm demokrasiden ve barıştan yana olan gazetecilerin yaptığı gibi Suriye Kürdistanı’na olası saldırıya “evet” diyen tüm partileri, özellikle de CHP’yi facebook’ta eleştirdiğimizde “Suriye Kürdistanı” ifadesi kullanmamıza karşı çıkanlar oldu…
Yıllardır söylediğimizi tekrarlıyoruz:
Irak'ta varlığı anayasayla tanınmış, Türk Devleti'nin de resmi ilişkide olduğu bir Irak Kürdistanı vardır. Tayyip'in işgal etmeye kalkıştığı Suriye'nin kuzeyi de Suriye Kürdistanı, Kürtçe adıyla Rojava'dır.
Unutulmasın ki, Irak da, Suriye de Birinci Dünya Savaşı sonunda emperyalist güçlerin harita üzerinde cetvel ve pergelle, Kürt halkının varlığını hiçe sayarak oluşturdukları yapma devletlerdir.
Suriye'de İŞİD gericiliğini yenen ve özerk statüde yaşamayı hak eden Kürt halkının iradesine, tıpkı geç de olsa Irak'taki kardeşlerine yapıldığı gibi, saygı gösterilmelidir. Bu iradeyi silah zoruyla hiçe sayarak Rojava'yı işgal etmek bir insanlık suçudur.
Tayyip ve onun Bahçeli’den Akşener’e ve Kılıçdaroğlu’na uzanan suç ortakları bu satırları yazdığım sırada başladığı duyurulan işgalin coşkusu içinde olabilir, kendilerine güvenip oy veren kitleleri de şoven ve ümmetçi nutuklarla kendi suçlarına ortak kılmak için her türlü yalan ve iftiraya başvurabilir.
Ama bu operasyonun Türkiye dışındaki tüm devletlerde nasıl bir dehşet ve panik yarattığını görmemek için kör olmak gerek… Rusya’dan İran’a, Fransa’dan İngiltere’ye, tüm ülkeler Rojava’nın işgaline karşı… Şu satırları yazarken Avrupa Parlamentosu’nun ve BM Güvenlik Konseyi’nin olağanüstü toplantıya çağrıldığı haberi geldi.
Ama şunu da unutmamak gerekir ki, tüm bu karşı çıkışların arkasındaki asıl neden, mazlum Rojava Kürtleri’nin kırılmasına duyulan tepki değil, onların elinde esir olmaktan kurtulan İŞİD teröristlerinin özellikle Avrupa’nın başına bela olması, hattâ İdlib’te Türkiye’nin himayesinde mevzilenmiş diğer ümmetçilerle birlik olup Suriye’de yeni fesat ocakları oluşturması ihtimalinin yarattığı korkudur.
İslamcı terörizm, çok değil, daha bir hafta önce Fransa’nın başkentinde, o bir çok polisiye romana ve filme konu olan efsanevi Paris Emniyet Müdürlüğü’nün bağrında kaç polisi vurdu.
Panik böylesine büyük ki, örneğin Belçika’da polis ve ordu kadrolarına alınmış müslümanlardan 50 kadarının, içlerinde beş astsubay da olmak üzere, uzun süredir radikalleştiklerine dair istihbarat birimlerinin raporu ilk kez ana akım medyaya yansıdı.
Hiç kuşku yok ki, tüm bu nedenlerle, Avrupa Birliği kurumları, Avrupa Konseyi, belki de NATO Rojava operasyonuna tepki göstereceklerdir.
Ama şurası bir gerçek ki, bu tepkilerin ardındaki asıl neden halklar arasında barışı, Suriye Kürdistanı halkının özgür iradesini savunmak, Tayyip ve şürekâsının müstevli emellerine karşı çıkmak olmayacaktır. Tüm dertleri Avrupa kapılarına ve sahillerine yeni mülteci kitlelerinin dayanmasına, İŞİD teröristlerinin kendi metropollerini yeniden cehenneme döndürmesine engel olabilmektir.
Örneğin Tayyip takımının muhalefetteyken yıllarca “siyonizmin ajanı” diye küfrettiği Avrupa Birliği… İktidar olduktan sonra Tayyip geçmişte söylediklerini bir kalemde silip, sırf kendini olası bir askeri müdahaleye karşı güvenceye almak için Avrupa Birliği’ne üyelik başvurusu yaptığında, bu iktidarın gerçek niteliği ve uzun vadeli hain emelleri konusunda yaptığımız uyarıları dinleyen olmadı.
2004 yılında Türkiye ile üyelik görüşmelerinin başlatılması önerisi önlerine geldiğinde, başta sosyalistler ve yeşiller olmak üzere, Avrupa Parlamentosu milletvekillerinin sadece olumlu oy vermekle kalmayıp “Evet” ya da “Evet” anlamına gelen “Yes”, “Oui” yazılı pankartlar açarak genel kurul salonunu nasıl bir panayıra dönüştürdüklerini unutmak mümkün mü?
Kaldı ki, son seçimlerden sonra yeni oluşan Avrupa Parlamentosu milletvekillerinin nasıl tarihsel bir tahrifçilik ve inkarcılık içinde olduğu aldıkları son bir kararla alenen ortaya çıkmış bulunuyor.
Evet, Avrupa Parlamentosu 19 Eylül tarihli oturumunda “Avrupa’nın geleceği için geçmişi anımsamanın önemi” konulu bir karar almış bulunuyor. Aşırı sağcı milletvekilleri kadar sosyalist ve yeşillerin büyük bir bölümünün de desteğiyle alınan kararda Avrupa Birliği projesinin II. Dünya Savaşı'nın harabelerinde doğduğu vurgulandıktan sonra büyük bir tahrifat yapılarak komünizm ile nazizm aynı kefeye konuyor, daha da ileri gidilerek II. Dünya Savaşı’nın başlamasından Hitler Almanyası’na eşit düzeyde Sovyetler Birliği’nin de sorumlu olduğu iddia ediliyor.
Art niyet o denli açık ki, kararda nazizm ve Hitler Almanyası sadece 19 referansla suçlanırken, Sovyetler Birliği ve komünizmin suçluluğu konusunda 31 referans veriliyor. 23 Ağustos 1939 tarihli Molotov-Ribbentrop saldırmazlık paktının dünya egemenliği amaçlayan iki totaliter rejim tarafından Avrupa'yı iki ayrı nüfuz alanına bölme amacıyla imzalandığı ve II. Dünya Savaşı’nın aslında o tarihte başladığı iddia ediliyor.
Avrupa Parlamentosu’nun sahtekârlığını Independent gazetesi’nin 1 Ekim 2019 tarihli sayısında John Laughland şöyle açığa çıkarıyor:
“Aksine, o günün liderleri, tıpkı daha sonraki tarihçiler gibi, savaşın patlak verdiği tarihin 23 Ağustos 1939 değil, ondan bir yıl önce Britanya ve Fransa'nın, İtalya ve Almanya'yla müzakereye oturup Hitler'in Çekoslovakya'yı parçalamasına onay verdiği 28-29 Eylül 1938 olduğunu söylüyor. Bu sayededir ki Hitler önce Südetler'i, ardından da 1939 Mart'ında Bohemya ve Moravya'nın (Prag dahil) tamamını ele geçirmiştir.
“Kaldı ki Nürnberg mahkemelerinde fetih amaçlı bir savaş planlayıp yürüttükleri için sadece Nazi liderleri yargılanmıştı, başka hiçbir devlet bununla suçlanmış ya da hüküm giymiş değildi… Birleşmiş Milletler 1945’te fetih amaçlı savaşlara karşı olma temelinde kurulmuştu ve SSCB, dünyayı fetih amaçlı savaşlara karşı korumakla görevlendirilen Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesinden biriydi. Eğer SSCB, Avrupa Parlamentosu'nun bugünlerde söylediği gibi, savaşı başlatmak konusunda en az Almanya kadar suçlu idiyse, mantıken, bugünün uluslararası sisteminin temeli olan Birleşmiş Milletler’in, bir suç örgütü olduğu gerekçesiyle dağıtılması gerekir.”
Avrupa Parlamentosu kararı, daha da ileri giderek, işi komünizme atfedilen sembollerin yasaklanmasını istemeye kadar vardırıyor. Yani yıllarca işçi sınıfı mücadelelerinin sembolü olmuş bulunan orak-çekiç ve benzerleri de yasaklanabilecek. Bu histeri ortamında, Che Guevara’nın Bolivya’da katledilişinin 52. yıldönümü olan 8 Ekim günü Belçika televizyonlarda onun portresini taşıyan t-shirt’ler giymenin bile giderek yasaklanabileceği, mizahi bir dille de olsa, söz konusu edildi.
Avrupa Parlamentosu’nun kararı öylesine tepki yarattı ki, Belçika’nın Mateo Alaluf, Jacques Aron, Nicolas Bardos, Jean Marie Chauvier, Pierre Galand, Hugues Le Paige, Anne Morelli, Jean Salmon gibi en saygın bilim insanları ve gazetecilerinin de dahil olduğu bir grup aydın, ana akım medyada yayınlanan ortak bir bildiriyle kararı şiddetle eleştirerek bunun saldırgan bir revizyonizmin ve özgürlükleri sınırlama girişiminin ifadesi olduğunu vurguladılar.
Halen Belçika parlamentolarında olduğu gibi Avrupa Parlamentosu’nda da temsil edilen Belçika İşçi Partisi (PTB) ile tarihsel Belçika Komünist Partisi (PCB) de AP kararını şiddetle protesto ettiler.
İkinci Dünya Savaşı’nda Nazi işgaline karşı en güçlü direniş mücadelesini organize etmiş, kahramanca mücadelelerinin ödülü olarak savaş sonrası ilk hükümetlerde yer almış olan Belçika Komünist Partisi gelecek çarşamba günü Avrupa Parlamentosu önünde bir protesto gösterisi örgütlüyor.
Evet, geçtiğimiz hafta parlamenter yaşam, TBMM ile Avrupa Parlamentosu’ndan çıkan yüz karası iki kararla lekelendi.
Avrupa Parlamentosu’nun gülünç kararı elbette, aşırı sağın iktidar olduğu bazı Doğu Avrupa ülkeleri dışında ciddiye alınmaz, mutlaka geri püskürtülür.
Ama Türkiye Parlamentosu’nun kararı sadece Türkiye’nin değil, tüm bölge halklarının büyük acılar yaşamasına neden olacak, bu nedenle de ona oy veren partilerin isimleriyle birlikte, Türkiye tarihine bir utanç belgesi olarak kazınacaktır.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2025
13.07.2025
10.03.2025
30.10.2024
15.10.2024
7.10.2024
25.09.2024
9.09.2024
19.08.2024
8.04.2024