Ekin GÜN
Çin'in Doğu Türkistan'a uyguladığı zulümler Türkiye gündemine uzun bir aradan sonra tekrar girdi. Ramazan dolayısıyla Çin'in Doğu Türkistan'da uyguladığı zulümlerin dozunu artırması ve insanlık sınırını aşması Doğu Türkistan'da yaşanan acıları görmemezlikten gelmemiz gerektiğini bize söylüyor.
Son zamanlarda Doğu Türkistan'a ait olduğu belirtilen insan ölümlerinin kamuoyunda paylaşılması her ne kadar bu fotoğrafların Doğu Türkistan'a ait olmadığının iddia edilmesiyle durum başka bir boyut kazansa da bir gerçek var ki Çin'in Doğu Türkistan'a uyguladığı bu zulmün yeni bir zulüm olmadığı. Kamuoyunda paylaşılan fotoğrafların bir kısmının Doğu Türkistan'la alakasının olmadığına katılsam da 250 yıldır Çin esaretinde olan Doğu Türkistan'ın buna benzer acılar yaşamadığını söylersek yanılmış oluruz.
Doğu Türkistan meselesine gelmeden önce birtakım sol medya kuruluşunun Doğu Türkistan'da sanki hiç zulüm yokmuşçasına kamuoyuna yayılan fotoğrafların dezanformasyon fotoğraflar olduğuna inandırmaya çalışması orada yaşanan bir insanlık dramını gölgelemeye yetmez. Pek tabiî ki böyle durumlarda bilgi kirliliğinden kaynaklı olarak Doğu Türkistan'a ait olmayan fotoğraflar paylaşılsa da ortada yüzyıllardır süregelen zulmün nedenini araştırmanın ve buna karşı çıkmanın o fotoğrafların yalan olduğunu ispatlamak için harcanan mesaiden daha önemli olduğunu düşünüyorum.
Doğu Türkistan'da yaşanan zulümlerin dozunun artırması 1949'da Çin'de Mao'nun iktidarı ele geçirmesiyle başlıyor. Komünizmin simgeleri arasında yer alan Mao Doğu Türkistan'da asimile olmayı reddeden ve buna karşı direnen Müslüman Türkleri katletme yoluna gitti ve bunun sonucunda ise 1949-1952 yılları arasında 2 milyon 800 bin; 1952-1957 arasında 3 milyon 509 bin; 1958-1960 yılları arasında 6 milyon 700 bin; 1961-1965 yılları arasında 13 milyon 300 bin kişi ya Çin ordusu tarafından katledildi ya da rejimin doğurduğu kıtlık sonucunda öldü.
Ülkede kurulan Çin mahkemeleri sonucunda verilen cezai sistemler de bir o kadar korkutucuydu. Diri diri toprağa gömmelerden tutun da iki bacağı iki ayrı öküze bağlayıp bir insanı ikiye bölmek gibi çeşitli vahşetlerin yaşandığını söyleyebiliriz.
1953 yılında %75 oranında Müslüman olan Doğu Türkistan'da gerçekleştirilen katliamlar ve Çinlilerin buraya devlet politikalarıyla göç etmesi sonucu 1990 yılında %40 Müslüman ve %53 Çinli oranında bir nüfus dağılımı oluşturuldu. Bugün dahi kentlerde Çinliler yaşamaya zorlanırken köylerde ise Uygurlar'ın yaşadığını ve Uygurlar'ın devlet politikasıyla zorla Çinlilerle evlendirilip asimilasyonun da devam ettiğini söyleyebiliriz.
Doğu Türkistan'da hep neden bu tarz zulümlerin olduğu merak edildi. Bu tarz zulümlerin olmasının temel sebebi İslam düşmanlığına dayanan bir gerçek. Çin bölgedeki hakimiyetini ve etkisini artırmak amacıyla İslami kimliği kendine engel olarak gördüğü için bu tarz zulümleri uygulama yoluna gitti ve bunu da katletme dışında çeşitli yöntemlerle uyguladı. Özellikle Doğu Türkistan'da 1966-1976 yılları arasında Mao'nun Kültür Devrimi'yle birlikte en acı on yıl yaşandı. Bugün hala Çin gibi tarihsel benliğine çok önem veren bir ülkede bile Kültür Devrimi'nin tarih kitaplarında yer almaması bu zulümlerin ne derece insanlık suçu olduğunu da gözler önüne seren bir kanıt. Bu on yıl zarfında Camiler yıkıldı, toplu ibadet yasaklandı, Kuran kursları kapatıldı ve bölgeye yerleştirilen Çinliler Müslümanları taciz etmek için her yolu denediler. Okullarda dinsizlik propagandası yapıldı. Ayrıca bütün iletişim araçları vasıtasıyla insanların dinden soğutulmaları için yoğun çaba harcandı. Dini ilimlerin öğrenilmesi ve dini bilgilere sahip öncü kişilerin halkı eğitmeleri ise tamamen yasaklandı. Buna rağmen halkın İslami kimliği yok edilemedi.
İslami kimlik yok edilemedi ama Doğu Türkistan'da bugün tüm üniversitelerin Çince eğitim vermesi ve bundan sadece %20 gibi Müslüman Türklerin yararlanması da durumun ne kadar acı olduğunu gözler önüne seriyor. Ayrıca 30 senede dört alfabesi değiştirilen Doğu Türkistan'da sırf Türkiye ile etkileşim kurulamasın diye İslami alfabeye geri dönüş bile sağlandı.
Zulümlerin 90'lı yıllarda devam etmesi ve özellikle Ramazan ayında bu zulümlerin dozunu giderek artırması olayın kültürel boyutunu bizlere gösteriyor. Doğu Türkistan'da yaşananları daha ayrıntılı okumak için de Doğu Türkistan'ın merhum lideri İsa Yusuf Alptekin'in Türkiye'de yayınlanan “Doğu Türkistan Davası” ve “Unutulan Vatan Doğu Türkistan” adlı kitaplarını tavsiye edebilirim.
İşin kültürel boyutu bu olduğu gibi bir de işin stratejik ve ekonomik boyutu var bunu da SETA'dan Kılıç Buğra Kanat'ın 2013 yılında yazdığı bir yazısından okuyalım: “1990'lı yılların sonlarına doğru ekonomik büyümesi iyiden iyiye artan Çin için Doğu Türkistan'ın ekonomik önem ve anlamı daha fazla gündeme gelir oldu. Öncelikle bölgedeki yeraltı kaynakları sürekli üretime odaklanan Çin sanayisine enerji sağlayan kaynaklardan biri olması açısından özel önem kazanmıştı. Bunun yanında her ne kadar Çin ticaretinin büyük bir bölümünü ekonomik açılımın sağlandığı Güney bölgelerinde yürütmeye çalışsa da özellikle Orta Asya Cumhuriyetleri'nin bağımsızlığını ilan etmesinden sonra bu bölgede ortaya çıkan yeni pazarlar ve bu ülkelerde var olan doğal gaz ve petrol yatakları enerji konusunda 1993 yılından itibaren dışa bağımlı olmaya başlayan ve Ortadoğu'daki kaynaklara hâkimiyet açısından geç kaldığını düşünen Çin için kritik hale gelmişti.”
Şangay Beşlisi'nin de neden oluşturulduğunu anlatan Kılıç Buğra Kanat konuya şöyle devam ediyor: “Çin revize ettiği tehdit algılaması ile Doğu Türkistan'daki “terörizm, bölücülük ve fundamentalizme” karşı “sert darbe” operasyonları ve kampanyaları uygulamaya başlamıştı. Hedef Çin'in siyasi ve ekonomik politikalarını tehlikeye atabilecek her kişi veya grubun bir an önce ortadan kaldırılmasıydı. Aynı yıllarda Çin Uygur meselesine karşı mücadeleyi uluslararası bir hale getirmeye de başladı. Önce bölgeye komşu Orta Asya Cumhuriyetleri ile yaptığı anlaşmalar ile bu ülkelerdeki Uygur faaliyetini durdururken bir yandan da bu ülkelere sığınmak zorunda kalan Uygurların Çin'e iadesini sağladı. Şangay İşbirliği Örgütü'nün nüvesi olan Şangay Beşlisi işte böyle bir ortamda bir yandan sınır problemlerinin çözümü öte yandan da Uygur meselesine karşı bölgesel bir bastırma siyaseti bulma amacıyla oluşturuldu.”
11 Eylül Saldırısı'nın gerçekleşmesiyle birlikte Doğu Türkistan'a uygulanan zulümlerin küresel dünyada da kabul görmesine bir kanal açtığını anlatan Kılıç Buğra Kanat: “11 Eylül Olayları Uygur Meselesi açısından en önemli dönüm noktalarından birini oluşturacaktı. 2001 yıla kadar bölgesel olarak uyguladığı “sert darbe” operasyonlarıyla tüm Uygurları baskı altına alan Çin yönetimi ABD'nin önderliğinde başlatılan teröre karşı küresel mücadele trenine de ilk binenlerden oldu. 11 Eylül saldırılarından bir ay önce Doğu Türkistan'ı barış, huzur ve refah merkezi olarak dünyaya tanıtmaya çalışan Çinli yöneticiler bir anda bölgenin son 10 seneden beri uluslararası terörist gruplar tarafından bir üs haline getirildiğini ve Uygur teröristlerin Çin'in ekonomik ve toplumsal istikrarını tehdit ettiğini iddia etmeye başladı. Her ne kadar Çin uluslararası profili yüksek Tibet gibi bir başka azınlık problemiyle daha uğraşıyor olsa da terörle mücadele döneminde Müslüman Uygur toplumunu terörle ilişkilendirmek Pekin yönetimi için daha kolay olmuştu. BM ve ABD'nin bazı Uygur örgütlerini terör listesine almasıyla Çin Uygurları bastırmada kendine küresel de bir kanal açmış oldu.” diyor.
Konunun ekonomik boyutuyla ilgili de Kanat şu şekilde konuşuyor: “Öncelikle Orta Asya ile ekonomik ilişkilerde Doğu Türkistan'ın rolü ticaret hacmiyle paralel olarak ciddi bir artış gösterdi. Çin'in Orta Asya'ya daha fazla nüfuz etmek için inşa ettiği otoyollar, demiryolları ve boru hatlarının tümü Doğu Türkistan'dan geçiyordu. Doğu Türkistan'ın bu dönemde jeopolitik olarak sahip olduğu anlam daha da önem kazanmıştı. Zira bu bölgenin Çin topraklarına dâhil olmaması durumunda Çin'in batı ile tüm ulaşımı ya Rusya ya da Hindistan üzerinden yapılmak zorunda kalacaktı. Çin bu dönemde Orta Asya'yı ekonomik olarak kendine bağımlı hale getirirken demografik ve yatırım ataklarıyla bu bölgedeki nüfuzunu da geliştirmeye başladı. Ancak bu gelişmeler yaşanırken Uygurlara karşı ekonomik kalkınma yerine ayrımcılık ve marjinalleştirici politikalar takip edildi. Bu yıllarda Doğu Türkistan'da uygulanan kalkınma programları bölgede Uygurların aleyhine etnik gruplar arasındaki gelir eşitsizliğini daha da derinleştirirken bir demografik asimilasyon girişimini de beraberinde getiriyordu. Bölgeye taşınan Han Çinliler ekonomik kalkınma politikalarının meyvesini yerken Uygurlar kendi yurtlarında garip ve parya bir hale sokuluyordu.”
Günümüze çok yakın bir tarih olan 2009'daki Amerika'nın Pasifik Açılımı'ndan da bahseden Kılıç Buğra Kanat'ın bu konu hakkındaki fikirleri de şöyle: “Bu açılım Amerika'nın bölgede görünürlüğü ve etkisinin artması ve bölge ülkeleriyle yeni tür ekonomik, siyasi ve askeri ilişkiler kurulmasını da içeriyordu. Bu durum Çin için iki sorunu bir arada getiriyordu. Bir yandan ekonomik olarak güçlenen Çin'in güç projeksiyonu yapacağı alana Amerika davetsiz bir misafir girişi yapmıştı. ABD Pasifik ve çevre denizlere müdahil oluyor Çin'in daha önce arka bahçesi olarak gördüğü Burma ve Kamboçya gibi ülkelerle ilişkilerini yeniden kurarak diplomatik anlamda Çin'i zor durumda bırakıyordu. Bu durumda Çin'in doğusunda manevra kabiliyeti oldukça kısıtlanırken (kuzeyinde Rusya güneyinde de Hindistan olduğu için) bazıları için bu güç projeksiyonunun yapılacağı en uygun bölge olarak Orta Asya kalmıştı. Bu bölgeye de uygulanacak tüm projeksiyonlar Doğu Türkistan üzerinden olacaktı. Bu bölgenin destek noktası olması için de Çin'in birlik, bütünlük ve güvenliğinin en güçlü olduğu bölgelerden biri olması ve dolayısıyla da elden geldiğince Çinlileştirmesi gerekiyordu.”
Kılıç Buğra Kanat'ın yazıda bahsetmiş olduğu stratejik ve ekonomik hesapların kültürel olarak gerçekleştirilen asimilasyon politikasıyla birlikte ne anlama geldiğini çok net bir şekilde görebiliyoruz. Birleşmiş Milletler'in “soykırım” tanımına göre Doğu Türkistan'da yaşananlar tam bir soykırımken Birleşmiş Milletler'in bu konuda senelerdir sessiz kalması ve üç maymunu oynamasının altında yatan gerçek acaba Çin'in BM'nin Daimi Beş Güvenlik Konseyi'nden biri olmasıyla alakalı olabilir mi?
Ve son olarak tam da böyle zamanlarda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın her fırsatta dile getirdiği “Dünya 5'ten Büyüktür” sözünün ne kadar haklılık payı ve önemli olduğu da anlaşılmış olmuyor mu?
Not: Kılıç Buğra Kanat'ın Doğu Türkistan üzerine yazmış olduğu analizin tamamınıhttp://setav.org/tr/cinin-bolgesel-stratejileri-ve-dogu-turkistan-meselesi/yorum/6892adresinden okuyabilirsiniz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.10.2018
24.09.2018
9.02.2018
19.08.2018
29.07.2018
15.07.2018
1.02.2018
14.06.2018
4.02.2018
9.02.2016