Ergun BABAHAN

Torbayla yasa talimatla tutuklama
2.02.2015
2619

 Sultan Taksim’e izin vermiyor diye 1 Mayıs’ta İstanbul’da adı konulmamış bir sıkıyönetim ilan ediliyor. Binlerce polis, İşçi Bayramı’nı Taksim’de kutlamak isteyen göstericileri engellemek için seferber ediliyor. Ajanslar, 2015’in Türkiyesi’nden dünyaya utanç fotoğrafları servis ediyor.


Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve polisler hakkında mevcut yasaları uygulayarak karar veren hakimler önce açığa alınıyor, ardından alelacele mahkemeye çıkarılıp tutuklanıyor.
 
Delil?
 
Başbakan Davutoğlu’nun miting meydanlarında yaptığı “Pennsilvanya’dan talimat aldılar” açıklaması.
 
Bu hakimler gerçekten Paralel Yapı denilen yasa dışı bir yapılanmanın üyesi olup görevlerini üstlerinden aldıkları talimatlarla yerine getirebiliyor olabilirler. Ama böyle bir durum varsa, bunun yargı önünde delillerle kanıtlanması gerekir, istihbarat raporlarıyla değil.

ÇIRPINDIKÇA BATIYORSUNUZ....
 
Hukukta delil ve karine farklı iki gerçektir. Mahkemeler delillere bakmadan karar vermeye başladığında, ortada hukuk kalmaz. Hukuksuzluk hakim tutuklamaya kadar vardığında ise zaten söylenecek sözün bir değeri kalmaz.
 
Üstelik bu hakimler, daha düne kadar savcısı olduğunuz davalara bakıyorlardı. İstihbarat raporları o zaman da elinizdeydi… O gün verdikleri kararlar işinize geliyordu, bugün verdikleri gelmiyor.
Gelişmeler, gittikçe derinleşen bir çukurun içine düştüğünüzü gösteriyor. Çırpındıkça daha da batıyorsunuz. Torbalarla ürettiğiniz yasalardan talimatlarla tutuklamalara vardınız.

Kürtleri, Alevileri, ulusalcıları, solcuları, sizin gibi olmayan muhafazakarları düşman ilan ettiniz ve önünüze çıkanı doğrayarak yola devam ediyorsunuz. Fethullah Gülen ile Aydın Doğan’ı aynı kareye koyarak, montajlayarak seçimden sonraki hedeflerinizi gösteriyorsunuz.

Medya, yargı, bürokrasi, bankalar, fabrikalar ve tarlalar her şey sizin olacak. Bu dünya Sultan Süleyman’a kalmamış, size mi kalacak yani…
 
TOPLUCA İNTİHARA DOĞRU...
 
Oyunuz düştükçe hukuksuzluğa sarılacaksınız, hukuksuzluğunuz arttıkça batağa saplanacaksınız. Ülkenin artık yüzde 60’a yakını sizden nefret eder hale gelmişken, iktidarı demokratik yollarla bırakmanın intihar olacağını düşündüğünüz bir noktaya geldiniz.
 
Ahmet Arif, “Öyle bir ufka vardık ki, artık yalnız değiliz sevgilim” demişti, siz öyle bir ufka vardınız ki, artık yapayalnızsınız.
 
Saraylarınız, milyon dolarlık uçaklarınız, lüks arabalarınız, Türkiye’nin dört bir yanında kapattığınız arsalarınız yetmiyor bu yalnızlığı azaltmaya. Yalnızlığınız arttıkça korkuyor, korktukça saldırgan oluyorsunuz.
 
Türkiye gibi bir ülke bu kadar hukuksuzluğu, keyfi yönetimi ne kadar kaldırabilir bir soru işareti.
İktidarı bırakmamak için Suriye’de girmeye çalıştığınız maceranın sonu ne olur bir başka soru işareti.
 
Ama kesin olan bir şey var: Sapkın tarikat liderleri gibi, koca bir ülkeyi toplu intihara sürüklüyorsunuz.
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar