Ergun BABAHAN
Diktatörlüklerin sonu Sudan, Venezuela gibidir
Önce bir alıntı… Ahval’in Sudan haberinde Bloomberg’den verdiği bilgiyi paylaşayım sizinle:
‘‘Bloomberg’teki habere göre, El Beşir'in 30 yıllık diktatörlüğünün sonunu kötü ekonomik yönetim, yolsuzluk, baskı ve döviz krizi getirdi. Bloomberg, kurlardaki hızlı artışın enflasyonu hızla yükselttiğini, yaşam standardını da aynı hızla düşürdüğüne işaret etti.
Ancak Sudan'ın asıl sıkıntısı 2011 yılında Güney Sudan'ın ayrılmasıyla başladı. Ülke bu ayrılık sonucu petrol kaynaklarının yüzde 60'ını kaybetti. Bu gerçeğe rağmen hükümetin kamu harcamalarını artırarak sürdürmesi ve kuru sabitlemesi durumu daha da kötüleştirdi.
Merkez Bankası, ekim ayında yüzde 40 devalüasyon yaptı ancak uzmanlara göre bu çok az ve çok geçti. Karaborsada kur, resmi kurun yüzde 75 üzerinden işlem görmeye başladı.
Ödemeler dengesindeki bozulmanın ilk kurbanı El Beşir değil. Ondan önce 2017 yılında Zimbabwe lideri Robert Mugabe ordu tarafından devre dışı bırakıldı; Angola'da da Başkan Jose Eduardo dos Santos aynı yıl istifa etmek zorunda kaldı.’’
Bu tabloyu alıp Türkiye’ye uygularsak, birebir benzer gerçeklerle karşı karşıya olduğumuzu görürüz. Kötü ekonomik yönetim, yolsuzluk baskı, döviz krizi, ödemeler dengesi bozukluğu… Sudan’da ne varsa fazlası var Türkiye’de çünkü baskıyla kontrol altına almaya çalıştığı ve artık uluslararası bir sorun haline gelmiş bir Kürt meselesi var.
Bu gerçeğe bir de 1945’ten beri parçası olduğu Batı ittifakından kopup Avrasyacı-İslamcı bir model peşinde koşması gerçeğini eklerseniz acil sıcak paraya ve Batılı finans kuruluşlarının desteğine ihtiyacı olan Türkiye’nin açmazını daha iyi anlarsınız. Türkiye bu yönetim biçimiyle Batılı hiçbir kurumdan tek kuruş kredi alamaz ve ekonomisini çeviremez.
Hazine Bakanı Berat Albayrak’ın çocuklara masal anlatır gibi açıkladığı son program hiçbir Batılı yatırımcıyı ikna etmedi. Açıklamanın tek gerçekçi yanı, kamu bankalarının darboğaza girdiğinin kabulü oldu. Bu bankaları rahatlatmak için gerekli kaynak ise para basılarak bulunacak. Yani, karşılıksız para basılacak, enflasyon yükselecek, kur yükselecek ve yaşam standardı hızla düşecek.
Halk bu zorluklarla mücadele ederken yeni havaalanında, plastik tabaktaki dört parça dolmayı 100 liraya satan dükkanı kendi çoluk çocuğuna veren, bu krize rağmen 500 milyon dolarlık uçakla gezen, saray yaptırmaya doymayan bir lider gerçeklikten kopmuş, ülke çıkarlarını düşünemez hale gelmiş demektir.
Bugün kadar sandıkta bulduğu meşruiyet kartını da tamamen kaybetmiştir. Artık sandıktan çıkana saygı veya arkamda halk desteği var tarzı açıklamaları ne kendi halkında ne de Batı kamuoyunda kabul görecektir.
İstanbul seçimini bütün hile-hurda, medya baskısına rağmen kaybetti AKP. Bugün bu sonucu geçersiz kılmanın yollarını arıyor. Doğrudan iptali kendisine yediremediği için Yüksek Seçim Kurulu’nu baskı altında tutup seçim sonucunu açıklamasını engelliyor.
Kürt coğrafyasında ise durum vahim ötesi. CHP kafasını çevirip Ankara’nın ötesine bakmadığı için Kürt il ve ilçelerinde yaşanan ihlalleri halkın çoğunluğu henüz fark etmiyor ama dünya izliyor ve yazıyor. Kürt halkı için bölgesinde seçim kazandığını iddia eden kişiler yeni kayyımlardır ve meşruiyetleri yoktur, olmayacaktır.
Bu tablo, seçmen meşruiyetini kaybetmiş, devlet kurumlarını ortadan kaldırmış, ekonomiyi batırmış diktatoryal bir yönetim ile karşı karşıya olduğumuzun Türkçesidir.
Ama görünen köy kılavuz istemez. Bloomberg’in Sudan için yazdıkları aynen Türkiye için de geçerlidir bugün. Amerika ile yaşanacak olası S-400 krizinin etkilerini de bu tabloya eklediğiniz de vahim bir tablo ile karşı karşıya olduğumuz kesindir.
Devletin bekası diye bir sorun varsa, o sorun bu tabloda yatmaktadır. Demokrasiden uzaklaşmanın, tek adam rejimine yönelmenin bedeli toplumsal huzurun tamamen ortadan kalkması, ekonominin iflası ve devletin savrulması şeklinde tezahür edecektir. İflas kaçınılmazdır.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021