Etyen MAHÇUPYAN
Acaba bugünlerde ABD ve diğer yabancı ülkelerin misyonlarına sorsaydık, yaklaşan seçimlerle ilgili nasıl bir tahminleri olurdu?
Herhalde hepsi de AKP'nin yüzde 45 civarında bir oyla birinci parti çıkacağını, CHP'nin yüzde 25-30 aralığında gezindiğini, MHP'nin ise muhtemelen barajı geçeceğini söylerlerdi. Öte yandan seçimler henüz yaşanmadı ve bu sonuçların gerçekleşeceğinden kimse emin olamaz. Ancak burada mesele yabancı bir misyonun, söz konusu ülkedeki en geniş ortak algıya ulaşabilmesi ve kendisini bu sonuca hazır tutması. Bu açıdan bakıldığında başta ABD olmak üzere, tüm yabancı ülke temsilciliklerinin Türkiye'nin nabzını giderek daha iyi tuttuklarını söyleyebiliriz.
Bunda bir maharet olmadığı haklı olarak ileri sürülebilir. Sonuçta Türkiye'de yaşamakta, basını satır satır okumakta, gelişmeleri takip etmek üzere büyük çaba çıkarmakta olan profesyonel insanlardan söz ediyoruz. Ancak meselenin pek o kadar basit olmadığını Taraf gazetesinde yayımlanan Wikileaks belgelerine baktığımızda anlıyoruz. Çünkü herhalde en az ABD elçiliğinin kadrosu kadar profesyonel olduklarını ve Türkiyeli olma hasebiyle bu toplumu ve siyaseti çok daha iyi tanıdıklarını varsaymamız gereken Koç grubunun en üst kadrosu epeyce farklı bir öngörüde bulunmuş. Mustafa Koç'un 2009 ortalarındaki tahminine göre AKP 'kısmen iktisadi krizi tam da iyi yönetememesi nedeniyle' parlamentodaki çoğunluğunu yitirebilecek gibi görünüyormuş. Koç bir koalisyon hükümetinin kendisini şaşırtmayacağını da söylemiş.
Haksızlık etmemek üzere bunun 2009 ortalarının tahmini olduğunu ve Koç'un şu günlerde farklı bir tahmin yapabileceğini öngörebiliriz. Ancak Wikileaks tarafından sızdırılan belgenin özelliği şu ki, bu görüşme notlarının sonunda ABD yetkililerinin 'yorumu' da yer alıyor ve tabii o da 2009 ortasında yazılmış: "Mustafa Koç iktidardaki partinin sözünü sakınmayan bir muhalifidir ve AKP hakkında birçok gözlemciden daha olumsuz olma eğilimindedir. AKP'nin siyasi geleceği konusundaki yorumları da bu bağlamda ele alınmalıdır." Mustafa Koç'un 'sözünü sakınmayan bir muhalif' olarak kamuoyunda yer almadığı açık. Burada diplomatik bir dil içinde şu söyleniyor: Koç'un söylediklerine fazla itibar etmemekte yarar var, çünkü söyledikleri bize fazlasıyla abartılmış geldi. 'Yorum' paragrafı, genel yaklaşımın bu olmadığını ve Koç'un yorumundan hareketle AKP öngörüsü yapmanın yanıltıcı olacağını vurguluyor.
Diğer bir deyişle 2009 ortalarında ABD yetkililerinin siyasi okuması, ülkenin en büyük holdinginin başındaki kişininkinden çok daha nesnel. Dahası Koç'un siyasi tahmini, 'kısmen' de olsa ekonomiyle ilgili değerlendirmesine dayanıyor ve bu alanda kendisinin çok daha yetkin olmasını bekleriz. Oysa Koç bir iktisadi kriz öngörüyor ve IMF'den medet umuyor. Rapordan öğrendiğimize göre IMF programının seçim öncesi popülist politikaların uygulanmasını önleyeceğini ileri sürerken, bu program olmaksızın özel sektörün 20 milyar dolarlık borcunu ödemesinin çok zor olacağını da eklemeyi unutmuyor.
Diyelim ki Koç, AKP'yi ve bu partinin Türkiye'yi nasıl gördüğünü bilemediği için 'seçim öncesi popülizm' meselesinde yanıldı... Özel sektörün borcunu çevirip çeviremeyeceği konusunda yanılmış olabilir mi? Bildiğimiz gibi IMF ile anlaşma yapılmadı ama özel sektör borç çevirmede hiç de zorlanmadı...
Bu noktadan hareketle şunu mu öne sürmek doğru olur? Mustafa Koç ekonomik alanı bile doğru dürüst değerlendiremeyen, hatta kendi şirketinin durumundan bile bihaber olan bir patrondur! Bu pek gerçekçi gözükmüyor... O zaman belki Koç'un siyasi yorumlarını da daha dikkatle ele almak gerekecektir, çünkü belki de şimdi karşımızda bilgi eksikliğinin ötesinde bir çarpıtma ve yanıltma stratejisi durmakta.
Nitekim galiba raporun 'yorum' bölümü bu gerçekliğin farkında olunduğunu vurguluyor. Yabancı misyonların işi gerçekten zor... İslami kesimi anlamakta doğal olarak zorlanmaları bir yana, ilişkide oldukları laik kesimin temsilcileri de hem bilgisizler, hem de gerçekleri çarpıtmaya çok hevesliler. Ama yabancı misyonların en azından laik kesimi tanıma konusunda iyi bir malzemeyle karşı karşıya olduklarını söyleyebiliriz.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Muhalefet için bir not: İktidar (sanılanın aksine) tutarlı ve başarılı!
20.02.2025 - İktidarın Kürt ‘açılımı’ üzerine bir not
15.10.2024 - Çocuklar anayasa yapabilir mi?
24.09.2024 - Mustafa Kemal’in büyümeyen çocukları
19.09.2024 - Nasıl bir ordu isterdiniz?
10.09.2024 - Yeni İttihatçılık havuzunun bilinçsiz balıkları
2.09.2024 - Seçimlerden kim kazançlı çıkacak?
13.04.2024 - SEÇİMLERDEN KİM KAZANÇLI ÇIKACAK?
12.04.2024 - Bahçeli yine çok güzel konuştu…
11.04.2024 - E la nave andra (Ve gemi gidecek)
28.11.2023
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
güzel bir yazı