Fehim TAŞTEKİN
Yeni Suriye’yi kurmanın bedeli yükleniyor; emperyalist müdahalenin el kitabına göre IŞİD’den devşirme kadroların elinde “kimliksiz, kişiliksiz ve omurgasız bir Suriye”.
Yeni Emevi devletinin tozlarına üflediklerini sanıyorlar. Belki içlerindeki mezhepçi düşmanlık kendilerini Yezid’in nal ustası yapabilir. Fakat burada kuralı koyan güç Suriye’yi lime lime eden kitabın yazarıdır; ABD’dir, onun gölgesinde iş çeviren Birleşik Krallık'tır.
Berbat sicillerini temize çekmek için her türlü ödünü vermeye hazır kadroları yeni Suriye’nin dümenine yerleştirmeleri gayet zekice bir seçim. HTŞ lideri Ebu Muhammed el Colani’yi ‘dönüştürme’ misyonundaki öncü rolünü övünerek itiraf eden ilk ‘istihbaratçı’ Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dı. Sonra ABD’nin eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey “bu gururu başkasına kaptıramam” dercesine "Suriye dosyalarını devraldıktan sonra Colani ile dolaylı ilişki kurduk. 'Amacımız Colani’yi Esad'dan korumaktı. Bu konuda başarılı olduk" diye konuştu.
Ardından ABD’nin eski Şam büyükelçisi Robert Ford’un 5 Mayıs'ta Baltimore’da Dış İlişkiler Konseyi’nin konferansında yaptığı konuşmanın videosu geldi. Colani'nin İngiliz istihbaratı ve CIA'dan oluşan bir ekip tarafından eğitildiğini anlatıyordu. Ford, Colani’yi terörizmden siyaset alanına çekmeye dönük bir programa davet ediliyor. Davet şu an Downing Street 10 numarada Ulusal Güvenlik Danışmanı olan Jonathan Powell’ın kurmuş olduğu Inter Mediate’ten geliyor. O da katılıyor. Ve şunları söylüyor:
“İngiltere'nin talebi üzerine Colani'yi Şam'da iktidarı ele geçirmesi için eğitenlerden biriydim. Toplantı ve eğitim 2020 ve 2023 yıllarında İdlib'de gerçekleşti. Heyet Tahrir el Şam (HTŞ), Suriye'deki en organize grup olduğu ve Esad'dan iktidarı ele geçirmek için doğru zamanı bekledikleri için, Esad rejimiyle müzakerelerin çıkmaza girmesinin ardından BM ve uluslararası bir kararla iktidarı ele geçirmek üzere seçildi. Colani'nin eğitim ekipleri büyükelçiler, strateji uzmanları ve İngiliz istihbaratı ile CIA'den subaylardan oluşuyordu.’’
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu da Esad rejiminin yıkılmasındaki ‘muhteşem’ katkılarını hatırlatmakta gecikmedi.
Jeffrey, Türkiye’nin Fırat’ın batısındaki rolünü hep takdir eden biriydi. Amerikalılar başına 10 milyon dolar ödül koydukları Colani’yi asla hedef almadıkları gibi İdlib’e yönelik askeri operasyonların önüne set çeken Türkiye’nin pozisyonunu desteklediler. Suriye’nin en büyük sınır kapısı Bab el Hava’yı HTŞ’ye teslim etmekte beis görmediler; burası cihatçılar için ‘darphane’ gibiydi.
***
Suriye’nin fişi çekildi ve ikinci aşamaya geçildi. Burada kavga büyük çünkü yapı-yıkım ekibinin yeni Suriye tarifleri birbirini tutmuyor.
İşgali genişleten İsrail zayıf, edilgen ve bölünmüş bir Suriye istiyor. Amerikan yönetimi ise İsrail’i tanımış, Abraham Anlaşmaları’na katılmış, Orta Doğu’da Amerikan düzenine eklemlenmiş ve zenginliklerini Amerikan şirketlerine açmış bir Suriye hedefliyor. Başkan Donald Trump bu konuda ‘Amerika’yı yeniden büyük yapma’ hedeflerine ortak ettiği Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’la paslaşma ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’la birlikte çalışmaya karar verdi. Ve Riyad’da yeni sayfa için düğmeye bastı. Yaptırımları kaldıracağını duyurdu, Colani ile görüştü ve Washington’a döner dönmez sözünü yerine getirdi. 180 günlüğüne getirilen muafiyet Colani’nin ev ödevini yerine getirme becerisine bağlı olarak uzatılacak.
Beyaz Saray’ın açıklamasına göre Trump, Colani’ye ne demişti;
“Abraham Anlaşmalarına katıl”, “Tüm yabancı teröristlerin ülkeden ayrılmasını sağla”, “Filistinli teröristleri sınır dışı et”, “IŞİD’in yeniden toparlanmasını önlemek için ABD’ye destek ver”, “Kuzeydoğu Suriye’deki IŞİD kamplarının yönetimini üstlen”.
İsrail, HTŞ’nin pozisyonunu güçlendiren ve Tel Aviv’le koordine olmaksızın atılan bu adımlardan rahatsız. Kongre’de İsrail’e toz kondurmayan azmanların teskin edilmesi gerektiğinden Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Senato Dış İlişkiler Komisyonu’nda dikkat çekici bir savunma yaptı. HTŞ yönetimine yardım edilmezse iç savaş çıkacağından söz etti. Yeni yönetimin potansiyel bir çöküş, destansı boyutlarda tam ölçekli bir iç savaş ve ülkenin bölünmesinden belki birkaç ay değil birkaç hafta uzakta olduğunu söyledi. Rubio istikrarlı bir Suriye’nin İsrail’in güvenliği için olağanüstü bir başarı olacağını da vurguladı. Operasyonun püf noktası bu. Burada güdülen mantık basit: Suriye kaosa sürüklenirse İran’a gün doğar, İsrail’i tehdit eden güçler burada yer edinir, bölgesel müttefikler arasında ortak amaca yönelik sağlanan koordinasyon bozulur ve Amerikan çıkarları tehlikeye girer. Kaos 8 Aralık’tan önce Amerikan çıkarlarına hizmet ediyordu, sonrasında değil.
Amerikalıların açtığı yeni sayfa Colani’yi test sürüşüne çıkarıyor. Colani koşulları yerine getirebilirse 180 günlük muafiyet tekrarlanacak.
Amerikan yönetimi “Tamam artık, Suriye bizimdir” noktasına gelinceye kadar sınav tekrarlanacak. Tam teslimiyet Kongre’nin Sezar Yaptırım Yasası’nı değiştirmesi ve Suriye’nin terörü destekleyen ülkeler listesinden çıkarılmasını mümkün kılacak. Ev ödevinde tökezlerse Colani’nin de fişi çekilecek.
***
Colani ABD ve İsrail’i temin etme konusundaki ciddiyetini göstermek için işe Filistinlilerden başladı. Filistinli grup liderlerinden silahlarını bırakıp ülkeyi terk etmelerini istedi. Şam’ı terk edenler arasında Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin Genel Komutanlık kanadından Halid Cibril, Suriye Halk Mücadele Cephesi Genel Sekreteri Halid Abdülmecid ve Fetih el İntifada Genel Sekreteri Ziyad el Sağir gibi isimler yer alıyor. Colani Direniş Ekseni’ne karşı yaptıklarıyla ‘aferin’ beklerken Filistinlileri bu kadar hızlı kamyonun altına atacağı öngörülmemişti. Aslında dersine iyi çalışmıştı. HTŞ, Şam’ı ele geçirir geçirmez bir gün bile beklemeden Filistin kamplarını bastı. Örgütlerin ofisleri kapatıldı, faaliyetleri yasaklandı, silahlar teslim alındı. Dahası karargâhlar, ofisler, kamplar hatta kişisel mülk olan evler ve arabalara el konuldu.
Körfez medyası bu adımı ‘çekici’ kılmak için kovulan Filistinli liderlerin ‘Direniş Ekseni’ ile ilişkili olduğuna dikkat çekiyor. Yabancı cihatçıların sınır dışı edilmesi talebi Colani’yi biraz zorlayabilir. İhanetle suçlanabilir ve İslamcı koalisyonda çatışmalara yol açabilir.
Cihatçıları hapsedilecekleri ya da idam edilecekleri ülkelere gönderemez. Pek çok ülke zaten kendi vatandaşı olan bu kişileri almak istemiyor; istedikleri parası neyse verelim, Suriye’de tutulsunlar!
Kurulmakta olan İslam devletinin selameti için maslahat icabı anlaşmalı olarak ‘güvenli limanlara geçmesi sağlanabilir mi? Nasıl olsa Musul ve Rakka’dan kaçan IŞID militanlarının köleleştirdikleri Ezidi kadınları bile rahatlıkla getirebildikleri bir yer var. Hemen kuzeyde, kolay erişilebilir, güven içinde kalınabilir bir sığınak! Ev sahibinin de Colani’nin başarısı için yapamayacağı iyilik yok!
IŞİD’le savaşta ABD’yle ortaklık kurulması ve hapishanelerin sorumluluğunun üstlenilmesi gibi koşullarda sorun yok. Buna akşamdan razılar.
Colani, ABD’nin taleplerine uyumlu yürüyüşün sonunda kendisini Abraham Anlaşmaları’nın beklediğini biliyor. Buna prensipte ‘Evet’ dediler. Oyunun kuralı basit: İşgal altındaki Golan Tepeleri’ni unutacaklar, İsrail’i tanıyıp el sıkışacaklar. Suriye’nin bir daha asla İsrail’e düşman olan devlet ya da örgütle yolları kesişmeyecek.
Suriye’nin Abraham Anlaşmaları’na dahil edilmesi İsrail-Amerikan ikilisi için stratejik ve tarihi bir zafer olacak. Suriye sadece toprakları üzerindeki hak iddiasını değil bütün siyasi ve ideolojik mirasını terk edecek. Colani bir de İsrail ve Amerikalılara gizli arşivleri açarsa kadayıfın üzerine kaymak sıvamış olacak. Rusya, İran ve Kuzey Kore ile ilişkilerin yanı sıra Lübnan ve Filistin’deki örgütlerle bağlantılara ilişkin bütün sırlara ulaşmak için sabırsızlıkla bekliyorlar. Bunu da Esad döneminin suçlarıyla yüzleşme, hesap verilebilirlik ve şeffaflık zokasıyla yutturmak istiyorlar.
***
İran’ın kovulması, Hizbullah’ın ikmal hatlarının kesilmesi ve İsrail’e güvenceler sunulması gibi değerli hizmetler kâfi değil. O yüzden ev ödevine sürekli yeni maddeler ekleniyor. Mutlak bir transformasyon şart. Ve bu konuda bölgesel üç ortak kolaylaştırıcı rol üsleniyor: Recep Tayyip Erdoğan, Muhammed bin Selman ve Muhammed bin Zayid. Emirlikler işe Şam’da Trump Tower dikme ve İsrail’le iletişim kanalı açma girişimiyle koyuldular.

Fotoğraf: Suudi Arabistan Kraliyet Divanı
Yeni rotanın uygulama alanında Türk-Amerikan iş birliği öne çıkıyor. Trump-Colani görüşmesine Erdoğan’ın da çevrimiçi olarak katılması yeni süreci himaye edecek tarafı da işaretliyordu. Yol haritasını detaylandırmak üzere 16 Mayıs’ta Fidan, Antalya’da Rubio ile HTŞ’nin Dışişleri Bakanı Şeybani’yi ağırladı. ABD-Türkiye arasındaki Suriye Çalışma Grubu hemen devreye sokuldu. İki ülkenin Dışişleri Bakan Yardımcıları Christopher Landau ile Nuh Yılmaz büyükelçilerle birlikte Washington’da masaya oturdu.
Bu arada Trump yeni Ankara Büyükelçisi Thomas Barrack’ı Suriye Özel Temsilcisi olarak atadı. Lübnan asıllı. Dedesi ve babaannesi, Osmanlı döneminde Zahle’den ABD’ye göç etmiş. 19 ülkede 80 milyar dolarlık yatırımları olan Colony Capital’ın kurucusu. İngilizce dışında iyi derecede İspanyolca, Fransızca ve Arapça biliyor. Trump’ın yakın dostu; Erdoğan da bu atamadan mutlu.
Amerikalılar tablo netleşinceye kadar Şam’la ilişkileri Ankara’dan yürütecek. Bunu büyük bir üsse sahip oldukları Amman’dan ya da Beyrut’ta kışlayı andıran Amerikan elçiliğinden yapabilirlerdi. Fakat Trump Türkiye’nin Suriye’deki rolünün altını çizen bir tercihte bulundu. Bunu kolaylaştıran bir iki faktör var:
İmralı’daki yeni süreç. Ki bu adım, Ankara’nın Suriye’de PYD, YPG ve SDG’ye karşı bakışını değiştireceği varsayımıyla olumlu karşılanıyor.
İkincisi Ankara’nın SDG ile HTŞ arasında 10 Mart’ta imzalanan entegrasyon anlaşmasına destek vermesi.
Fakat bu süreç sisle kaplı.
Anlaşmayı hayata geçirmeye dönük diyalog iyi gitmiyor. 26 Nisan’daki Kürt konferansından çıkan federasyon talebi HTŞ tarafında 10 Mart anlaşmasının ihlali sayıldı.
Erdoğan da bu anlaşmanın savsaklanmadan eksiksiz uygulanmasını istiyor. Eksiksizden kasıt özerkliğe alan açılmadan SDG’nin yeni orduya katılması, sınır kapıları, sınırlar ve petrol-doğal gaz alanlarının merkezin kontrolüne bırakılması.
Trump’ın Şam açılımına paralel olarak Ankara da Colani yönetimiyle mesaisini artırdı. MİT Başkanı İbrahim Kalın ve askeri bir heyetin Şam ziyaretlerinin ardından Colani cumartesi günü İstanbul’da ağırlandı. Erdoğan da kadro ekibiyle Colani'yle Dolmabahçe Sarayı’nda 1,5 saat görüştü. Barrack da Colani ile ilk görüşmesini burada gerçekleştirdi.

Fotoğraf: Dışişleri Bakanlığı
Görüşmede SDG’nin durumu da ele alındı. Yapılan açıklamaya göre iki taraf 10 Mart anlaşmasının uygulanması, Suriye hükümetinin tüm topraklar üzerindeki egemenliğinin sağlanması ve bu güçlerin ulusal egemenliği güçlendirecek şekilde devlet kurumlarına entegre edilmesi gerektiği üzerinde durdu.
Fakat trafiğin Ankara-Şam eksenli olarak yoğunlaşması, Amerikan varlığını güvence olarak gören ve İsrail’in Washington’daki etkisine önem atfeden SDG’nin pozisyonunu biraz aşındırıyor.
Türk-Amerikan paslaşması hem Ankara’nın Şam üzerindeki etkisini güçlendiriyor hem de Türkiye’nin SDG’nin sisteme nasıl entegre edileceği konusunda kendi önceliklerini Amerikan tarafına kabul ettirme şansını artırıyor. Fakat taraflar arasındaki ortak buluşma noktasının neresi olacağı halen açık bir bahsi andırıyor. Entegrasyon hedefinden uzaklaşmayı bir çöküş ve çatışma senaryosu eşliğinde ele almak gerekiyor. Bu, Türk-Amerikan uyumunu da teste tabi tutan bir husus.
EVRENSEL
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları


































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
5.10.2025
25.09.2025
15.09.2025
9.09.2025
1.09.2025
26.08.2025