Fehmi KORU
İyi oldu; bir gün önce ülkemizi ‘demokrasi’ yolunda daha da ileriye götürme kararlılığını hükümet adına Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ağzından dinlemiştik; dün de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül devlet adına hem o kararlılığı pekiştirdi, hem de daha ileri hedefler gösterdi.
Türkiye açısından önemli mesajlar vardı Cumhurbaşkanı Gül’ün Meclis’in yeni yasama yılını açış konuşmasında...
Cumhurbaşkanlığı, o makamda bulunan kişi siyasi bir kimliğe sahip olsa da, sistem-içi hakemlik özelliğine sahip. Son altı yıl içerisinde yaptığı Meclis’i açış konuşmaları dikkatle incelenirse, Cumhurbaşkanı Gül’ün, makamın bu özelliğini çok zenginleştirdiği fark edilecektir.
İktidarla muhalefet arasında taraf tutmayan, iktidarın doğrularına destek çıkarsa muhalefetten, yanlışlarıyla arasına mesafe koyarsa iktidardan eleştiri alacağını dert etmeyen nesnel bir tavrı var Cumhurbaşkanı Gül’ün...
Dünkü konuşmanın bütününe aynı tavır hâkimdi: Gezi Parkı eylemlerinin çevre duyarlılığını yansıtan ilk bölümünü hiç çekinmeden sahiplenirken, eylemlerin sonradan sokaklara taşırılıp tahribata yol açmasına da en keskin sözlerle karşı çıktı.
Buna karşılık, Başbakan Erdoğan’ın bir gün önce kamuoyuyla paylaştığı ‘reform paketi’ni de, sözünü eğip bükmeden, bütünüyle benimsediğini ifade etti.
Dış politikada etkin olmayı önemsiyor Cumhurbaşkanı Gül; Türkiye’nin yumuşak ve erdemli bir güç olarak değerinin daha fazla olacağına işaret ediyor. Suriye’de çıkışın, BM zemininde ve uluslararası câmiayla birlikte aranmasını, Mısır’da ise âdil ve demokratik seçimlerle ortaya çıkacak tabloyu herkesin kabul etmesini bekliyor.
İçe dönük mesajlar? En önemlisi, toplumun her katmanında —özellikle de siyasette ve medyada— kendisini fena halde hissettiren kutuplaşmanın tehlikesine dikkat çekmesi... Keskin değerlendirmeler, her şeye ‘bu bizden, bu onlardan’ diye yaklaşılması, birileri ‘dost’ görülürken başkalarına ‘düşman’ gözüyle bakılması, ‘siyah-beyaz’ ikilemine mahkum edilmemiz... Bunları yanlış buluyor Cumhurbaşkanı Gül...
Her konuda sorunların çözümünün, orta yolda, mâkulde ve uzlaşıda aranması gerektiğini vurguluyor...
Şu sözler de ona ait: “Tüm kimliklere, inançlara ve hayat tarzlarına saygıyla yaklaşmak ve sorunları çözüme kavuşturmak, toplumsal barışın vazgeçilmezidir.”
Özgürleşen topluma lâyık güzel bir dil bu...
Abdullah Gül’ün görev süresi bir sonraki yasama yılı açılışından önce biteceği için, yaptığı konuşma, bir tür döneminin bitişini de gözeten bir ‘veda hitabesi’ gibiydi. Tarihe karşı sorumluluğunun bilincinde bir siyaset ve devlet adamı Cumhurbaşkanı Gül; o sebeple de konuşmasında kendi siyasi hassasiyetlerini vurgulama ihtiyacı duyması doğal...
“Gerçekten siyasete de veda edecek mi?” sorusuna cevap arayanlar için, ipucu, konuşmanın bitiş cümlelerinde yer alıyordu: “Hayatım boyunca, halka hizmeti Hakk’a hizmet bilerek, yüce milletimizin hizmetinden hiç ayrılmadım. Bundan sonra da bu anlayış ve şuurla milletimizin hizmetinde olmaya devam edeceğim.”
Önümüzde bir yıl içerisinde yapılacak üç ayrı seçim var; gerilimli de geçebilecek günlere doğru yol alıyoruz.
Umarım, Cumhurbaşkanı Gül’ün konuşmasındaki sağduyu herkese egemen olur.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025