Fehmi KORU
Henüz daha parmakla sayılacak kadar az gün kalmış değil, nereden baksanız sandık başına gitmemize iki aydan fazla bir zaman var; ancak yine de sayılı günler çabuk tükeneceği için yerel seçimlerin kapıda olduğunu söyleyebiliriz.
Nereye gitsem, kiminle konuşsam herkesin dilinde aynı soru var: “Seçimi kim kazanır?”
Önceleri bu soruya farklı cevaplar veriyordum, günler kısaldıkça cevabımı şu klasik cümleyle değiştirdim: “Tayyip Erdoğan’ın hamleleri sonucu belirleyecektir.”
AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bir seçim kazanma ustası. 2002 ile başlayan son 16 yıllık süreçte kazandığı seçimlerin sayısını kendisinin de hatırlamadığını sanıyorum. En az oy aldığı ve tek başına iktidarı kaybettiği 7 Haziran 2015 seçiminin aynı yılın kasım ayının ilk günü olarak yine kendisinin belirlediği rövanşında, birkaç zarif ayak oyunuyla, oyunu yüzde 50’ye yakın bir orana çıkartabilmişti.
Bir daha aynı duruma düşmemek için bulduğu ‘ittifak’ formülü sayesinde iktidarını sürdürmeyi başarmakta.
Ne yapacağını bilmesem de, seçimi kaybetmemek için mutlaka bir şeyler yapacağını biliyorum.
İşte ilk yaptıkları:
Tayyip Erdoğan önceki gün bir dizi ekonomik tedbir açıkladı. İlk bakışta seçimle ilgisizmiş gibi görünen tedbirler bunlar… Toplamı 100 milyar TL’den fazla olan kredi kartları borçlarının Ziraat Bankası’nın açacağı kredilerle kapatılması, Halk Bankası’nın dolar-TL dengesinin bozulmasından en fazla etkilenen kitle olan esnafa 20 milyar TL üzerinde kredi kullandıracağı ve elektrik sarfiyatı az olanların faturalarının devlet tarafından ödeneceği gibi tedbirler…
Oysa bal gibi geleneksel olarak AK Parti’ye oy vermekte olan az gelirli, yoksul kitleleri bu defa da kaybetmemeyi amaçlayan düzenlemeler bunlar…
Faydası olur mu?
Herhalde olacaktır.
Poşet 25 kuruş, ama…
Marketlerde, çarşı-pazarda yılbaşından bu yana yeni bir uygulama başladı: Aldıklarımızı koymakta kullanılan poşetler için bir meblağ ödüyoruz: 25 kuruş… Sorulduğunda, bunun geri dönüşümü olmayan plastik kullanımını asgariye indirmeyi hedefleyen bir uygulama olduğu cevabı veriliyor.
Tatmin etmeyen bir gerekçe bu.
Para ile alınması plastik kullanımını ortadan kaldırmıyor ki… Ayrıca, bütçeye ek bir yük getiren bu ödemeyi markete yapmış oluyoruz; oysa market zaten o poşetlerin maliyetini fiyatlara yansıtıyor. Bu uygulamayla müşteri kaybediyor, marketler kazanıyor…
25 kuruş deyip geçmeyin, sıradan vatandaşın poşet parası ödediğinde çıkardığı homurtular Ankara’dan da duyuruluyor.
Duyuluyor olmalı ki, uygulamayı başlatan bakanlık, gerekçeyi vurgulama amaçlı açıklamalar yapma ihtiyacı hissetti.
AK Parti kendisinin getirdiği uygulamanın sandığı olumsuz etkileyebileceği hesabını yapıyor. 25 kuruşun hesabını…
Seçimlerden önce, paralı poşet uygulamasıyla ilgili “Yaptığımız bir denemeydi, tutmadı, vazgeçtik” açıklaması gelirse şaşırmayacağım.
İktidarın adayları, muhalefetin adayları
Başka isimlerle seçmen karşısına çıksaydı şimdiki kadar itiraz edilmez miydi, bilmek zor; ancak Cumhur İttifakı‘nın 31 Mart seçiminde oylatmak üzere iller ve ilçelerde gösterdiği belediye başkanı adayları genel hatlarıyla çok beğenilmedi.
“Neden bu kişi?” sorusu ısrarla sorulan pek çok aday var.
Özellikle de kritik geçeceği düşünülen büyük şehirlerde.
Muhalefet aynı yerlerdeki kendi adaylarını anlatmakta daha rahat görünüyor: İstanbul’a ülkemizin bu en büyük kentinin en kalabalık ilçelerinden birinde başarılı bir başkanlık dönemi geçirmiş olan genç birini aday gösterdi. Ankara’da da, son seçimde AK Partili rakibine foto-finişte kaybetmiş bir siyasetçi, muhalefetin adayı.
Şimdi yapılması gereken, farklı eğilimdeki parti tabanlarını tavanda varılan anlaşmayla belirlenmiş adaylara oy vermeye ikna edebilmek…
Ancak, muhalefette bu yolda fazla bir çaba görülmüyor.
Yerel yöneticilerin seçileceği seçimde her il ve ilçenin ihtiyaçlarını karşılamaya ve özellikle yoksul kesimlerin sıkıntılarını gidermeye yönelik kapsamlı bir programı da henüz ortaya koyamadı muhalefet cephesi.
Parti sözcüleri kendilerine sürekli seçim kaybettirmiş söylemlerini günümüzde de kullanmaya devam ediyorlar. Adaylarını ve programlarını anlatmak yerine, AK Parti’yi ve özellikle Tayyip Erdoğan‘ı hedef alan açıklamalar yapıyorlar.
Ben en fazla Saadet Partisi‘nin bu seçimde ne yapacağını merak ediyordum, merakım hala karşılanmadı.
Saadet’in öncüsü olan partiler yerel yönetimlerde başarılı oldular. 1989’da ilk önce Konya, 1994’te ise İstanbul ve Ankara başta olmak üzere pek çok kent ve kasabanın yönetimi Refahlı başkanlara geçti. AK Parti bile o başarının nimetlerinden yararlandı, yararlanıyor.
Ya şimdi?
Lafı fazla uzatmaya gerek yok. Bu seçimin sonucunu da muhalefetten çok Erdoğan‘ın taktikleri belirleyeceğe benziyor.
Taktikler tutarsa AK Parti bir yeni seçim başarısı daha kaydedecek, tutmazsa…
Galiba o zaman da Tayyip Erdoğan‘ın yeni hamlelerini bekleyeceğiz.
Muhalefetin silkinmekten başka bir şansı yok.
“Sandıktan kim çıkar?” sorusuna cevabım bu benim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025