Hüseyin GÜLERCE
Sayın Başbakan, açıkladığı Demokratikleşme Paketi’nde seçim sistemini de üç alternatif ile tartışmaya açtı: “1. Mevcut sistemle, yani yüzde 10 barajıyla devam edebiliriz… 2. Barajı yüzde 5’e çekip, 5’li gruplandırmayla Daraltılmış Bölge Seçim Sistemi’ni uygulayabiliriz. 3. ülke barajını tamamen kaldırarak, Dar Bölge Seçim Sistemi’ni getirebiliriz…”
MHP, yüzde 10 barajını savunuyor. Bir parti yüzde kaç oy almışsa, milletvekili sayısı da aynı oranda olsun istiyor. CHP, yüzde 10 barajının sıfırlanmasını öteden beri savunuyor. AK Parti yetkilileri, üç alternatifin dışında başka alternatiflerin de olabileceğini, bunları da tartışabileceklerini belirtiyorlar.
Siyasi partiler ve seçim yasaları, maalesef 12 Eylül darbesinin eseridir. “Temsilde adalet ve yönetimde istikrar” deniliyor, ama demokrasinin temelinde olması gereken uzlaşma kültürü, halkın gerçek temsilcilerini Meclis’e gönderme sorumluluğu ıskalanıyor… Mevcut siyasi liderleri doğrudan kastetmediğimin altını çizerek, yani meseleyi şahsileştirmeden net olarak söylenebilir ki, milletvekillerini seçmen olarak biz seçmiyoruz. Parti liderleri ya da onların içinde olduğu dar bir kadro seçiyor. Listelerde seçilecek yerlere kim konulursa, biz onları seçmiş oluyoruz.
Lidere güvenmek ve parti disiplini açısından bunun savunulacak bir yanı olabilir. Hatta en kritik oylamalarda “ihanete uğramamak” için bu sisteme ihtiyaç da duyulabilir. Ama ben başka bir şey söylemek istiyorum. Ülkesine siyaset yoluyla hizmet etmek isteyen bir insanın, liderin gözünün içine bakar hale getirilmesi, aracılar bularak ricacı hale düşürülmesi, onur kırıcı değil midir? Bir yandan anayasanın, insan haklarının en önemli unsuru gördüğümüz insan onurunu savunacağız, ama öte yandan daha işin en başında, insanların onurunu kıran bir uygulamayı devam ettireceğiz. Değerlendirme toplantılarında müracaat ettiği halde listelere konulmayan adayların hakkında, ileri geri laflar ediliyorsa, onların gıybeti de yapılıyor ve öyle eleniyorlarsa, acaba kul hakkına girilmiyor mu? Öyle ya, kul hakkının sadece maddi tarafı yok. Manevî tarafı da var. Hatta ülkeye daha çok hizmeti söz konusu olan bir aday yerine, başka bir aday tercih ediliyorsa, toplumsal kul hakkı da çiğnenmiş olmuyor mu?
Anayasa’nın 67. maddesine göre her vatandaş seçme ve seçilme hakkına sahip. Kendini yeterli gören, yaşadığı seçim çevresinde milletvekilliğine layık görülen bir kişi gerçekten seçilme hakkını kullanabiliyor mu? Onun önünün kesilmesi, kul hakkına girmiyor mu?
Örnek verdiğimiz Batı demokrasilerinde -istisnalar olabilir- ama çoğunluk, önce sivil toplum kuruluşlarında, sonra yerel yönetimlerde başarı gösterip, halk tarafından teşvik edilerek milletvekili oluyor. Layık olan, temsil kabiliyeti olan insanların önü kesilmiyor. Tam tersine onların önü açılıyor, onlardan istifade etmenin, toplumun hakkı olduğu savunuluyor.
Anayasa’nın “milletin temsili” ile ilgili 80. maddesinde de, “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün milleti temsil ederler.” deniyor. Gerçekten öyle midir?
Madem seçim sistemini tartışmaya açıyoruz. Hak edenleri, halk olarak layık gördüklerimizi, millete gerçekten hizmet edeceklerini umduğumuz insanları, onurlarını daha en başta kırmadan Meclis’e göndermenin sistemini bulalım. Ummadığımız yerden gelecek kul hakkı sorularına, ötede muhatap olmayalım…
Yazarlar
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları



























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
18.04.2019
11.04.2019
4.02.2019
28.03.2019
14.03.2019
9.02.2019
9.02.2019
1.02.2019