İbrahim Kahveci
Merkezi Yönetim Bütçesi Nisan ayında -16,9 milyar lira açık verdi. Geçen yıl aynı ayda bütçe açığı -43,2 milyar liraydı. Ocak-Nisan dönemi olarak ise bütçe 5,9 milyar lira fazla verdi. Geçen yıl ise ilk dört aylık bütçe dengesi -72,8 milyar lira çık vermişti.
Faiz giderinin 55,3 milyar liradan 67,5 milyar liraya yükseldiği bütçede ilk dört aylık faiz dışı denge ise 73,4 milyar lira fazlaya döndü. Geçen yıl ilk dört aylık faiz dışı denge ise -17,5 milyar lira açık şeklindeydi.
***
Nisan ayında bütçe açık vermiş olmasına rağmen bütçeden yapılan harcamalar sadece yüzde 2,1 artış gösterdi. Hatta faiz dışı harcama artışı ise yüzde 0,8’de kaldı.
Giderlerin bu kadar kısıldığı bütçede, gelirler tarafı ise (Nisan ayı) yüzde 43,8’lik artışla 93 milyar 791 milyon liraya ulaştı. Vergi gelirlerindeki artış ise yüzde 55,4 ile 76 milyar 332 milyon lira olarak gerçekleşti.
Yılın ilk dört ayında ise toplam bütçe gelirleri yüzde 36,4 artışla 437 milyar 906 milyon liraya ulaştı. Vergi gelirlerindeki artış ise yüzde 47,2 artışla 331 milyar 420 milyon lira olarak gerçekleşti.
***
Bütçe iki temel açıdan paraya doydu. Sadece Nisan ayında yaklaşık 27 milyar lira düzelme yaşanan bütçede, ocak-nisan döneminde de faiz dışı denge 90,9 milyar lira düzelme yaşamış oldu.
Gelirlerde yaşanan muazzam artış ve giderlerde yaşanan çok sıkı duruş bütçe dengesini artıya geçirdi.
Önce gelir tarafına bakalım: Vergi gelirleri ilk dört ayda 225,2 milyar liradan yüzde 47,2 artışla 331,4 milyar liraya çıktı. Burada dikkat çeken önemli artışlar neler?
1- Kurumlar vergisi geliri 28,0 milyar liradan yüzde 53,1 artışla 42,8 milyar liraya yükseldi.
2- İçeride alınan KDV 17,9 milyar liradan 33,5 milyar liraya çıktı.
3- Özel Tüketim Vergisi-ÖTV ise 51,1 milyar liradan 64,2 milyar liraya artış gösterdi.
4- İthalata bağlı toplam vergi geliri ise yüzde 82,0 artışla 44,2 milyar liradan 80,5 milyar liraya muazzam artış yaşadı.
5- Para cezalarında da yüzde 39,5 artışla 6 milyar 785 milyon liralık bir gelir elde edilmiş oldu.
***
Dikkat edilecek olursa, bütçede gelir tarafı özellikle vatandaşın bireysel veya kurumsal ödemelerine bağlı bir artış yaşamıştır. Mesela Merkez Bankası kaynaklarından elde edilen gelir geçen yılın 5 milyar lira daha gerisinde kalmıştır.
Vatandaş parayı ödemiş ve bütçe fazlaya geçmiştir.
128 MİLYAR DOLAR NEDENİ
Bütçe’ye bu kadar çok para toplanırken neden harcama tarafı kısıtlı kalmıştır? Ya da neden bütçe disiplini pandemi yaşanmasına ve esnaf ciddi destek beklemesine rağmen sıkı tutulmuştur?
İlk akla gelen neden çifte açık riski olmaktadır. Cari açık verirken bir de bütçe açığı vermek ülke riskini artırdığından önlem alınmış olabilir. Ama burada dikkat edersek ülkemiz bütün dünyada olduğu gibi bir pandemi yaşamakta ve olağanüstü durumda bulunmaktadır.
Birçok ülke pandemi döneminde bütçe açığı vermeyi göze alarak vatandaşlarına kaynak aktarmaktadır. Mesela kepenk kapatmış olan esnafa cirosunun yüzde 70’ini vermektedir. İşsiz kalanlara ödeme yaptığı gibi, kişi başına da ödemeler yapmaktadır.
Türkiye ise IMF’nin raporlarına göre bütçesinden vatandaşına en az yardım yapan son 3 ülke içinde yar almaktadır. GSYH’nın sadece yüzde 1,1’i kadar Merkezi Bütçe’den yardım yapılmıştır.
Türkiye cari açık yanında bir de döviz rezervi çok sorunlu bir ülke durumundadır. Merkez Bankasının olan dövizi satıldığı gibi, swap yolu ile ödünç alınan dövizleri de satılmıştır.
128 milyar doları aşan döviz satışı sonrası eksi rezerve geçilmiş olması, ülkede bütçe açığını kapatma zorunluluğu doğurmuş olabilir. Ama unutmayalım ki, pandemi sürecinde özellikle çalışma gücünü kaybeden insanlar ve esnaf çok zor zamanlar geçirmektedir.
***
Bütçe’ye bu derece para toplanırken, giderler nasıl kısılmıştır?
Geçen yıl ilk dört ayda 393,8 milyar lira olan harcamalar bu yıl sadece yüzde 9,7 artışla 432,0 milyar liraya ulaşmıştır. Hatta faiz dışı harcamalar daha sınırlı bir artışla (%07,7) 338,5 milyar liradan 364,5 milyar liraya çıkmıştır.
Burada fonksiyonel sınıflama tablosundan büyük harcama kalemlerine bakıyoruz.
Genel Kamu Hizmetleri harcamaları 112 milyar liradan 134,2 milyar liraya yükseliyor. Savunma Hizmetleri ise 17 milyar liradan 34 milyar liraya çıkıyor. Kamu Düzeni ve Güvenlik Hizmetleri harcaması da 30,7 milyar liradan 34,1 milyar liraya artıyor. Toplam 432 milyar liralık harcamanın 195 milyar lirasını oluşturan bu 3 ana grupta yüzde 22,1 artış görülüyor.
Geriye kalan yerlerde ise asıl kısılmayı görüyoruz.
Mesela Ekonomik İşler ve Hizmetler harcaması 50,9 milyar liradan 43,6 milyar liraya geriliyor. Burada ise ne büyük iki hizmette kısıntı yapılıyor:
1-Tarım ve Ormancılık Hizmetleri harcaması 17 milyar liradan 13,0 milyar liraya düşüyor. 2- Ulaştırma Hizmetleri harcaması da 24 milyar liradan 17,7 milyar liraya geriliyor.
Karayolu inşaat hizmetleri 13,3 milyar liradan 5,3 milyar liraya gerilerken, demiryolu inşaat hizmetleri de 8,9 milyar liradan 5,2 milyar liraya geriliyor. Kısaca yatırımlar kısılarak bütçe disiplini sağlanmaya çalışılıyor.
Harcama tutarı düşen bir başka alan ise Sosyal Güvenlik ve Sosyal Yardım Hizmetleri kaleminde yaşanıyor. Geçen yıl ilk dört ayda 97,6 milyar lira olarak gerçekleşen bu harcama, bu yıl 92,4 milyar liraya gerilemiştir.
KASADA PARA ÇOK
Pandemi dışında dahi faiz dışı açık veren bütçemiz şu anda pandeminin en zor şartlarında faiz dışı dengesi 73 milyar 373 milyon lira fazla vermiş durumda.
Hem gelir tarafı oluk oluk para aktığını gösteriyor, hem de gider tarafından vatandaşa zırnık verilmediği anlamına geliyor.
Geçen yıl Merkez bütçe hedeflediği gelirin 73 milyar lira fazlası para toplamış ama yine Merkezi Bütçe pandemi yardımı sadece 8 milyar lirada kalmıştı.
Şu anda bütçede faiz dışı fazlanın pandemide kullanılabileceği düşünülse bile sadece ilk dört ayda harcanabilir gelir fazlasının 73,3 milyar liraya ulaştığı görülmektedir.
Neden bu kadar kemer sıkıldığını ve neden vatandaşa yardım yapılmadığını anlamak hayli zor olsa gerek.
Bütçeye para veren vatandaş, bütçeden destek bulamıyor.
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.09.2025
26.09.2025
24.09.2025
19.09.2025
17.09.2025
16.09.2025
15.09.2025
12.09.2025
11.09.2025
9.09.2025