İbrahim Kahveci
Geçen hafta içinde, basında çalıştığım süre zarfında gördüğüm en önemli şirket toplantısına katıldım. ‘Getir’ ABD’ye ilk sipariş vererek Türkiye-Avrupa sonrası ABD’ye de girmiş oldu.
Ertesi günü bizim medyada işten atılan bir kurye haberi daha çok yer aldı. Toplantı esnasında aslında bunu sezmiştim. Neyse...
Kurucu ortaklardan Nazım Salur sunumu yapmış ve ilk siparişi vermişti. Açıklamasında iki cümle çok dikkatimi çekti: 1- Türkiye’nin ‘Yumuşak Güç” kullanımında önemli bir aktör olduklarını söyledi.
Yumuşak güç için, tıpkı insanlar gibi ülkelerin sevimli yönüdür diyebiliriz. Gerçi ülkemiz maalesef son yıllarda sert siyasal güç kullanımını tercih ediyor.
“Sert siyasal güç” kullanımının ‘Getir’ gibi yurtdışında iş yapan firmalara etkisini sorduğumda Nazım Bey cevap vermedi. Haklı da...
Her parmak sallandığında, her “eyyy Macron, eyyy Merkel vs” denildiğinde bizim şirketlerin o ülkelerde pazarlarının etkilendiğini bizler biliyoruz.
Napalım, seçmen ekmek-refah istemiyor. Bizim seçmen aç-yoksul kalmayı tercih edip bağıran bir liderlik istemiş demek ki... Saygı duyarız.
***
‘Getir’ bizde işçi hakkı tartışması yaşarken ABD’ye girdi. İngiltere’de 6 rakibine karşı pazar payını onların iki katına çıkartmış durumda. Almanya, İtalya, Fransa, İspanya, Portekiz ve bilmediğim diğer Avrupa ülkelerinde de artık bir Türk şirketi siparişleri evlere getiriyor.
Sanırım o ülkelerdeki çalışanların haklarını da buradan bizim medya savunacak!!!
O kadar gelişmiş çalışma haklarımız var ki... Artık ABD’de ‘Getir’ kurye çalışanlarının hakları da bizim medyanın görevi!!
Anladınız sanırım...
***
Gelelim dikkatimi çeken ikinci açıklamaya: 2- Nazım Salur çalışanlarının çok farklı ülkelerden olduğunu açıkladı. Bunlar kurye değil, merkez şirket çalışanları. Ve işe alım yapılırken inanç,ırk gibi konularda soru sormanın bile yasak olduğunu, sadece iş kabiliyetlerine bakıldığını açıkladı.
Bakın burası çok önemli
Bugün ülkemizin en büyük istihdam sağlayıcı holdinglerinden olan Koç Holding 7 milyar dolar değerden işlem görüyor. Sabancı Holding ise 3 milyar dolardan işlem görüyor. Daha 2015 yılında kurulmuş olan ve henüz yeni yeni meyve vermeye başlayan ‘Getir’ 7,5 milyar doların üzerine çıkmış durumda. (Burada hesaplama farklılığı elbette var ama bir fikir verme açısından bu değerleri verdim)
Eski sermaye oluşumu ve yeni sermaye oluşumuna dikkat buyurunuz.
Türkiye’de inanç, ırk gibi şekil şartları hala işe girişlerde ciddi bir sorundur. Siyasette istediğimiz özgürlüğü şirketlerde ne kadar yaşayabiliyoruz? “Fırsat eşitliği” kavramı özel sektörde ne kadar etkin?
İşte o nedenle yeni açılımlara hep beraber kapımızı açmamız gerekiyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu önceki gün “Helalleşme” bildirisi yayınladı. Partisinin de geçmişte yanlışları olduğunu ve içeride çözümü sağladıktan sonra şimdi dışarıya “Helalleşme” turlarına başlayacağını açıkladı.
Bu açıklamayı sakın ola kimse “Bizlerden şu kadar acılar çekildi, bu kadar işkenceler oldu” ama helalleşme muhafazakar kesim diye yorumlamasın. Bu ülkede helalleşme acı çeken herkesi kucaklayacak ve ‘İNSAN’ odağında birleştirecek bir adımdır.
Kimsenin acısı diğerinden az veya çok olamaz. Özgürlük ve sorumluluk üzerine inşa edilecek bir kaynaşmaya ve saygıya hepimizin ihtiyacı var.
***
Bu konuyu Karar Gazetesi Yayın Yönetmenimiz İbrahim Kiras’a açtığımda “İngiltere’de artık cv’lerde resim kullanılması bile kaldırılıyor” dedi.
Tesla CEO’su Elon Mask’ın haberleri aynı saatlerde düşmüştü: İşe alımlarda eğitimi bile kaldırıyor ve sadece “Hayatınızda karşılaştığınız en büyük sorunu ve bu sorunu nasıl aştığınızı” cevaplamanızı istiyor.
Dünya değişiyor ve akılla-zekayla, çalışmayla kazanmayı tercih ediyor...
YA FİNANS???
Şimdi kendimize bir soru soralım: Bu yıl kaç şirket bizim borsada halka açıldı ve bu şirketler her yıl yüzde kaç temettü dağıtarak ortaklarına kazanç sağlayacak?
İyi ama eskiden halka açılan ve ortak satışları ile hisselerin yüzde 90’ları küçük yatırımcıda olan batık durumdaki şirketler... İşte o şirketler yıllardır bedelli sermaye artırımları ile hala milletten nasıl para topluyorlar?
Bunlara kim, nasıl izin veriyor?
Devleti kim denetliyor?
Bağımsız kurumları kim didik didik inceliyor?
Halka açılmalarda hangi kurumların organize işleri söz konusu?
Aslında herkes her şeyi biliyor. Hiçbir işlem kayıtsız değil, biliniyor bütün bunlar.
Organize halka açılmalar vs hepsi biliyor.
Bugün borsa bir kazanç yerinden çok para toplama yeridir. Şirketler yeni ortak bulup istihdam ve büyüme sağlayacak derken, patronların hisse pazarına dönmüş durumda.
***
Ya bankacılık sistemimiz...
“Arsan varsa kredi alırsın
Fikrin varsa havayı!”
İşte bizim finans sistemimizin temeli budur.
Eski bir ekonomik model.
Bu sistem baştan aşağı düzeltilmez ise kimse Türkiye’den kalkınma-gelişme vs beklemesin. Yönetim değişir kurlar düşer, bahar gelir ama kalıcı büyüme yine boşta kalır.
Bakınız “Başkanlık geldi Türkiye çöktü” diyoruz ama rakamlar düşüşün 2012’de başladığını gösteriyor. Hatta Erdoğan bile 2015’de “3 yıldır ekonomide patinaj yapıyoruz” demişti.
Hiç kimse ekonomide aslında tıkanmanın 2012’de başladığını unutmasın. Osmanlı’da hemen yıkılmamıştı: Önce duraklama, sonra gerileme ve en sonunda da yıkılmayı yaşadı.
Türkiye ekonomisi Ak Parti süresinde duraklamaya 2012’de geçti. Gerileme 2016 ve yıkılma ise 2018’de başladı. Duraklama süreci aslında temel sorunların da teşhisinde en önemli kaynak veridir.
***
Şimdi soralım kendimize: “Getir”in 2015’den bugüne 7,5 milyar dolara ulaşan getirisinden kimler yararlandı?
Bu firmayı kimler nasıl finanse etti ve büyümesine katkı sağladı? (tabii ki yabancı şer güçler!)
Türk bankacılık sistemi ve sermaye piyasalarımız bu tür şirketleri ne kadar destekleyebiliyor?
Bu konu çok uzun bir mesele...
“Getir”e bakacağına “Götür”e odaklanan yönetim sistemimizde daha çok bekleriz.
Muhalefetin de yeni sistemi nasıl inşa edeceğine şimdiden karar vermesi gerekiyor. Kalkınma ve gelişme modelleri çizilmeden ve isimler belirlenmeden sadece bir kötü yönetimden kurtulmuş oluruz, o kadar.
Oysa bizim kurtulmaya değil, kavuşmaya ve kazanmaya ihtiyacımız var.
Yazarlar
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.09.2025
26.09.2025
24.09.2025
19.09.2025
17.09.2025
16.09.2025
15.09.2025
12.09.2025
11.09.2025
9.09.2025