Kurtuluş TAYİZ
Devlet-Öcalan görüşmelerinde önemli bir aşamaya gelindiği anlaşılıyor. Bugüne kadar süren görüşmelerin sonuçları merakla bekleniyordu. Bu konuda en önemli gelişme geçen hafta yaşandı. Daha doğrusu geçen hafta, Öcalan tarafından “Barış Konseyi kurulması için devletle mutabakat sağlandı” açıklamasıyla duyuruldu. Öcalan’ın açıklaması bununla sınırlı değildi; PKK lideri, “15 Temmuz’un hükmü kalmamıştır” diyerek, çatışma ve savaş olasılığını da rafa kaldırdığını açıkça ilan etti.
Öcalan, bir ay içinde kurulmasını istediği konseyin “Barışın gerçekleşmesi ve çözüm için çalışacağını” söyledi. Öcalan’a göre bu konsey, ne resmî bir devlet organı olacak ne de sadece sivil bir organ olacak. Barış çalışmaları yürütecektir.
Söz konusu konsey önerisinin Öcalan’ın daha önce görüştüğü heyete sunduğu protokoller içinde yer aldığını hatırlatalım. Bu konsey hakkındaki ayrıntıları ise örgütün Kandil’deki liderlerinden Murat Karayılan,Milliyet ’ten Hasan Cemal’e verdiği röportajda şöyle açıklamıştı: “Protokollerde yer alan diğer önerilerden biri de bir barış konseyinin kurulması şeklindedir. Devletten, KCK’dan, tarafsız insanlardan, aydınlardan, âkil adamlardan oluşan bir barış konseyi... Böyle bir konsey, hem eylemsizlik sürecini denetler, hem silahsızlandırmaya gidecek bir sürecin de sorumluluğunu üstlenir. Bu konseyin kendisi ya da paralelinde kurulacak Adalet Hakikat Komisyonu bu rolü oynar.”
Bu konseyin nasıl oluşacağı ve içinde kimlerin yer alacağı sorusuna geçmeden önce, böyle bir komiteye duyulan ihtiyacın altını önemle çizmek gerekiyor. Adı ister “Barış Konseyi” olsun, ister “Barış Komitesi”, isterse “Âkil Adamlar Topluluğu” hiç önemli değil; Kürt sorununu şiddetten arındırma işlevi görecek olan herhangi bir kurula bugün Türkiye’nin çok acil ihtiyacı var.
Diyarbakır’da iki asker ile bir sağlık teknisyeninin yol kesen PKK’lılar tarafından kaçırılması, bu ihtiyacı bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Bence kurulması öngörülen konsey işe bu askerlerin kurtarılmasıyla başlayabilir.
Şimdi bu kurulun nasıl oluşacağı ve içinde kimlerin yer alacağı sorusuna yanıt aranıyor.
Öcalan’ın açıklamalarının ardından hükümet ve siyasi partilerin sessizliği dikkat çekti.
İçişleri Bakanı, belki de yeni olmanın verdiği endişeyle bu konudaki soruları geçiştirmekle yetindi.
Hükümetin bu konuda yorum yapmamaya özen gösterdiği anlaşılıyor.
Ancak şu âna kadar hiçbir kurum ve yetkili Öcalan’ın açıklamasını yalanlamış değil.
Bu konsey konusu Öcalan’ın kendi başına çalıp söylediği bir oyun olmadığına göre önümüzdeki günlerde “çatışmaları denetleyecek” bir âkil adamlar grubunun harekete geçme ihtimali yüksek.
Ancak isimlerin belirlenmesinin zaman alacağı belirtiliyor. Bu konuyla ilgili kulislerde konuşulan, Öcalan’ın kendisinin de bu konseyde yer almak istediği gibi devletten, hükümetten, KCK’dan isimlerin de katılacağı yönünde. Vitrinde ise tanıdık yüzler olacak.
Bence bugün en önemli şey, bir barış komitesinin acilen kurulmasıdır. Bölgede son günlerde yaşanan çatışma ve ölümler yayılma eğilimi göstermeye başladı. İlan edilen ateşkesi denetleyecek bir kurul olmadığı müddetçe, bu ateşkesler bir işe yaramıyor. Operasyonlar sürdüğü gibi, PKK saldırıları da devam ediyor. Neredeyse her gün bölgeden şiddetli çatışma ve ölüm haberleri geliyor ve yine neredeyse her gün birkaç genç insanın cenazesi toprağa veriliyor...
Bunun önüne geçmek için bu barış konseyinin ya da âkil adamlar grubunun hemen kurulması, biraraya getirilmesi gerekiyor.
Ama...
Burada sözü BDP’ye getirmekte fayda var. Barış sürecinde en önemli rolü oynaması beklenen BDP’nin hâlâ Meclis çalışmalarına katılamıyor olması büyük bir sorun. BDP lideri Demirtaş’ın belirttiği gibi ortada bir “dışlanmışlık” durumu da söz konusu. Benim izlenimim BDP cephesi Başbakan’ın üslubuna takılmış durumda. Bu yüzden de bir türlü boykottan vazgeçemiyorlar. Bence BDP’nin Meclis’e gelip gelmemesi Başbakan Erdoğan’ın iki dudağı arasına bağlı olmamalıydı.
BDP için en doğru adım Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün bu konuda yaptığı çağrıları dikkate alarak Meclis çalışmalarına katılmak olacaktır.
Meclis’te BDP’yi bekleyen acil görev ve sorumluluklar var; BDP, bu Meclis’in kilit partisi konumundadır. Yeni anayasa için çalışma grubu oluşturmaları gerekiyor, Barış Konseyi’nin kurulmasına siyasi destek aramaları ve daha pek çok önemli yasa ve demokratik değişim için hazırlık yapmaları gerekiyor. Başbakan Erdoğan’ın ters üslubunu kafaya takmak, bunlardan daha mı önemli sizce?
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019