Kurtuluş TAYİZ
Yazar-Şair Murathan Mungan, geçen hafta sonu BDP’nin parti okulunda ders verdi. Ragıp Zarakolu ve Büşra Ersanlı’nın tutuklanmasına neden olan bu okulda konuşma yapan Mungan’ın, Kürt sorununa olan ilgisi eskilere uzanıyor. Mungan değişik tarihlerdeki yazılarını biraraya getirdiği Soğuk Büfeadlı kitabında, Kürt sorunuyla ilgili görüşlerine de yer vermiş. 1994’te bir gazeteye verdiği mülakatı“Kürt sorunuyla ilgili olarak bir soruşturmaya yanıt” başlığıyla kitabına koyan Mungan’ın değerlendirmeleri, maalesef hâlâ sıcaklığını koruyor. Çünkü 18 yılda çok önemli adımlar atılmış gibi görünse de temel sorunların hâlâ çözülemediğini görüyoruz. Şimdi okuyacaklarınız, Mungan’ın 18 yıl önce yazdığı ancak dün de kalemi eline alsa aynı şeyleri yazacağı değerlendirmeleri. Zira Mungan Kürt sorunuyla ilgili görüşlerinin sorulması üzerine aşağıdaki yazısını referans gösterdi. Okuyun, Kürt sorununda dünden bugüne neler değişti, siz karar verin.
“Kürt sorunu, böyle bir anayasa, böyle bir devlet ve hükümet anlayışı, böyle bir genelkurmay parlamentosuyla çözülemez. Yalnızca Kürt sorununun değil, memleketin diğer sorunlarının da çözülemediği gibi. Mevcut anlayışlar, denenmiş politikalar iflas etmiştir. Şimdilerde, medyanın aynasından gün kurtarılıyor yalnızca, göz boyanıyor. Pamuk Prenses’in üvey annesi aynaya değil, televizyon ekranlarına bakıyor artık. Bütün bunlarla gelecek kurtarılamaz, kurtarılamıyor. Çok kısa özetlemem gerekirse, ülkenin içinde bulunduğu bütün sorunların çözümü için yapılması gereken şeyleri, hızlı bir çağrışımla şöyle sıralayabilirim: Anayasanın değişmesi, hantal, battal merkezi yönetim yerine, daha çok bölge, eyalet ve yerel yönetim esasına dayalı yeni bir yönetim esasına dayalı yeni bir yönetim anlayışının geçirilmesi; her türlü ulusal, kültürel, demokratik haklar için referanduma gidilmesi, bütün demokratik kurumlara işlerlik kazandırılması; özerk olması gereken bütün kurumlara özerkliklerinin verilmesi; her türlü örgütlenme özgürlüğünün tanınması; kısa erimli oy avcılığı üzerine kurulu siyasetler yerine, uzun erimli programlamalara gidilmesi; yepyeni politikaların hayata geçirilmesi gibi bir sürü şey sayabilirim.”
“...Bence Kürt sorununun çözümü için gerekli zemin, onaylayalım ya da onaylamayalım, ‘Bağımsız bir Kürt devleti, özgür bir Kürt bayrağı istiyorum’, diyenlerin de görüşlerini açıkça ve serbestçe ifade edebildikleri, sonuna kadar demokratik, şeffaf bir ortamın yaratılmasından geçiyor. Bütün bunları hep beraber tartışmamıza, olurlarına olmazlarına beraber karar vermemize gidecek olan yolların açılması gerekiyor. Neden kimse ‘Bu sorun nasıl çözülür’, diye Kürtlere sormayı akıl etmiyor? Çünkü sonuçta, bu sorunun muhatabı bizatihi Kürtlerin kendisidir. Her iki halk için de, kesin ve tartışmasız olarak sonunda varılacak tek yer burasıdır. Ne kadar erken varılırsa o kadar iyi olur, o kadar az insan ölür. Zaten yeterince geç kalındığını düşünüyorum.”
“...Bu topraklarda derdini anlatmanın yolu hep zor kullanmaktan geçti. Bunun sonuna dek böyle gitmeyeceği açıktır. Sonunda oturulacak yer bir masanın etrafıdır.”
“...Demokratik zeminin yokluğu, Türkiye’de düşünce verimini de, evrimini de engelliyor. İnsanlar belirli noktalara kendi düşünsel evrimleri sonucu değil, ancak dışarıdan gelen müdahaleler, yasakların delinmesi, ya da düpedüz zor kullanılarak edilmiş hakların dayatması sonucunda ulaşabiliyorlar. (...)Son zamanlarda herkesin ağzına pelesenk ettiği ‘demokrasi’ kavramı, herkesin işine geldiği gibi kullandığı, kendine göre içeriğini değiştirdiği, anlamını çarpıttığı içi boşalan bir kavran olup çıkmıştır. İnsanların demokrasiden anladıkları, yalnızca kendileri için demokrasidir. Herkes yalnızca kendi için demokrasi istemektedir. Demokrasi olsun ama bana olsun, demokrasi olsun, ama benim gibi düşünenler için olsun, anlayışı egemendir. Bunun adının, demokrasi olmadığı ortadadır.”
“...Resmi görüş, kendi demokratik evriminin sonucunda geldiği bir yer olarak tanımıştır ki Kürt gerçeğini; düpedüz Kürt halkının mücadelesi ve dayatması sonucu tanımıştır. Özünde zorla kazanılmış bir hak söz konusudur. ‘Biz Kürt realitesini tanıdık’, diyenlere vahiy geldiğinden değil, binlerce insan öldüğü için tanımak zorunda kalmışlardır. Acı olan budur. Zamanında ciddi hiç bir yatırımın yapılmadığı, yalnızca kendi siyasi anlayışlarına ters düşen memurların sürgün yeri, ya da mecburi hizmet yeri olarak görülen doğuya zamanında yapılmayan yatırımlar, bugün bomba olarak, köy boşaltma olarak, orman yakma olarak ve bütün bunlar için yapılan her türlü askeri ve sivil harcama tutarı olarak ifade edilmektedir.”
“Benim bu konuda en çok canımı yakan konu, bir yazar olmam nedeniyle de iki kat duyarlı hissettiğim dil ve kültürel haklar meselesidir. İnsanların ağızlarından kendi anadillerinin alınması benim için bir vahşettir. Kaç yüz yıllık çok uluslu bir imparatorluktan, yetmiş yıllık tek uluslu bir cumhuriyet olmaya giderken yaşanan çok pahalı deneyler bunlar. Ben her ulusun, her dilin, her kültürün, her dinin kendini özgürce ifade edebildiği, birkaç dilde şarkıların söylendiği, kitapların yazıldığı bir Anadolu Cumhuriyeti’nde yaşamak isterdim doğrusu.”
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019