Önümüzdeki yerel seçimler siyasetin rotasını belirleme açısından ne kadar kritikse, kadın adaylar açısından da bir o kadar kritik ve önemli.

Çünkü birçok açıdan ilklerin yaşandığı bir seçim olacak. İlk kez 30 büyükşehirde seçimlere giriliyor ve bir Büyükşehir'de belediye başkanı kadın olabilir.

BDP, Diyarbakır veya Van'da kadın aday gösterebilir.

İlk kez AK Parti, BDP veya MHP başörtülü bir kadını başkan adayı yapabilir.

Ve ilk kez İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük illerin ilçelerinde kazanabilecekleri yerlerde kadın başkan adayları görebiliriz.

Bu seçimler bu ilkler nedeniyle kadının öne çıktığı bir seçim olacak.

Olması da gerekiyor. Çünkü manzara gerçekten çok kötü.

Siyaset, toplumun yansıması olduğu için çok erkek egemen. Siyasette nereye baksanız erkekler çoğunlukta.

Bunun değişmesi için siyasetin kendiliğinden adım atması yetmiyor, kadınların daha aktif devreye girmesi gerekiyor.

Kadın Adayları Destekleme Derneği KA.DER'in 22 Temmuz 2007 seçimleri öncesi başlattığı ve her kesimden kadının desteklediği "Bıyıklı Kampanya"yı hatırlıyorum. Etkisini 2011 seçimlerinde gördük.

Şu rakamlar o çabanın bir göstergesi:

22. Dönem Meclisi'nde kadın milletvekili sayısı 24, oranı ise yüzde 4.36'ydı.

Bugün ise yani 23. Dönem'de kadın milletvekili oranı yüzde 9.10'a, sayı da 50'ye çıktı.

Yereldeki durum çok daha kötü.

Şu anda Aydın'da CHP'li Özlem Çerçioğlu ve Tunceli'de BDP'li Edibe Şahin dışında il belediye başkanı yok.

Türkiye'nin kadın belediye başkanı oranı yüzde 0.8. Yani 3000'e yakın belediye başkanının sadece 26'sı kadın. Bunun da 16'sı BDP'li.

Yerel yönetimlerin diğer alanlarında da durum farklı değil: Kadın belediye meclisi üyesi oranı yüzde 4.2, kadın il genel meclisi üyesi oranı yüzde 3.2, kadın mahalle muhtarı oranı da yüzde 2.3. Bu kötü tablonun en fazla sırıttığı şehirler ise İstanbul, Ankara ve İzmir. Şehrine sahip çıkmanın yoğunlaştığı bir dönemde bırakın bu illerin büyükşehir belediye başkanlığını, ilçelerinde bile kadın başkan yok.

Alın İstanbul'u...

Olimpiyatlara ev sahipliği yapmaya hazırlanan İstanbul'un 39 ilçesinde tek kadın belediye başkanının olmaması ilginç değil mi?

Aday yapılmıyor değil, yapılıyor ama kazanılmayacak ilçelerden. Bu seçimlerde mutlaka kadın elinin İstanbul'a değmesi gerekiyor. AK Parti, şu anda İstanbul'un 27 ilçesinde, CHP ise 12 ilçesinde yönetimde...

Önümüzdeki seçimlerde de farklı bir parti sürprizi pek beklenmiyor. Bu durumda her iki parti de önümüzdeki seçimlerde en azından kazanılacak iki ilçeden kadın aday gösterebilir.

Adres de verelim: AK Parti Eyüp ve Sultanbeyli'de, CHP ise Kadıköy ve Avcılar'da. Çağdaşlık iddiasındaki kent İzmir'in durumu ise içler acısı. 30 ilçesi var ve oradaki yerel yönetimlerde de kadının adı yok. Bu seçimler yerelin kendi kaderine el koyacağı ve kadınların öne çıkacağı bir seçim olacak. Yerinden yönetimin güçlendirilmesi gereken bir dönemde, yerel demokrasinin sadece belediye hizmetlerinden ibaret olmadığını göstermek ve katılımcı demokrasiyi hayata geçirmek için kadınların siyasal yaşama aktif katılması gerekiyor.

Bunu başaran parti Yeni Türkiye'nin partisi olacak.

Sabah