Markar ESAYAN
Şimdi, ayın 19’unda Fransa 2001 yılında soykırım olarak kabul ettiği 1915 Büyük Felaketi’ni reddetmeyi suç olarak düzenleyen yasayı görüşmeye hazırlanıyor. Vicdansızlık parayla olmadığı ve evrende bol bol bulunduğu için, bir halkın neredeyse yok edilmesini yıllarca unutmayı seçen Merkozy şeytan ikilisi, ataları gibi malzeme elverişli hale geldikçe ısıtıp ısıtıp Türkiye’nin önüne koyuyor. Yani son günlerde sergilenen Sarkisyan-Bağış-Çiçek komedyasının arka planında, Fransa’nın görüşeceği bu yasa yatıyor.
Ben bir soykırım çocuğuyum. Hem anadan hem babadan kılıç artığıyım. Annem Çerkes, 1864 Rus soykırımından kurtulan, kendini can havliyle Osmanlı’ya atan bir halkın evladı. Babam da Ermeni, o da acayip hikâyelerden sonra 1915’ten sağ çıkabilmiş bir aileden geliyor. Her ikisi de, o soykırımların izlerini taşıdılar üzerlerinde. İkisinin de ailesi dağılmıştı. Sahipsiz, sevgisiz büyümüşlerdi. Yani soykırımların etkileri, tatbik edildikleri anla sınırlı kalmıyor. Çoğu Rus, Balkan kırımlarından kaçan göçmenlerin kurduğu bu ülke de bir soykırım çocuklarının memleketidir aynı zamanda.
Tabii, benim için sahnelenen bu şaklabanlık ve vicdansızlık, öncelikle bir insan olarak kabul edilemez. Yani Çerkes ve Ermeni soykırımlarına duyduğum üzüntüyü Ruanda veya Srebrenitsa, Goradze ile mukayese edemem, üzüntümü kategorize de edemem. Acılar, soykırımlar birbirlerinden mahsup edilmez, bu ahlaksızlıktır. Haksızlığa uğrayan, katledilen toplulukların ırkı ve dini beni hiç ilgilendirmez. Bosna’da öldürülenlere Müslüman, öldüren Çetniklere Hıristiyan diye bakamam, olayları değerlendirirken, ırk ve din gözlüğüyle bakmak dinden de insanlıktan da çıkmak demektir çünkü.
Ama bizlerin vicdanı kör edildiği için, başka insanların acılarına ortak olmak için bazı teşvik primlerine ihtiyaç duyarız hep. Mesela Hrant Dink’i ancak delik ayakkabısı üzerinden “ortak acımız” kabul edebilmiştik. Onun “Ermeni” olması engelini, delik ayakkabısı ve fukaralığı ile telafi ettik ve onun için üzülmeye hazır hale geldik. Çoğu için bu böyle oldu ve bu kötü bir şey değil. Zehirlenmiş belleğin vicdanla by-pass edilmesi sadece. Oysa Hrant Dink bir milyon tane ayakkabı alabilecek kadar başarılı bir işadamıydı aynı zamanda. Delik ayakkabı ilahi bir tesadüftü...
Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan, Fransa’ya selam göndermek ve diasporanın taleplerini karşılamak için “İnanıyorum bir gün Türk devlet adamları Soykırım Anıtı’nda 1970’te Polonya’da Willy Brandt’ın yaptığı gibi saygı duruşunda bulunacak” demişti. Ardından AK Parti’nin esprili çocuğu Egemen Bağış bir araba dolusu sinkaflı laf etti; hem Sarkisyan’a, hem de Ermenistan devletine. Ama Bağış’ın komedyenliği “ben kamyon sürdüm, Leonardo da Vinci” kalibresinde olduğu için, ağır top olarak Cemil Çiçek devreye girmek zorunda kaldı. Kendisi Ermeni meselesine özel ilgisi ile ünlüdür. Sık sık Öcalan’ı, PKK’yı Ermeni yapar. Sünnetsiz PKK’lıları tesbit eder.
Tabii, bu tepkinin asıl nedeni sadece Fransa da değil. Asıl dert, Dersim özrü ile 1915 meselesinin bir kademe daha yakınımıza taşınmış olması. Vallahi ben Sayın Erdoğan’ın bu özrünü büyük bir cesaret olarak gördüm. Çünkü Dersim, 1915 Part-II gibi bir şeydir. Sadece aynı İttihatçı zihniyet ve cinai yöntem benzerliğinden ötürü değil. Dersim’de 1915’te çok katliam yapıldı Ermenilere ama, kurtarılanlar oldu. Bunlar Kürtleştiler, Alevileştiler. Yani Dersim devlet katliamıdır deyip özür dileyince 1915 soykırımının gündeme gelmemesi mümkün değildi.
Zaten tam da bu yüzden Kemal Kılıçdaroğlu hemen 1915 kartını çekti Erdoğan’ı geriletebilmek için. Devletin 1915 refleksinin ne kadar güçlü olduğunu bildiği için yaptı bunu. Üzerine sos olarak da diaspora nefretini döktü ki memnuniyet garantili olsun. Erdoğan da mesajı aldığı için hemen onun alnını karışladı. Zaten adamcağızın “affedersiniz ne Rumluğunu, ne Ermeniliğini” bırakmışlardı. Böylelikle “Ermeni fobisinde sorun yok, yola devam” mesajını verip yangını söndürdü, bir AK Parti klasiği...
Oysa 1915 Ermeni soykırımı, tüm zelilliği ve reddedilişiyle, sadece Türkiye’nin değil, İkinci Dünya Savaşı sonrası dünyasının da kuruluş travmasıdır. 1915 soykırımı ile yüzleşilebilseydi, tarih geri çekilebilir, 1948 uyanışı o zaman gerçekleşebilir ve sadece Yahudi değil, Cezayir ve diğer soykırımlar da o boyutta gerçekleşmeyebilirdi. Ama 1948 bilincine ulaşmak için dünyanın o kanlı çöküşü yaşaması gerekti.
Türkiye geçmişindeki bu acılar ile zihnî ve ahlaki bağını kopartmadıkça, güvenli ve tamamen yeni bir demokrasiye ulaşamayacak. Erdoğan, Bağış ve Çiçek gibilerine partisini aşağılatacağına, mesela Taner Akçam’ı çağırıp şu işin gerçekte ne olduğu hakkında bir de alternatif görüş alsın.
Evet, bir gün hep birlikte tarihimizin ortak bir büyük acısı olarak 1915 kurbanlarının anıtına çiçekler koyacağız. Üstelik o anıt Erivan’da değil, acının yaşandığı yer olan Anadolu’nun bağrında olacak.
O anıtı biz yapacağız.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları


































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019