Markar ESAYAN
İbretlik bir durumla karşı karşıyayız. 1990’lı yıllarda derin devletin işlediği faili meçhullerle ilgili açık itiraflarda bulunan, kendisi de bu kanlı ekibin bir üyesi olan Ayhan Çarkın gelecekte bu yalnızlığıyla bir demokrasi kahramanı olarak anılabilir. Bu da siyasetin, yargının ve bu ülkenin tüm sözde demokrasi yanlılarının ayıbı olarak tarihe geçer. Çünkü Ayhan Çarkın ve itirafları açık bir şekilde görmezden geliniyor, bununla da kalmıyor, itirafların altı “medya” tarafından oyulmaya, itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor. Çarkın tek başına mücadele veriyor görüntüsü var.
İstanbul’daki kazı nasıl yapıldı, bir günde 20 yıl evvelki mezar ve infaz yerleri o jet hızıyla nasıl tesbit “edilemedi” de menfi bir sonuç alındı, onu da anlayabilmiş değilim. Mahkeme yedi gün araştırma izni vermişken, o acele neden yaşandı, komşular alışverişte görsün senaryosu mu uygulandı, başka türlü bir hesaplar mı dönüyor, bunu şimdilik bilmek pek mümkün değil. İleride nasıl olsa okuruz başka itiraflardan...
Ama Ayhan Çarkın susmuyor. Bu açıklamaları ne niyetle yaptığını bilebilir miyiz? Bilsek de bu o kadar önemli mi? İster paçasını kurtarma arzusundan, ister o ekip içindeki çekişmeden, isterse gerçekten Çarkın’ın Cumartesi Anneleri’nin yüzüne bakmak istemesinden kaynaklansın, önemi var mı? Adam her şeyi tüm açıklığıyla anlatıyor. Farzımuhal, o cesetler önceden tek tek yerlerinden toplanmış, temizlik yapılmış olsun. Bu, soruşturmanın üzerinin örtülmesinin nedeni olabilir mi?
Çarkın, “Asıl sürprizimi mahkemede yapacağım” demişti. Çarkın’ı Ağca veya Alparslan Arslan’a benzetmek isteyenler açık bir psikolojik savaş yürütüyorlar. Kazılardan sözüm ona sonuç çıkmamasını Çarkın’ın dengesiz olmasına bağladılar. Oysa Çarkın’ın ifadeleri ile MİT eski Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür’ün ifadesi arasında büyük örtüşmeler var.
Üstelik 1994’te bu ekip tarafından öldürülen Mecit Baskın, Namık Erdoğan, Faik Candan ve Yusuf Ekinci’nin cesetlerinin bulunduğu noktalar ve infaz yerleri, Ayhan Çarkın tarafından 4 Haziran 2011’de Ankara’da savcılara tam bir isabetle gösterilmiş ve ertesi gün tutuklanmıştı.
Bu da mı gol değildi?
CHP’li Hüseyin Ergün ilginç bir adam. Başbakan’ın Dersim özrüne giden yolu onun açıklamaları neden olmuştu. Geçen salı bir basın toplantısı yaptı ve Ayhan Çarkın’la cezaevinde görüştüğü dört saatte aldığı bilgileri açıkladı. Aygün tek başına CHP’nin itibarını kurtarıyor. Tebrikler.
Çarkın, muhtemelen soruşturmanın sumenaltı edileceğini hissetmiş ve mahkemeye sakladığı “sürprizlerden” önemli bir seçkiyi –bazı bilgiler ilk kez söylenmek üzere– Aygün’le paylaşmıştı. İşte birkaç tanesi: “Perpa’da gaz bombasıyla etkisiz hale getirebileceğimiz bir şeyi infazla yaptık. Garson kızı da tanık olduğu için öldürdük. Ankara dışı eylemler yapıldı. Muş’ta sekiz kişi öldürüldü. 1994 kışında üç araçla bu operasyon yapıldı. Ben katılmadım ama operasyonu çok iyi biliyorum. Gaziantep’e iki araçla yirmi kişi gidildi. 60 yaşındaki bir kişi infaz edildi. Yeşil yaşıyor. Devlet korumasında. Belli operasyonlarda PKK ile işbirliği yapıldığını söylüyorlardı. Öğrenciler Hüsamettin Yaman ve Soner Gül için polis katili dediler. Gittik, silahsız gençleri öldürdük. Odalarına girdim. Çayları hâlâ sıcaktı. Şu anda İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde bir daire başkanı Efeoğlu’nun gözaltına alınması ve işkenceyle öldürülmesine tanıklık etti. Emniyet Özel Harekât Şube Müdürlüğü’nde 150 kişilik bir ekip hâlâ faal. Sadece infaz yapmıyorlar.”
Hüseyin Ergün Ayhan Çarkın’ın 15-20 kişiyi öldürmüş olabileceğini ve Meclis İnsan Hakları Komisyonu’nun Çarkın’ı mutlaka dinlemesini gerektiğini söylüyor.
Her iddia birer bomba niteliğinde. Ülkenin altüst olması lazım. Siyaset bu iddialara kilitlenmeli...
Ertesi gün gazetelere bakıyorsunuz, Sadece Taraf sürmanşetini tamamen bu önemli itiraflara ayırmış. Bunun dışında haberi ilk sayfasında “hap” şeklinde gören iki gazete var: Radikal ve Habertürk. Geri kalanlar hiç görmemiş. Sanırsın Omerta yemini edilmiş...
Diğer yanda başka bir hamleyi ise Mesut Yılmaz yapıyor. Faili Meçhul Soruşturması’nda tanık olarak dinlenmesi gereken Mesut Yılmaz, 1999 yılında zaten ortaya çıkmış olan Yunanistan ve Türkiye’nin karşılıklı olarak çıkardıkları orman yangınlarını gündeme getiriyor.
Bunun hiçbir riski yok çünkü. Açıklamanın iki ülke arasında bayat bir krize yol açacağı belli. Açıyor da. Verilmek istenen mesaj açık: Beni sorgularsanız devlet sırlarını ifşa edersiniz, başınıza bunların daha fenası gelir. Dokunan yanar!
Aranızda, AK Parti’nin bu masaja direneceğini düşünen var mı? Sorunun cevabını yenilenmiş ve sırlar kapsamı iyice genişletilmiş haliyle yeni yılın ilk günlerinde TBMM’nin gündemine gelecek olan Devlet Sırları Kanun Tasarısı tartışılırken alacağız, az sabrediniz...
Herkese sırsız ve adil bir yeni yıl diliyorum. Noel Baba’yı bacadan evinize girerken yakalarsanız haneye tecavüzden suç duyurusunda bulunun. Fransa’yı ayıplarken “Adam olsaydı bacadan değil kapıdan girerdi” diyen Keşan Müftüsü’ne de soruşturma açmayın. Tezlerimizi çürütüyorsunuz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019