Mehmet BARANSU
Her fırsatta “Yeni Türkiye’den” bahsediyor. Seçilmiş “yeni” Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bu “yeni” Türkiye’nin nasıl olacağını partililere yaptığı veda konuşmalarında anlatıyor. Yönetimin nasıl olacağıyla ilgili ipuçları da veriyor:
“Ben teamül meamül bilmem. Biz yeni Türkiye’nin teamüllerini oluşturacağız. Bu teamüllerin içinde 2023 hedefi var, 2053 hedefi var.
Ben Köşk’e çıkıyorum partimin ne hali varsa görsün demem.
Çankaya’ya çıktığımda parti sahipsiz kalacak zannetmeyin. Çalışmalarınızı, disiplininizi, performansınızı izleyeceğim. Gözüm üzerinizde olacak.
Birlikteliğimiz yine devam edecek. Ayrılma, ayrışma sözkonusu değil. Bedenim burada olmasa da ruhum burada olacak.”
Erdoğan’ın söylemleri gayet açık. Yeni kurulan bir ülkenin lideri gibi konuşuyor. Teamül filan beni ilgilendirmez, partiyi yine ben yöneteceğim diyor.
Yeni Cumhurbaşkanı Erdoğan her ne kadar “yeni” dese de bu sözlerin uygulamadaki karşılığı aslında çok eskilere gidiyor. Statükolu yıllara. Halkın 80 yıldır mücadele ettiği ve kurtulmaya çalıştığı “Kemalist despotizmi” hatırlatıyor.
Yeni Cumhurbaşkanı bu yazdıklarıma da sinirlenecektir. Tetikçileri yine saldırı ve iftiralara başlayacaklardır.
Bunlara aldırış etmeden ne demek istediğimi detaya girmeden, kısaca anlatayım.
Cadde ve sokaklara asılan dev fotoğraflara bakın. İki adımda bir Erdoğan resimleri. Koca harflerle yazılan “Sağlam İrade” yazıları, sloganları. Son olarak arabaların arkalarına yapıştırılan “RT Erdoğan” çıkartma ve imzaları. Hemen hemen hepsi tek parti dönemi ve sonrası “eski” Türkiye’de gördüğümüz manzaralar. Tek adamlık merakı, ikinci Atatürk olma isteği.
Benzer hastalığı yıllarca yerleşik sistemle mücadele eden, onu düşman gören PKK ve liderlerinde görmüştük. Eski Türkiye’yi örnek alan yaklaşım ve söylemler halen hafızalarda.Emine Ayna’nın, Aysel Tuğluk’un statükoyu kutsayan söylemleri. Örgütün aslında Kemalizm’i örneklemesi. Eskiye benzeme, cellâdına âşık olma hâli de denebilir. Ayrıntıya girmeye gerek yok. Her şey arşivlerde duruyor.
Bugünlerde cadde ve sokaklara baktıkça, Erdoğan ve partisinin son üç yıllık icraatını gördükçe “nereden nereye” demeden edemiyorum. İçinde benim de olduğum Türkiye, AK Parti’ye vesayeti bitirmesi için oy vermişti. Ve o parti vesayetle mücadele ederken, kendisini vesayetçilerin kollarında buldu. Meclis’te çıkan antidemokratik yasalara bakmak bile, partinin kimin kollarına düştüğünü göstermesi bakımından önemli.
Karşımızda demokrasi ve hukuku ayaklar altına alan, “parti devletini” savunan bir lider var. Tıpkı “Kemalist despotizm” gibi suçlarını, İstiklal Mahkemeleriyle aklama arayışı. Şu sıralar kendisine ikinci bir İnönü bulma telaşında.
Sonrası mı? Tarih, sonrasının ne olduğunu zaten yazmış. Anlamak için Atatürk’ten- İnönü’ye minik bir okuma yeterli.
“KARDEŞİM ABDULLAH GÜL”
19 Aralık 2011 günü bu köşede Abdullah Gül’ün yeni bir parti için kollarını sıvadığını, toplantılar yaptığını, AK Parti içindeki bazı isimlere “çalışma zamanının gelip gelmediğini” sorduğunu yazmıştım. Bu yazının çıktığı gün, parti beni fitne çıkarmakla suçlamış ancak Köşk dâhil kimse haberi yalanlayamamıştı.
Yaklaşık iki yıl önce de 1 Ekim 2012’de “Kardeşim Abdullah Gül” başlığıyla Erdoğan’ın katıldığı son kongreyi yazmış, ‘Kardeşim Abdullah Gül, önümden çekil sıra bende ve sen artık partide olmayacaksın’, mesajını aldığım yorumunu yapmıştım. Yalçın Akdoğan ve oligarşik yapının, Gül planlarını deşifre etmiştim. AK Partililer yine bana hakaret etmiş ve iftira attığımı, fitne çıkardığımı iddia etmişlerdi. Çok değil iki yıl önce yazdıklarım bugün tek tek hayata geçti.
Bakın o gün ne yazmıştım; (http://www.taraf.com.tr/yazilar/mehmet-baransu/kardesim-abdullah-gul/23343/)
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.01.2016
5.02.2016
28.12.2015
15.12.2015
9.02.2015
30.11.2015
23.11.2015
16.11.2015
9.01.2015
26.10.2015