Mehmet TIRAŞ
Bu yazıyı 24 Şubat 2024 yılında yazmıştım. Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde 8 Kasım 2025 Tarihinde ruhsatsız ve çalıştırdıkları insanları sigortasız çalıştırılan parfüm fabrikasında; ikisi çocuk yaşta kız çocuğu 6 kadının yanarak ölmesi üzerine tekrar yayınlamaya karar verdim. Bu vahşi iş cinayetleri ne ilk ne de son olacaktır. Detayını yazıda okuyacaksınız.
12 Şubat 2024 Tarihinde “Erzincan’ın İliç ilçesinde” altın madeninde 10 milyon metreküp toprak kitlesinin altında kalan 9 işçinin kurtarılmayı beklemesi, iş cinayetlerini tekrar gündeme getirdi.
Bu maden ocağını işleten Kanadalı ANAGOLD firmasının Türkiye’de ortağının Çalık Grubu; Çalık grubunun da Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çok yakın olması da derinlemesine sorgulanması gereken başka bir siyasal facia.
Anagold şirketinin “devlete olan 7.5 milyon dolar vergi borcunun silinmiş” olduğunu öğrendik.
Neden acaba?
Bu firma çevre konusunda çok etkili önlemler mi aldı, iş güvenliği için büyük bir hassasiyet mi gösterdi, ekonomiye büyük bir katma değer mi sağladı?
Aksine biz bu topraklarda vahşi toplu iş cinayetlerine tanıklık edip duruyoruz.
Hiçbir yöneticinin ve maden ocağı sahibinin ceza almadığı, yapanın yanına kar kaldığı ve unutulup gittiklerini canımız acıyarak izliyoruz.
İliç’teki iş cinayeti de diğer iş cinayetleri gibi hiçbir yetkili ve maden sahibi ceza almadan unutulur gider.
Cinayet ekonomisinden yana bir siyasal düzen var çünkü…
İliç’te meydana gelen toprak kayması sonrası öğrendik ki 1923’den AKP iktidara gelene kadar “bin 200 tane maden ruhsatı verilirken, AKP döneminde ise tam 368 bin maden ruhsatı verilmiş.”
368 bin ruhsat ne demek, ülke rant uğruna delik deşik edilmiş ve insanlarımız iş cinayetlerine can vermiş…
İliç’teki toprak kaymasından sonra 8 kişinin gözaltına alındığı 6 kişi tutuklanırken, 2 kişi de kontrollü olarak serbest bırakıldı.
Bir de siyasal iktidar ittifakı Mecliste araştırma komisyonu kurulmasına öncülük etti.
Sonuç çıkar mı;ANAP Hükümetlerinde Adalet Bakanlığı yapmış olan Oltan Sungurlu, ”Bu ülkede bir olay ve sorun komisyona havale edildiyse bu işin kapanacağı anlamına gelir” demişti, onu anımsadım…
Siz hiç, iş cinayetinden bir iş insanı veya şirket yöneticisi ya da kamu görevlisinin, “hüküm giydiğini” duydunuz mu?
Hatırlatayım:
“13 Mart 2014 yılında Soma’da maden ocağında ölen 301 işçinin ölümüne sebep veren, hiçbir yetkili ceza almadı ve tutuklu sanık ta kalmadı.”
Ama…
Sosyal medya hesabından partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirdiği için 30 bin kişi şuan cezaevlerinde tutuklu…
İş cinayetleri Türkiye’de seri hale geldi.
Yıllardır bu ülkede her gün 5 işçi iş kazasından ölmekte…
7 işçi de sakat kalarak iş göremez durumuna düşüyor…
Kan donduran bu toplumsal gerçeği görmezden geliyoruz.
Vicdanlar kaybolmuş durumda…
Yönetimde tavana bakıyor.
Dehşet verici bilanço ortada:
“AKP’nin 21 yıllık iktidarında 32 bin 630 işçi, cinayet ekonomisinin sonucu iş kazasında öldü. Siz bunu iş cinayeti olarak okuyun.”
Türkiye’de bir yılda ölen işçi ölümleri, AB üyesi ülkelerinde iş kazalarında ölen işçi sayısının, tam 7 katı…
Kıyaslamam yaşananların kaza değil cinayet olduğunu ispatlıyor…
Maliyetleri insan canına kıyarak düşüren zihniyet katil bir zihniyettir.
AB ve ABD’de yarım asırdır Maden ocaklarında ölümlü iş kazları olmuyor.
Bu gerçeği bizim sendikacılar ve ülkeyi yönetenler bilmiyor mu?
Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO)’un verilerine göre:
Türkiye iş cinayetlerinde Avrupa’da birinci, Çin’den sonra da dünyada ikinci sırada yer alıyor.
Ne gariptir ki bu ülkede toplu ölümler olmadıkça iş cinayetleri ve can güvenliği gündeme gelmiyor.
Ülkenin tepe noktasında olan kişi çok soğukkanlı bir şekilde iş cinayetleri için “bu işin fıtratında var” demişti…
Bu zihniyetin yönettiği ülkede iş cinayetleri önlenebilir mi?
Zaten “Yargı bağımsız ve tarafsız olmadığı ve yargı kararlarının uygulanmadığı bir yerde” iş cinayetlerini durduramazsınız?
***
“Dostum Mehmet Altan 21 Şubat 2024 Tarihli “Seri Katiller” başlıklı yazısında unutulan ve sorumlularının ceza almadığı toplu iş cinayetlerinden söz etti.
Tuzla tersanesindeki işçi ölümleri ve ruhsatsız çalışan Davut Paşa havai fişek atölyesinde patlama sonucu vahşice ölen 21 işçinin ölümlerini hatırlattı. İliç dahil bugüne kadar ölen emekçi insanlarımız AB üyesi ülkenin vatandaşları olsalardı, şimdi yaşıyor olacaklarını hatırlatıyor...
Çok çarpıcı ve hazin bir durum…
Burada insan değil de devletin kutsandığı değişmedikçe hiçbir şey değişmeyecek” diyordu.
***
Gerçek özgürlüğün sahiplerinin örgütleri olan işçi konfederasyonları ve sendikaları iş cinayetleri konusunda bir araya gelip, ortak bir basın açıklaması zahmetinde bile bulunmuyorlar…
İşçi sendikalarının kimisi işçi ölümlerini ahirete yönelik dualarla geçiştiriyorlar.
İktidara yakın bir işçi konfederasyonun genel kurulunda, iş cinayetlerini “işin fıtratında var” diyen kişi, delegeler tarafından tepki göreceğe yerde ayakta alkışlanıyor, övgü dolu sloganlarla karşılanıyorsa...
O ülkede toplu iş cinayetleri biter mi?
Biz insanı en kutsal canlı olarak içselleştiren Avrupa Birliği (AB) standartlarında bir demokrasiyi hayata geçirmediğimiz ve hukuk toplumu olmadığımız sürece; iş cinayetleri hep “İşin fıtratında var” değerlendirilecek, toplu iş cinayetleri de devam edecek.
Ben yazıyı bitirdiğimde yetkililer İliç’te 9 işçiyi arama çalışmasını sonlandırdıklarını açıklıyordu.
Olan çaresiz ve talihsiz yoksul insanlarımıza oluyor…
(*)2010 yılından beri AB üyesi ülkelerinde doğaya zarar verdiği için Altın maden araması yaptırılmıyor.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025
29.09.2025
22.09.2025
15.09.2025
1.09.2025