Mehmet Y. Yılmaz
Darbe girişiminden sonra zamanın başbakanı Binali Yıldırım şöyle konuşmuştu:
“Hiç beklemediğimiz, hiç ummadığımız bir darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kaldık.”
FETÖ’nün kalkışması, beklenmeyen bir darbe girişimi miydi?
Yoksa bir şeylerden kuşkulanılıyor ama FETÖ’nün bu kadar çılgınlaşabileceği tahmin mi edilemiyordu?
Bana sanki ikincisi gibi geliyor.
Darbe girişimi günü Cumhurbaşkanı, ailesiyle birlikte Marmaris’te bir oteldeydi ve dokuz gündür tatildeydi.
Ve teamüllerin aksine yanında asker yaverlerinden hiçbiri yoktu.
Türkiye Cumhurbaşkanları, o güne kadar yurt içinde ya da yurt dışında nereye giderlerse gitsinler, dört asker yaverinden biri mutlaka yanı başında olurdu.
O gün belki de tarihimizde ilk kez asker yaverlerden biri Cumhurbaşkanı ile birlikte değildi.
Hatta darbe girişiminin ardından öğrenmiştik ki yaverlerden biri Cumhurbaşkanı koruma müdürünü arayarak, Cumhurbaşkanı’nın nerede olduğunu öğrenmeye çalışmış ama Koruma Müdürü soruları kuşkulu bularak yanıtsız bırakmıştı.
Koruma Müdürü bu soruyu neden kuşkulu bulup, yanıt vermeden geçiştirmiş olabilir?
Sorduğum bu soru bana tuhaf gelmiyor çünkü darbe girişiminin ardından yaverlerin dördü birden FETÖ üyeliğinden tutuklandılar.
Öte yandan darbe girişimi gecesi Kara Harp Okulu’ndan, Genelkurmay’a helikopterle asker taşıyan ve sonradan itirafçı olan eski pilot binbaşı Deniz Aldemir savcılık ifadesinde şöyle diyordu:
“2016 Mayıs ayı içerisinde Yarbay Mehmet Şahin, Yarbay Halil Gül ve Yarbay Özcan Karacan, Güvercinlik Üssü ve Genelkurmay’a saldırı olacağını, bizim de helikopterleri güvenli bir şekilde Akıncı üssüne götüreceğimizi konuşuyorlardı. Şahit oldum.”
Yani ordu içinde etrafına biraz kulak kabartanlar, Fethullahçıların bir şeyler planlamakta olduklarını öğrenebilirlerdi gibi görünüyor.
Cumhurbaşkanı yaverliğine atanacak olanların, Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmadan atanmaları mümkün değil.
Bunun için de özel bir güvenlik soruşturmasından geçirilmiş olmalılar.
Eğer böyle bir soruşturmadan geçirilmeden bu göreve atandılarsa gerçekten çok saçma.
Soruşturulup, Fethullahçı oldukları anlaşılmamışsa çok vahim.
Durumlarından kuşkulanıldığı için Cumhurbaşkanı ile tatile götürülmediler ise “bir şeylerin olabileceği” tahmin ediliyordu diye düşünmek gerek.
Çok fazla casusluk ve entrika filmi seyrettiğim için mi bana tuhaf geliyor, yoksa siz de mi bir gariplik hissediyorsunuz?
***
Kalkışma olurken herkes neredeydi?
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz’un yıl dönümünde bile memleketi ayrıştırmaktan vazgeçmedi.
Sözü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na getirdi ve “Tankların arasından sayın Bay Kemal gelip Bakırköy'e geçti” dedi.
İma etmek istediği şey çok açık: Kılıcdaroğlu’nun gelip geçmesine darbeciler izin verdi, zaten o da darbeye direnmedi, gitti saklandı!
Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatı değilim, elbette o kendi yanıtını verecektir.
Ama şunu söyleyebilirim ki Erdoğan’ın partideki yardımcısı Hayati Yazıcı da Atatürk Havaalanı’nın girişini kapatan askerlerin yanından geçmeyi başaranlardan birisiydi.
Yazıcı oradan geçip, partisinin İl Başkanlığı’na gitmişti.
Ben de o saatlerde bir uçaktan inmiş, aynı tankların yanından geçip, havaalanından çıkmayı başarmıştım.
HDP milletvekili Ertuğrul Kürkçü de oradan geçenlerden biriydi.
Yani bunu başarmak için büyük bir çaba gerekmiyordu.
Öte yandan biliyoruz ki o gün tankların altına atılan, darbecilerin kurşunlarına karşı geri çekilmeyenler arasında AKP’li bakanlar da yoktu.
Deyim yerindeyse “herkes bir yerlerdeydi”.
MHP Genel Başkanı partisinin genel merkezinde, HDP Eş Genel Başkanı Diyarbakır’da evindeydi.
AKP Genel Başkanı’na önerim şu ki bu tür kamplaştırıcı konuşmalardan artık siyasi bir yarar sağlanamıyor.
Son yerel seçimlerde bunu görmüş olmalısınız.
Fethullahçıların darbe girişimi, her görüşten insanın karşı çıktığı bir kalkışmaydı ve zaten bu sayede de başarılı olamadı.
Fethullahçıların devleti ele geçirmeleri planlarına, zamanında her türlü uyarımıza kulaklarını kapatıp, alet olanların darbe girişiminden sonra ne kadar “mahcup” duruma düştüklerini biliyoruz.
Mahcubiyetten kurtulmak için bu işte hiç suçu olmayan insanlar hakkında imalarda bulunmak en hafif deyişle ayıplanması gereken bir davranıştır.
***
Bunlar çok karışık işler, cevap gerektiriyor
Zamanın Başbakanı Binali Yıldırım, darbe girişiminden nasıl haberdar olduğunu bir hafta sonra şöyle anlatacaktı:
“Darbe girişiminin başladığını biz hemen hemen 15 dakika sonra öğrendik. Kimden öğrendik, yakın korumalarımızdan ve vatandaştan, eşimizden, dostumuzdan öğrendik. Ondan önce bize tehdidin boyutu hakkında bir bilgi gelmiş değil.”
Cumhurbaşkanı da bu alçak girişimden eniştesi sayesinde haberdar olmuştu.
“Bir şeylerin olacağı” ihbarı MİT’e geldiğinde, MİT Müsteşarı’nın askeri helikopterlerinde katılacağı bir operasyon ile kaçırılacağı öğrenilmişti.
Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarı kafa kafaya verdiler, bu istihbarat ile ilgili bir değerlendirme yaptılar ve yaptıkları değerlendirmenin yanlış olduğu, olayın darbe girişimine varmasıyla ortaya çıktı.
Birisi ödüllendirildi, Milli Savunma Bakanı yapıldı. Diğeri halen görevinde duruyor.
Ben Cumhurbaşkanı’nın neden bunu bir başarısızlık olarak görmediğini bilemem. Erdoğan’ın bu kanıya nasıl vardığını değerlendirebilecek bilgiye sahip değilim.
Ama şunu merak ediyorum:
MİT Müsteşarı, Cumhurbaşkanı Koruma Müdürü’nü aradı, Cumhurbaşkanı’nın istirahatte olduğunu öğrendi ve ondan sonra bir daha da onu aramak aklına gelmedi.
İki din adamı ile yemek yemeye başlarken “bir şeyler olabilir, yemeği yarım bırakabilirim”dedi ama mesela yemekten hemen önce “Cumhurbaşkanı artık uyanmıştır, arayayım da şu istihbaratı kendisine de söyleyeyim” demedi.
Bağlı bulunduğu Başbakan’ı ise hiç aramadı. Ne Başbakan’ı, ne de uyarmak için Başbakanlık Koruma Müdürü’nü aradı.
Karışık bir durum vesselam!
Genelkurmay Başkanı, darbe bastırıldığında Akıncı üssünden Başbakanlık kriz merkezinin olduğu Çankaya Köşkü’ne gelirken yanına darbenin yöneticilerinden eski general Mehmet Dişli’yi de aldı.
Dişli, akşam saatlerine kadar kriz merkezinde çalıştı, ağabeyi AKP yöneticisine bilgi verdi ve akşama doğru polislerce tutuklandı.
Helikopteri kullanan eski pilot albay Uğur Kapan, savcılıktaki ifadesinde Dişli’nin helikoptere Genelkurmay Başkanı’nın izni ile bindiğini ve yanına oturduğunu söyledi.
Bu soru hâlâ yanıtsız: Akar, darbenin başında olan, kendisinin derdest edilip Akıncı Üssü’ne götürülmesinden sorumlu olan Dişli’yi, neden helikoptere aldı?
Hadi almaya mecbur kaldı diyelim, peki helikopter yere iner inmez “Bu adam darbeci” diye niye tutuklatmadı da Dişli’nin kriz merkezinde birkaç saat de olsa kalmasına göz yumdu?
Bu da karışık bir iş vesselam!
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
6.08.2025
26.06.2025
23.06.2025
12.05.2025
4.04.2025
2.04.2025
6.03.2025
4.03.2025
28.02.2025