Melih ALTINOK
AKP’nin bölge adayların kamuoyu tarafından “tanınmayan” isimlerden oluşması ve aşiretlere kontenjan ayrılmamasının partinin lokal olarak en güçlü rakibi BDP karşısında elini zayıflatacağı iddia ediliyor.
Anlaşılan o ki, Nesli Çölgeçen’in ta 80’lerin ortalarında çözüldüğünü fark edip “Züğürt Ağa” da dramatize ettiği aşiret ve ağalık sistemi hâlâ pek çoğumuzun kafasında geçerli bir mit olarak duruyor.
BDP yöneticilerini “AKP’ye teşekkür ediyoruz” noktasına vardıracak bu yaygın kanıya dair merak ettiklerimi AKP Genel Merkezi’nin üst düzey bir kurmayıyla konuştum.
Güneydoğu’da “hedef küçültme” gibi bir stratejilerinin olmadığını, aksine listelerin açıklanmasının ardından ortaya çıkan tablonun, Taraf’ın adayların belirlenmesi sürecinde yaptığı kulis haberde işlenen “parti bölgeye ve kıyı illerine ağırlık verdi” şeklinde özetlenebilecek perspektife son derce uyumlu olduğunu belirten bir AKP kurmayı şunları söyledi:
“Sayın Başbakan ve listelerin oluşması sürecine katkı sunan Genel Merkez yetkilileri, aday profilinin feodal yapıdan bağımsız olarak şekillendirilmesi noktasında hemfikirdi. Zaten 2007 seçimlerinde de bu perspektif büyük oranda etkili olmuştu. Bu sayede Doğu ve Güneydoğu halkının siyasi reflekslerini aşiretlerin tekelinden kurtarıp bir anlamda özgürleştirdik. Geçen dönemdeki seçim sonuçları da bu başarıyı açıkça ortaya koyuyor. Tek istisna olarak gösterebileceğimiz Urfa’ydı. Şimdi bu kentimizde de aşiret bazlı bir liste hazırlamadık. Çünkü bir aşiretin adayına yakınlaştığınızda, karşı aşiretin büyük politikaya dair reflekslerden ziyade yerel düşünüp rakip partiye yöneldiği defalarca deneyimlendi. Bu tarz yıllarca siyaseten bir kısır döngüye yol açtı. Bir aşiretin yanında değiliz, tüm aşiretlere eşit mesafedeyiz.”
AKP Genel Merkezi, adayların belirlenmesi noktasında ülkedeki gelenekselleşmiş siyasi kültürün ve pratiklerin artık geçerli olmadığı düşüncesinde.
AKP, liderleri halka sempati vermeyen ve gelecek vaat etmeyen “dünün” siyasi partilerinin dört elle sarıldığı “yerelde isimler üzerinden başarı elde etme” klişesini açıkça reddetmiş durumda.
Partinin bakan düzeyindeki kurmaylarını bölgeye kaydırması, eğitim seviyesi yüksek, yabancı dil bilen adayları tercih etmesi ve seçim dönemine yerel vaatlerden ziyade ülkenin içinde bulunduğu dönüşüm sürecine uygun genel söylemlerle hazırlanması da bunun bir kanıtı.
Adayların bölgede tanınmayan isimlerden oluştuğuna dair eleştirileri de bu perspektif çerçevesinde yanıtlıyorlar. AKP yöneticisinin “Artık partinin meşhurlar karması yapmaya, kendini bazı isimlerle akredite etmeye ihtiyacı yok. Kurumsal bir yapıyı büyük oranda oluşturduk” sözleri de bu güvenin bir kanıtı.
Bence bu yaklaşım, bölgedeki olağanüstü halin siyasette de kaldırılması yolunda önemli bir adım.
AKP’nin, çocuğunun adını Tansu koyacak kadar DYP’li Raman aşireti üyesi Faris Özdemir’in adaylığını, partideki “eski siyasetin” sembol isimlerinden Abdülkadir Aksu’yu da araya koymasına rağmen reddetmesi, bölgedeki aşiret cenderesinde sıkışmış halka nefes aldıracak bir adımdır.
Doğru, mesela siyasete DYP’de başlayan, Ardından HADEP semalarında gezen, bir süre MHP’de teşrik-i mesai yaptıktan sonra AKP aday adaylığında karar kılan Kasım Ceylan mutlaka yerelde tanınıyordur. Ya da milletvekili de olmanın gücünü yörede “her alanda” sonuna kadar kullanan Zülfikar İsol’un ismi bile yeter.
Ama gidin bölgede bir sorun bakalım, hangi feodal hısımlık bağının gücü, dünyayı, ülke gündemini günü gününe takip eden, birey olduğunu fark eden bölge insanına, hele hele Twitter’de dünyayı “follow”layan gençlere gönüllü marabalık yaptırmaya yeter.
Ama ne ilginçtir ki Kürt sorununu bölgedeki feodal yapıyla ilişkilendirme konusundaki maharetlerine hayran kaldığımız kesimler, Türkiye’nin batısına büyük oranda hakim olan “bireye odaklı siyaset” anlayışının bölgede hakim olması için ezber bozan bu anlayışı görmezden geliyor, dahası dudak büküyorlar.
Yukarıda adı geçen isimlere kapılarını sonuna kadar açan sosyal demokrat CHP’nin bölgede, yıllarca savaş ortamını körüklemesi açısından tüm Türkiye’nin anasını ağlatan DYP tarzı siyasette ısrarı da bundan.
Tamam, Kürt sorununda her derde deva teramisin olarak sunulan meşhur Kürtlerini jet sosyetenin cilalı kaldırımlarında seçim yürüyüşüne çıkartan CHP’nin bölgede bir iddiası yok. Peki ya en büyük rakibi olan siyasal iktidarın yeni bin yılın siyaset diline uygun bu hamlesi karşısında BDP nerde duruyor?
AKP’nin bölgede aşiretlerden bağımsız, “tanınmayan” adaylarının kendisine yarayacağını iddia ederken, karşımıza bir kaçı hariç yegâne özelikleri Öcalan’a sadakat ya da PKK davasından onlarca yıl cezaevinde kalmak olan adaylar dışında ne sunabiliyor?
Yerelde tanınmış adaylara sırtını yaslayarak ya da lider kültünün sağladığı konforla büyük siyasete dair reformist adımlar atmadan parsa toplama devri geride kaldı.
Voliyi vurma hayallerini bırakın da uyanın. AKP yine rol çalıyor.
Mesela siz de siyasi feodallere sırtınızı çevirin de görelim bakalım oy mu yaman devrimciliğiniz mi?
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları



































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019