Murat AKSOY

Erdoğan Türkiye gibi AKP’nin de sorunu
21.10.2015
1289

 Nokta Dergisi’nin bir gazetecilik başarısı olarak peş peşe yayınladığı “AKP Günlükleri” Türkiye’nin ve AKP’nin içinde olduğu açmazı açık biçimde gösteriyor.


O günlüklerden iki kısa alıntı.

“Toplumun şu an en önemli fay hattı Cumhurbaşkanı’nı sevenler ve ondan nefret edenler.” (Hatem Ete)

“Biz mücadelemizi dinselleştirdik. ... Bu sürdürülebilir bir gerilim değil. Bu ideolojimiz ya iflas edecek ya da buradan bir çıkış yolu bulacağız.” (Ertan Aydın)

Bu kısa alıntılar bu köşede sık sık yazdığım ülkenin içine sokulduğu kutuplaştırıcı ve ayrımcı dilinin yarattığı zihinsel bölünme ve bunun ideolojik temelinin itirafıdır.

ERDOĞAN ÜLKEYİ BÖLÜYOR

Bu kutuplaşma ve ayrışmanın siyasal bir rekabetten değil bir liderin kurduğu partiyi de maniple ederek gerçeklikten kopması gibi acı bir durumla karşı karşıyayız.
Kısaca Türkiye, Erdoğan’ın artık kişiselleşmiş hırsları ve artık korkuları nedeniyle bölünmüş durumdadır.

Erdoğan geçmişte siyaseten koalisyon yaptığı liberal, özgürlükçü sol, demokrat kesimlerle yollarını Gezi’de, başta Hizmet Hareketi olmak üzere diğer cemaatlerle de yolunu 17-25 Aralık sonrasında ayırdı.

Erdoğan’ın bu bölünmeyi iradi olarak tercih ettiğine ise şüphe yok. Bu bölünme üzerinden toplumu maniple edip en geniş ortak kesen üzerinden iktidarını koruma hedeflenmektedir.
Ancak her seçim sonucu bu ortak keseni giderek daraltmaktadır. 1 Kasım’da bu taban biraz daha daralacaktır.

KENDİ DEVLETİNİ İNŞA

Bu zihni bölünmenin arkasında Erdoğan’ın ve yakın çevresinin özcü, dışlayıcı vatandaşlığı temel alan AKP’lilik üzerinden kimlik inşa etme çabası var. AKP, bu hali ile siyasi partiden çok çıkar odaklı bir yapıdır.

Siyasal meşruiyetini AKP’lilikten alan ve onun dışında kalan herkesi öteki ilan eden bir siyasal kimlik üzerinden devleti yeniden kurma ve kendini de kurucu baba ilan etme çabası var. 

Türkiye genelinde yaşanan bu zihni ayrışmayı daha da tehlikeli hale getiren ise Kürt sorunu bağlamında yaşanan çatışmanın Türkler ile Kürtler arasında yarattığı “duygusal kopuştur”.

Erdoğan’ın AKP’nin tek başına iktidar olması için başlattığı savaşa PKK’nın aynı arzu ile karşılık vermesi bu kopuşu derinleştirmiştir.

SUÇ ORTAKLARISINIZ

1 Kasım’da bölgede AKP’nin tabela partisine dönmesi, bir TV programında “PKK terör örgütü değildir” diyen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’ye soruşturma açılıp bir geceliğine gözaltına alınırken; aynı şeyleri köşelerinde, ekranlarda, meydanlarda söyleyen AKP’lilerin ya da partiye yakın olanların hiç bir hukuki takibata uğramaması bu kopuşu besleyecek faktörlerdir.

Günlüklerle başladık onunla bitirelim. Bu toplantılarda konuşulanların entelektüel çıtasının yüksekliği sizi aldatmasın. 

Bu konuşmaları yapanlar, tüm gerçeği bildikleri halde bu sürecin suç ortakları olarak, kendi kendini sokan akrebin sonuna doğru hızlı adımlarla gidiyorlar. 
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar