Murat AKSOY
HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş Washington temasları kapsamında bir grup gazeteci ile bir araya geldi. Temasları hakkında bilgi verdikten sonra bizlerin sorularına cevap verdi.
Demirtaş, kişisel siyasi kariyerinden demokratikleşmeye, çözüm sürecinden Ortadoğu’daki gelişmelere, HDP’nin hedeflerinden Öcalan’ın “başkanlık sistemi destekleriz” açıklamasına kadar pek çok soruyu cevapladı.
Demirtaş’ın söyledikleri ajanslar, gazeteciler tarafından haber ve köşe yazısı olarak yazıldı. O buluşmada önemli bulduğum birkaç başlık şöyle.
CHP’yle siyasi konularda ittifak mümkün
Erdoğan ve AKP iktidarı, adım adım demokrasiden uzaklaşıyor. Demokratikleşme olmadan ne çözüm süreci yeniden başlayabilir ne de Kürt Sorununun çözümü konuşulabilir.
Artık mesele iç barıştır. PKK ile devlet arasında ilan edilecek olan ateşkes ile başlayacak olan; “Barış değil çatışmasızlıktır, eylemsizliktir ama barış değildir. Barış dediğimiz gerçekten bütün çatışma potansiyeli taşıyan konu başlıklarının uzlaşma temelinde çözülmesidir”. Bu da ancak Erdoğan ve AKP’nin yeniden demokrasi rotasına girmesi ile olur. Erdoğan ve AKP’den umutlu değilim ama siyaset ve toplumdan umutluyum.
Bunun için Meclis ile toplumsal taleplerin, STK’ların enerjisinin birleşmesi gerekiyor. Buna da “demokrasi bloku” diyorum.
Siyasi olarak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile demokrasi temelinde bazı konularda anlaşıyoruz. “Hemfikir olduğumuz bu konularda birlikte hareket edebilmemiz lazım. İlle her konuda uzlaşmamız anlaşmamız gerekmiyor fakat barış, demokratikleşme gibi konularda parlamentoda birlikte muhalefet etmeliyiz”.
Erdoğan çözümden ‘PKK silah bıraksın’ı anlıyor
Bölgede son dönemde yaşananlar 1990’a yaşananlardan daha ağır. Orada ne olduğunu bilmiyoruz. Kazılmış hendekler vs. bu kadar ağır bir müdahale için ikna edici gerekçe değil. Devletin ilçe ilçeolağanüstü hale ilan ederek PKK’lıları temizlemiyor ama halkı PKK’lılaştırıyor. Bu çok tehlikeli. Devlet şu anda 1984’da PKK ilk eylemi yaptığında olduğu gibi “üç beş çapulcu” anlayışına dönmüş durumda.
Son dönemde olanlardan sonra geçmişe yönelik bir değerlendirme yaptığımızda şunu söylemek mümkün: Bizim ve Öcalan’ın ciddiyetle yaklaştığı, emek sarf ettiği çözüm sürecine Erdoğan aynı ciddiyetle yaklaşmamış. Erdoğan’ın asıl derdi meğer PKK’nın silah bırakmasıymış ve Öcalan’la kurdukları tüm ilişki de bu çağrının yapılması içinmiş.
Süreci devlet ve parti adına yürütenler belli ki Erdoğan’ı oyalamışlar ya da çağrı yaptı yapacak diye Erdoğan’ı aldatmışlar. 28 Şubat’ta Dolmabahçe de imzalanan mutabakatı da Erdoğan’a silah bırakma çağrısı olarak sunmuşlar olsa gerek. Oysa gerçek o değil. Erdoğan hiç bir şey vermeden hep alma olarak bakmış tüm sürece.
Savaş MGK Kararı
Kanımca sürecin sonunu getiren başka bir gelişme de HDP’nin 7 Haziran’daki seçim başarısı oldu. MGK’da HDP’nin seçim başarısı ve Kürtlerin nüfus artış hızı birlikte değerlendirilip “iki seçim olmasa üçüncü seçimde iktidardalar. ... Haziran seçimlerinin devlet tarafından tanınmamasının nedeni budur. ... Şöyle deniliyor, son Türk yurdunun Kürtler tarafından ele geçirilmesine az kaldı. Dolayısıyla bunu engellememiz lazım. Yani biz son Türk yurdunu ele geçirmeye çalışan hain güçleriz ne pahasına olursa olsun bunlar engellenecek yoksa iktidar oluyorlar devleti ele geçiriyorlar. Böyle bir kafayla nasıl demokratik siyaset yürütebilirsiniz. Devletin bütün birimleri buna ikna edildi. Cumhurbaşkanı tarafından bu yapıldı. Öncülüğünü o yaptı. Devlet kararına dönüştürüldü. Müzakere süreci bitirildi savaşa geçildi.”
“Ben köylü değilim, beni kandıramazsınız”
Erdoğan Öcalan’a da onunla yürütülen görüşmelere de hep araçsal yaklaştı. Öcalan bu konuda devlet heyetine çok sert çıkışlar yaptı. Bunu müzakere sürecinin ortalarında yaptı sonlarında da değil.
“Öcalan birkaç defa uyardı ve heyete dedi ki; ‘Bana köylü muamelesi yapıyorsunuz. Ben köylü değilim. Bana araçsal yaklaşmayın, ben kullanılacak bir adam değilim. Başta öyle yaklaşmanıza müsaade ettim ki masaya oturalım. Bana araçsal yaklaşmayın, beni araç gibi kullanmaya çalışmayın sizi pişman ederim.
Ben televizyon, masa bilmem şeye satın alınacak bir adam değilim. Bana böyle ucuz yaklaşmasınlar. İstemiyorum bunları, eski hücreme geri dönerim. Burada ölürüm, bu tür şeylere tenezzül etmem’. Bunları gürültüyle, bağırarak çağırarak söyledi. ... Tayyip Bey bilmiyor değil, hepsi onun onayında oldu. Ama o sürekli Öcalan’a işte elimizin altında bir araç köylü kafalı bir adam biz bunu kafalarız PKK’ya silah bıraktırırız ucuzluğu ile yaklaştı. Burada yanıldılar, yanıldıkları nokta buydu.”
Öncelik toplumsal barış
Türkiye ciddi bir gerilim içinde. Sadece PKK ile hükümet arasındaki çatışmalar değil sorun olan. Türkiye her alanda ciddi toplumsal gerilimler yaşıyor. “Sokağa yansıyan gerilimler, çatışmalar giderek tırmanıyor ve bu herkeste bir kaygı yaratıyor. Ama Türkiye’nin iç barışını zedeleyen ve iç barışı bozan tek unsur bu değil. Hükümetin baskıcı tutumu da iç barışı bozmuş durumda. ... Barış dediğimiz gerçekten bütün çatışma potansiyeli taşıyan konu başlıklarının uzlaşma temelinde çözülmesidir. Şu anda Türkiye’de her başlıkta çatışma var. Kimlik, inanç, medya özgürlüğü, kadın özgürlüğü, ifade özgürlüğü. Bunların hepsinde çatışma var aslında. Hükümet bunların tamamını baskıyla, kendi zor gücüyle, dayatma ile çatışma yokmuş havasında. İstikrar benimle sağlanmış havasında götürmeye çalışıyor ama durum bu değil.”
Öcalan’la görüşmelerde başkanlık hiç başlık olmadı
Başlık meselesi Öcalan’la yapılan görüşmelerde hiç bir zaman konu başlığı olarak gündeme gelmedi. Bugünlerde tüm tutanaklar bir kitap olarak çıkacak, orada da bu gerçeği göreceksiniz. Hiç bir zaman başkanlık pazarlığı yapılmadı.
Başkanlık konu başlıkları arasına giren sohbetlerin birinde geçti sadece.“Başkanlık da öyle bir sohbette gündeme geldi ve dedi ki; ‘Tayyip bey başkanlığı çok istiyor, öyle görünüyor. Biz tabii ki demokratik bir sistemde karşı çıkmayız. Tayyip Bey’in başkanlığına da karşı çıkmayız. Ama bize tek adamlık veya otoriter bir sistem dayatırlarsa buna en çok bizim direneceğimizi de yine onlar bilir.’ Cümle tam olarak böyledir. Ne kendisine Tayyip bey ya da AKP’den ya da devlet yönetiminden başkanlık önerisi gitmiştir ne de kendisi bu konuda cevap vermiştir.”
MURAT AKSOY / HABERDAR
Yazarlar
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2019
23.11.2018
20.11.2018
16.11.2018
13.11.2018
10.11.2018
6.01.2018
3.01.2018
30.10.2018
26.10.2018