Mustafa Karaalioğlu
Türkiye ciddi ve şok edici bir doğalgaz problemi yaşıyor. Doğalgazdan elektrik üreten santrallere gaz temin edilemediği için organize sanayi bölgelerinin ve fabrikaların elektrikleri kesildi. Başta bunun birkaç günlük kesinti olacağı açıklanmıştı, önceki Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki akşam, “10-15 gün sürer” dedi. Bugün anlaşılan o ki gaz tedariki için baştan beri elde güvenilir bir veri ve dolayısıyla süre bulunmuyordu.
Problemin nedeni olarak İran gösterildi ama Türkiye’nin bu yıl tahminen 60 milyar metreküpe çıkacak doğalgaz ihtiyacı içinde bu ülkenin payı maksimum yüzde 10 seviyesinde bulunuyor. Kaldı ki İran, sorunun kendilerinde olmadığını açıkladı ve en nihayet sınırlı bir sevkiyat sözü alındı. Esasen doğalgaz krizi kadar kriz hakkında yapılan ve yapılmayan açıklamalar da bir başka krizi işaret ediyor. Şeffaflık yok, güvenilir bilgi yok, fabrikalarda da elektrik yok.
Merkez Bankası’nın heba edilen veya mevcut rezervlerini bulabilmek için ekonomistler nasıl ince işçilikle çalışıyorsa enerji sektöründe de gerçeği ortaya çıkarmak için benzer bir mesaiye ihtiyaç bulunuyor. Kamu yönetiminin sıkı defansı var ve neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlamak için ileri düzeyde uzmanlık gerekiyor.
Türkiye bir G-20 üyesidir. Yani, bazı acemilikleri aştığı, süreklilik ve üretim düzenini bir seviyeye oturduğu varsayılan ülkeler ligindedir. Öte yandan Türkiye’nin üretime, ihracata, istihdama ve devamlılığa hayati derecede ihtiyacı vardır. İşini şansa bırakmak ve şalter indirmek şöyle dursun, düzenli kapasite artırmak ve büyümek zorundadır. Hele böylesine derin bir ekonomik problemlerle boğuşurken...
Tam tersi oldu ne yazık ki. Üretimdeki maddi ve moral maliyet büyüktür. İç piyasa ve ihracat siparişlerini karşılayamayan fabrikaların kaybı sadece siparişlerle sınırlı olmayabilir, özellikle yabancı müşteriler nezdinde güven kaybına bağlı olarak ileriye dönük iptaller de yaşanabilir.
Peki, kriz nasıl geldi?
Doğalgaz tedarikinde Türkiye’nin ihtiyaç duyacağı kontratlar eksiktir. Gaz tedariki için BOTAŞ’ın kontrolünde olan ama yıllar içiresinde özel sektöre verilen imtiyazlar bugün işlemez hale gelmiştir. Şirketler son kur krizinin de etkisiyle gaz alamaz hale geldiler ve dolayısıyla ülkenin ihtiyacı için üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getiremediler. Devlet (BOTAŞ) da bu gidişi göremeyip Rusya, İran, Azerbaycan gibi üretici ülkelerle zamanında yapılması gereken ilave kontratları yapmadı. Kışın ağır geçeceği ve tüketimin yüksek olacağı belliyken tedarikteki eksikliğe karşı herhangi bir önlem alınamadı. Aynı sebeplere bağlı olarak spot piyasada hem maliyetin artacağı hem de ürün bulmanın zorlaşacağı biliniyordu ama bunun için de bir girişimde bulunulmadı, yapıldıysa da sonuç alınamadı. Şunu da ekleyelim, kriz ortaya çıktıktan sonra iyi ilişkilere güvenerek bir telefonla kontrat kapasitesini artırmak ve eksiği gidermek de neredeyse imkansızdır. Çünkü, gaz sadece bize değil herkese lazım ve herkes çok önceden siparişini verdi.
Özetleyelim… Dünyada artan maliyetler karşısında mali sıkıntıya girildi. Özel sektöre devredilen kontratlar çalışmadı. Doğalgaz depolama önleminde yetersiz kalındı. Tüketimin pik yapacağı belli olan içinde bulunduğumuz döneme hazırlıksız girildi.
Bir anlamda devlet elleri kolları bağlı, krizin gelmesini bekledi.
Tablo böyle olunca yaşadığımız şeye doğalgaz krizi demek yanlış olur. Bütün önlemler alınır, bütün senaryolar hesaplanır ve buna rağmen olağanüstü bir arz problemi yaşanırsa, evet bu bizim dışımızdaki gelişmelere bağlı bir kriz olurdu. Ama tablo böyle değil… Açık bir koordinasyon, planlama ve öngörüsüzlük krizi yaşıyoruz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025