Mustafa Karaalioğlu
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan’ın Meclis’te konuşma önerisi ve devamında affını gündeme getirerek çıtayı bütün tahminlerin üzerine koydu. Çok az kişinin aklında olan ama dile getiremediği; çoğunluğun ise aklına dahi getirmediği bir paketi ortaya bıraktı. Karşılığında ise içinde asla kimlik talepleri olmadan, sadece Öcalan’ın doğrudan çağrı yaparak PKK’yı tasfiye edileceği ilan etmesini, PKK’nın da buna uymasını istiyor, bekliyor. Özetin özeti, Öcalan PKK’yı ortadan kaldıracak ve karşılığında da İmralı’dan kurtulup bir şekilde serbest kalacak.
Çıta yüksekte evet ama böylesine büyük bir problem böyle bir al-ver ile çözülemez. Yine de çok büyük bir fırsat kapısının açıldığını belirtmek lazım… 40 yıldır Kürt meselesinin çözümü mesailerine karşı kesin itiraz pozisyonunda olan bir partinin bugün geldiği nokta hem değerli hem de önemlidir. Bu noktadan bir çözüm çıkar mı çıkmaz mı hala belirsiz ama çıkarsa iyi olur.
Peki, çözüm perspektifi neden belirsiz?
Öncelikle iktidarın bir çözüm paketi hatta vizyonu olduğuna dair işaret yok. Bahçeli’nin sarsıcı sözlerine ve Erdoğan’ın onu destekleyen tavrına rağmen yok. Ama ortada, sadece oldu-bitti ve al-ver ile bir anda çözülecek kadar kolay bir mesele de yok. Aksine, hem içeride hem de Kuzey Irak’tan Kuzey Suriye’ye uzanan önceki açılım ve çözüm süreçlerinden daha kapsamlı hale gelmiş bir dosya var. Üstüne üstlük, bu genişlemenin de bir sonucu olarak PKK üzerinde gücü eskiye oranla daha azalmış bir Öcalan gerçeği var.
Bu şartlarda örgütün tasfiyesi çağrısını yapabilir mi belli değil ama yaparsa buna uyulmayacağı bellidir. Ancak, PKK’nın Türkiye’de eylemsizlik ilanı zayıf bir ihtimal değildir. Ağırlığı Suriye’ye verdikleri için ve TSK’nın yeni teknolojilerle PKK’yı köşeye sıkıştırması nedeniyle bu seçenek mümkün olabilir. Dolayısıyla, 25 Nisan 2013’te çözüm sürecinde açıkladıkları gibi veya daha güçlü şekilde, Türkiye’de eylemsizlik yahut tümüyle silah bırakmaya yanaşmaları mümkündür. Ama bunun için Ankara’da hazırlık ve müzakere performansı gerekiyor. Bütün bunları yürütebilmek için de iktidarın bir ekibinin olması şarttır.
Sürecin detaylarını bilmediğimiz için ancak tahminde bulunuyoruz. Tahmin borsasında akla gelen ilk konu ise PKK’nın Türkiye’de sahadan çekilme karşılığında Suriye’de YPG/PYD eliyle hakim olduğu bölgelerde Türkiye baskısının bitmesi veya Türkiye’nin bu yapılanmayı tanıması talebi olabilir. Bu da bir pazarlık konusu ve gayet tabii ABD’nin de taraf olacağı bir mesele. Bunun için de Ankara’nın bir planı, pozisyonu veya aklına yatıyorsa pozisyon değişikliği vizyonu olması gerekiyor. Bahçeli’nin sözlerinde ise bu kısım pazarlık konusu dahi edilemez gibi anlaşılıyor. MHP Lideri çıtayı çok yükseğe çıkardı çıkarmasına ama her şeyi dar alanda halletme eğiliminde. Yayılmasını, genişlemesini ve uzamasına asla istemiyor.
Ve provokasyon… Çatışma çözümlerimde akıldan çıkarılmaması gereken en önemli nokta, bu süreçlerin her zaman provokasyona açık olduğudur. Dün Ankara’da TUSAŞ tesislerinde yaşanan saldırı bunun açık göstergesidir. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyoruz. Dayanıklı ve soğukkanlı olmak teröre verilecek en iyi cevaptır.
Böylesine büyük problemlerin çözümü yolunda en gerekli şey de dürüst ve tutarlı açıklamalarla kamuoyunu bilgilendirip insanları sürecin parçası haline getirmektir. Şu ana kadar bu yapılmadı ve Bahçeli’nin açıklamaları da bilgi ihtiyacını artırdı. Bilgi olmayınca spekülasyon ve komplo başlar.
İktidar ısrarla olup bitenleri ve olabilecekleri “çözüm süreci” olarak tanımlamıyor. Bu da anlaşılabilir çünkü “açılım” ve “çözüm” süreçleri umutla başlayıp fiyaskoyla bitmişti. Biten her süreç de ardından şiddet ve demokrasi eksikliği getirdi. Çözümsüzlük öfkeyi büyüttü. O yüzden bugün kapağı açılan çözüm paketinin mutlaka sonuca ulaşması gerekiyor. Sonuca ulaşamamanın yeni bir şiddete yol açma ve zaten eksik olan demokrasiyi biraz daha eksiltme riski var. Yani bu kez, Türkiye’nin başarmaktan başka yolu yoktur.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025