Mustafa Karaalioğlu
Kasım Süleymani suikastının ve devamında yaşananların kısa özetinde birinci maddeye ABD’nin epeyidir zayıf görünen caydırıcılık gücünün artmasını yazmak gerekir. Obama döneminde askeri müdahaleden kaçınma ve barışçı politikaları deneme çabasıyla gerileyen bu unsur şimdi yeniden liste başı olmaya başlıyor. Donald Trump’ın bir doktrini yok ve muhtemelen böyle birşeye sahip de olamayacak ama sertlik ve kural tanımazlıkla dünyanın zihnindeki ABD imajını güçlendirmeyi başardı. Yani, ABD denince akla gelen şeyi hayata geçirdi.
Şüphesiz barışçı bir ABD dünya için daha iyi olabilirdi. Ne var ki, dünya nazarında ne yapsa bu ülkenin barıştan yana olduğu kanaati hiçbir zaman da oluşmayacaktı. ‘Barış peşindeyse bile arkasında vardır bir hinlik’ gibi bir kanaat hep galip gelecekti. Kaldı ki bizzat kendisinin hasar verdiği birçok alanda ilişkileri onarmak zaten zaman alacaktı. Trump, emekleme aşamasında ne kadar teşebbüs varsa hepsinin dosyasını yırtıp attı. Çin’den Küba’ya, İran’dan Avrupa’ya kadar herkesin anladığı dili konuşmaya başladı! Kimini silahla kimini parayla kimini şiddetle kimini ambargoyla hizaya getirme yolunu seçti.
Olup biten bir anlamda eski dünya düzenindeki Amerika’nın geri dönüşüdür. Çıkarları için kural tanımayan ve geride bıraktığı yıkımı umursamayan Amerika’ya dönüş. Bir farkla… Bu kez klasik ittifak düzenini gözetme ihtiyacı hissetmiyor. Şartlar oluştuğunda Suudi Arabistan veya Mısır, yahut da sürpriz bir ülke Washington’un değilse de Beyaz Saray’ın gözünde Avrupa’dan çok daha avantajlı hale gelebiliyor. NATO başta değersiz bir kurum ve masraf kapısıyken, şimdi özellikle Ortadoğu’da ABD’nin yükünü alabilecek bir araca dönüşebiliyor. Ya da Trump’ın bölgedeki yeni ilişkilerinde kullanılmak adına Ortadoğu’ya doğru genişleyebilecek (NATOME) bir sermayeye…
Kabul edelim ABD Başkanı’nın süper pragmatizmi Cumhurbaşkanı Erdoğan’la çok çok iyi kişisel ilişkileri sayesinde Türkiye’nin işine yarıyor. Halk Bankası davasından Rıza Sarraf vakasına, S-400 meselesinin ambargosuz atlatılmasına ve Barış Pınarı’dan onurlu çıkış bulunmasına kadar bütün kritik süreçlerde bunu yaşadık. Kontrolsüz gücü ve üslupsuzluğu 2018 Ağustos ayında kur felaketine yol açtı açmasına ama daha büyük felakete yol açabilecek yaptırımların önünde duruşu kıyas kabul etmez bir kazanım olarak hanemize yazıldı. Trump’la iyi ilişkiler bize ekonomik, askeri ve diplomatik açılardan birşey kazandırmadı ama muhtemel kayıplarımızı önledi!
Ne var ki “Trump’ın sistemsiz sistemi”nin dünya için ürettiği riskler Türkiye’nin de olumsuz etkileneceği bir potansiyeli barındırıyor. Gündelik siyasette avantaj temin etmekle birlikte, bütün büyük dış politika dosyalarımızda bu riski yaşıyoruz. Ortadoğu ve İslam dünyasında hemen hemen bütün önemli ülkelerle sorunumuz var ve hepsinin arkasında da güçlü bir Trump fotoğrafı bulunuyor. Suudi Arabistan. Mısır, BAE, İsrail… İlaveten, Suriye’de Esad’ın kalıp kalmaması umurumda değil, YPG’yi resmi muhatap olarak görüyor, destekliyor ve güçlendiriyor. Libya’da ise malum, bizim karşısına asker gönderdiğimiz Hafter’in yanında…
Trump, sistemi dışlayarak Türkiye’yle kurduğu ilişkinin benzerlerini Türkiye’nin çıkarlarının tamamen karşısında bulunan ve bazıları doğrudan güvenlik riski üreten birçok ülke ve grupla da kolaylıkla kurabiliyor. Günün sonunda ABD Başkanı’yla aramızdaki iyi ilişkinin fayda maliyet hesabını yaptığımızda genel toplam canımızı sıkabilir. Tabii eğer büyük dış politika hedeflerimizi gerçekten önemsiyorsak.
Toz bulutu indiğinde ortaya çıkacak tabloya hazır olmakta fayda vardır.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.10.2025
20.10.2025
6.10.2025
4.10.2025
28.09.2025
22.09.2025
15.09.2025
14.09.2025
1.09.2025
18.08.2025