Nejat ERDİM
Çözüm sürecinde bugün en kritik eşiğine gelindi. Hükümet ve( İmralı-Kandil Destekli )HDP ilk defa kamuoyunun karşısına aynı karede poz verdiler, aynı mikrofonlara konuştular.
Birçok defa yüksek gerilim hattında seyreden, zaman zaman kopma noktasına gelen ve iktidar ile Kürt siyaseti arasında adeta bir “psikolojik savaş’ın” verildiği barış görüşmeleri belki de ilk defa ete,kemiğe bürünür bir noktaya geldi.
Elbetteki bugünün zeminini hazırlayan yığınla faktör ve aktör vardır. Öcalan,Erdoğan, HDP ve Akil insanlar !
Bu bileşenler barışın en temel dinamikleridir denilebilir.
Kuşkusuz ki bugün hükümet ve HDP heyetinin yaptığı basın toplantısının işaret fişeği bundan birkaç hafta önce Öcalan’ın yazdığı 10 maddelik yol haritasının Selehattin Demirtaş’ın “hükümete ev ödevi” diye nitelendirdiği o metinler olacağı sürpriz sayılmazdı; nitekim öyle de oldu.
Daha çok felsefi derinliği olan bu maddeler şunlardı:
1. Demokratik siyaset; tanımı ve içeriği
2. Demokratik çözümün ulusal ve yerel boyutlarının tanımlanması
3. Özgür vatandaşlığın yasal ve demokratik güvenceleri
4. Demokratik siyasetin devlet ve toplumla ilişkisi ve bunun kurumsallaşmasına dönük başlıklar
5. Çözüm sürecinin sosyo-ekonomik boyutları
6. Çözüm sürecinin yol açacağı yeni güvenlik yapısı
7. Kadın, kültür ve ekolojik sorunların yasal çözümleri ve güvenceleri
8. Kimlik kavramı, tanımı ve tanınmasına dönük çoğulcu demokratik ve eşit mekanizmaların güvenceleri
9. Demokratik cumhuriyet, ortak vatan ve milletin demokratik ölçütlerle tanımlanması, çoğulcu demokratik sistem içerisinde yasal ve anayasal güvencelere kavuşturulması
10. Bütün bu demokratik hamle ve dönüşümleri içselleştirmeyi hedefleyen yeni bir anayasa.
Bu 10 madde Öcalan’ın özellikle yeni Anayasa’nın hazırlanmasında dikkate alınması için adeta sunduğu bir taslaktır da diyebiliriz.
Öcalan’ın adeta görüşmelerde bir yol haritası ve müzakerelerin çıkış noktası olarak sunduğu bu 10 maddelik metinin temelinde; bireylerin temel hak ve özgürlükleri, demokratik siyaset, kimlik tanımı ve eşit yurttaşlık ilkeleri ön plana çıkıyor; pek tabi bunların en tepesinde silahların susmasının gerekliliği en önemli şart olarak önümüzde duruyor.
Hükümet kanadının zaten en temel ilkesi de bu değil mi?
Silahlar susmadıkça ve Türkiye sınırları içinde silahlı unsurların varlığı söz konusu oldukça görüşme ve müzakere asla söz konusu olamaz dı!
Sırrı Süreya Önder’in özellikle bu noktada hükümetin tedirginliğini ortadan kaldıracak olan:” PKK’ye yakın zamanda bir silahsızlanma kongresi…” daveti oldukça kıymetlidir.
Burada dikkat çeken detay şu; özellikle PKK’dan tamamen silahların bırakılması değil, Türkiye içinde silah ve militanların bulundurulmaması istenmektedir.
Kuşkusuz ki bugün ortadoğu coğrafyasının yaşadığı bu süreçte ne Öcalan’ın örgütüne silahları tamamı ile bırakma çağrısı olur, ne de Kandil böyle bir talebe olumlu karşılık verir.
IŞİD tehdidinin Kürtler üzerinde hala varlığını sürdürüyor olması ve Kobani’de yaşanan travmanın etkileri bu denli sarsıcı iken PKK sınırdışında asla silah bırakmaz; aksine savaşın kaçınılmaz bir gereği olarak belki de daha da fazla silahlanacaktır.
Türkiye tarihinin en önemli ve en kritik aşamasına gelindiği bu noktada artık silahların sonsuza dek tedavülden kaldırılması; hiç kuşku yok ki sadece Kürtlerin değil aynı zamanda tüm Türkiye halklarının da en öncelikli isteğidir.
Yaşadığımız coğrafyada Suriye ve Irak bizler için ciddi anlamda ders çıkarılmasa gerekilen önemli gerçeklerdir, hepimiz barışa ve demokrasiye açılan bu kapıyı iyi korumalı ve taraflar daha önce defalarca tekrarlanan provokasyonlara karşı hassas ve uyanık olmalılar.
Unutulmasın ki barışı sevmeyenler ve istemeyenler kandan beslenenlerdir, hali ile kanın akması için çabalayacak olanların varlığı ciddiye alınlamlıdır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.06.2015
4.02.2015
19.05.2015
14.05.2015
9.02.2015
8.02.2015
4.04.2015
28.03.2015
24.03.2015
23.03.2015