Roni MARGULIES
Sosyal demokrat olduğunu iddia eden partilerin temel bir özelliği, içlerinde bir ‘sol kanat’ olmasıdır. Parti muhalefette olduğunda, bu sol kanat büyür, radikalleşir, daha çok ses çıkarır. İktidarda olmamanın, söylediklerini uygulamaya koyma sınavını yaşamamanın verdiği rahatlıkla iyice solculaşır.
Parti iktidara geldiğinde ise, sol kanat küçülür, “Aman, kendi hükümetimizi sarsmayalım” kaygısıyla sessizleşir, uysallaşır. Ama en küçük ve uysal zamanlarında bile, yine de bir sol kalır, bazı milletvekilleri radikal bir söylem kullanır, bazıları sokaktaki mücadelelere katılır.
İddia edilir ki, CHP’nin içinde de bir sol kanat varmış. Hep duyarım, var olduğu söylenir. Sezgin Tanrıkulu’nun adı geçer, Binnaz Toprak’ın adı geçer, filan.
“Sessiz ve gizli sol”
Diyelim ki var. İyi de, geçtiğimiz birkaç yılda, bu kişilerin herhangi bir şey söylediği, herhangi bir CHP siyasetine (devlet ve ordu savunmacılığına, Silivri hayranlığına, İslam düşmanlığına) karşı çıktığı, parti liderliğine karşı örgütlendiği, mecliste maraza çıkardığı oldu mu? Ben hiç görmedim, duymadım.
Hiç kimsenin görmediği, duymadığı bir ‘sol kanat’ ne işe yarar? Yaklaşık kırk yıldır muhalefette olan bir partide, ‘sol kanat’ öne çıkamıyorsa, “Muhalefet öyle değil, böyle yapılır” demiyorsa, bu sol kanadın kime ne faydası vardır? Kim ciddiye alabilir?
İzmir Milletvekili Rıza Türmen, geçenlerde “CHP’nin hedefi çağdaş sosyal demokrasi olmalı. Hem ulusalcı hem solcu olamazsınız” dedi. Harika. Ne kadar güzel, ne kadar doğru. Ama, be kardeşim, on iki yıllık AK Parti iktidarı boyunca neredeydin? Düzinelerce milletvekili her hafta Silivri’ye giderken, Kılıçdaroğlu “Neredeymiş Ergenekon, gösterin de üye olayım” derken niye ses çıkarmadın? Adam Cumhurbaşkanı seçildikten sonra mı hatırladın hem ulusalcı hem solcu olunamayacağını?
İstanbul Milletvekili Melda Onur da, “Partinin en sağında sosyal demokratlar olsun. Mutlaka LGBTİ PM üyemiz olsun. Gezi Ruhu ile anılan toplumsal muhalefetin bedel ödemiş yüzlerini PM’de görelim” demiş. Daha da güzel. Mükemmel.
Ama sorun şu ki, bu güzel sözleri 12 yıldır söyleyen, CHP liderliğini sürekli sıkıştıran bir sol kanat olmadığı için, bugün dinleyen kimse de kalmadı. Geçmiş olsun.
Tesadüf değil, kaza değil
Aynı cümlenin devamında Türmen şöyle demiş: “CHP bu yönde önemli adımlar attı. Aradaki sıkıntılar geçiş döneminin sıkıntıları. CHP değişti ve değişmeye devam edecek. Bu yaşadıklarımız doğum sancıları. Bu tartışmaları da olumlu buluyorum.”
Anlaşılan, “CHP” ifadesini kullanıyor olmasına rağmen, Türmen başka bir partiyi kastediyor! Hangi önemli adımlar? Hangi geçiş? Hangi doğum? Biz neredeydik bunlar olurken? Niye göremedik?
Sanırım Türmen de CHP Gençlik Kolları’nın Kurultay öncesi çıkardığı 26 maddelik beyannameyi gözden kaçırmış. Yardımcı olayım. Beyannamenin dördüncü maddesi şöyle:
“Barış süreci ne Kürt Hareketi olarak kendisini tanımlayan siyasi yapıların tekelindedir, ne de gerici AKP faşizminin. Feodalizmden beslenen ve gerici unsurları içinde barındıran bu hareketler Kürt halkının yıllardır süren mücadelesini etnisite ve din kavramları arasına sıkıştırmış, Kürt halkı üzerinden kendilerine siyasi rant sağlama derdine düşmüşlerdir. Kürt sorunu ne feodal gericilikle ne de sınıflar arası barışla çözülebilir. Kürt sorunu, sınıfsal mücadelenin geliştirilmesi ve kültürel farklılıkların korunması ve geliştirilmesiyle çözülebilir.”
Bu maddede olduğu gibi, “emek, ezilen, kimlik, sınıf” kelimeleri diğer maddelerde de gani gani kullanılmış. Belli ki CHP gençliği müthiş solcu, değişimci ve yepyeni! Birisi bunlara anlatsa, Kürt hareketini “Feodalizmden beslenen ve gerici unsurları içinde barındıran hareket” olarak düşünmek, pek solcu da değil, değişimci de, yeni de. Belki Rıza Türmen anlatır.
CHP’nin sancı çektiği doğru da, ne sancısı olduğu belli değil.
Ve bu sancılar CHP ile sınırlı değil. Solcu olduğunu zanneden tüm ulusalcılar kıvır kıvır kıvranıyor.
TKP cart diye ikiye bölündü. İşçi Partisi’nin Genel Sekreteri bağıra çağıra istifa etti. Diğerleri fokur fokur kaynıyor.
Bütün bunlar tesadüf değil, kaza değil.
Türkiye’de 15 yıldır olanları anlayamayan, kafayı İslam’a takıp halkı kendine düşman eden, AK Parti’nin her seçimde oy arttırmasını açıklayamayıp halkın aptallığına karar verenler, sivil partilere karşı ordunun, halka karşı devletin yanında saf tutanlar eninde sonunda çok derin sancılar çekmeye mahkûmdur. Çekiyorlar. Beter olsunlar.
Roni Margulies
(Sosyalist İşçi)
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023