Taha Akyol
Aklın hürriyeti, diğer bir deyişle hür düşünce üzerine süslü, büyük laflar etmek kolaydır. Bu laflar çok defa da bir işe yaramaz. Çarpıcı olaylarla dolu bir hayat yolculuğunda totaliter düşünceyi ve hür düşünceyi yaşayarak, deneyerek, acı ve mutluluklarını tadarak sınayarak idrak etmek ise son derece değerlidir, ufuk açıcıdır.
Şahin Alpay’ın “Bir Hikayem Var” adıyla yayınlanan anıları hem bir roman gibi akıcı, hem totaliter düşünceyle hür düşünce arasında yaşanmış büyük tecrübenin ifadesi.
Düşünün… Şahin Alpay, eşi Fatma ile aşk evliliği yapmıştır. Aşkı hiç sıradanlaşmamış, daima duygularının merkezindeki yerini sürdürmüş. Ama Şahin, böylesine sevdiği karısını ve üç yaşındaki kızı Elvan’ı Ankara’da bırakıp, “Marksizm Leninizm ve Mao düşüncesi” uğruna kaçak yollardan Filistin’e gerilla eğitimine gidiyor!
Neden? Çünkü “Örgütten emir geldi.” Emri veren TİİKP lideri Doğu Perinçek. Şahin’i uzaklaştırmak istemiş, ‘gerilla eğitimine’ göndermiştir!
Emir demiri kesiyor! “Dava uğruna” bu topraklarda neler yaşanmadı ki? “Dava” ve “emir” karşısında zihin ve ruh hürriyetini koruyamayan nice gencin hayatı söndü, mahvoldu, harcandı, değil mi?
KEMALİZM’DEN MARKSİZM’E
Midilli’den Ayvalığa göçmüş varlıklı, iyi eğitimli bir aile... Alpay şöyle anlatıyor:
“Ben tümüyle laik, Türkiye koşullarında hayli modern bir ailede büyüdüm. Hiç dini eğitim almadım. Ortaokula devam ettiğim 1955-1960 döneminde din dersleri zorunlu değil, seçmeliydi. Din dersinden muaf tutulma isteğimi annem hemen kabullendi ve okul idaresinden talepte bulundu…”
Fakat, bu anne, sınavlarda yardımcı olması için Şahin’in cebine küçük bir Kur’an-ı Kerim de yerleştirmektedir.
Liseden itibaren sosyalizme ilgi duyuyor. Bunda, annesiyle babasının kendisi 6 yaşındayken boşanmasının ve Ayvalık’taki “belirgin sınıf farklarının” etkisi olduğunu yazıyor.
Lisedeyken, hayatının aşkı Fatma’ya âşık oluyor. Sonra evlenecekler… Robert Kolej, üniversite ve sonra AFS bursuyla Amerika’da Wilson ailesine misafir öğrenci olarak gidiyor.
Sürekli okuyor… Fatma’yla mektuplaşıyor…
Artık Kemalist değildir. Kemalist devrimcilikten Marksist Leninist devrimciliğe yönelmiştir.
LİBERAL DEMOKRAT
Marksist devrimci gazete ve dergilerde devrimci yazılar yazmaktadır. SBF’de öğrenci temsilciliği seçimini tek oy farkla kazanmıştır.
Mehmet Ali Aybar’ı, İdris Küçükömer’i Sadun Aren’i, Sencer Diviçioğlu’nu bir kefeye koyup hepsini “oportünist” diye suçlamaktadır!
Alpay’ın o yılları anlatırken kullandığı “sırtımızı dayayacak bir otorite arayışı” ifadesi… Dogmatizmin, kendini feda etme duygusunun ve emir kulu olmanın temelindeki psikoloji bu olsa gerek.
Marksizm-Leninizm ve Mao düşüncesi hakkında önce zihninde şüpheler oluşuyor. Ardından “zihnimde paradigma değişimi” diyerek bu ideolojiyi terk etmesini 9 uzun paragrafta ve yeri geldikçe kitabın farklı bölümlerinde anlatıyor. “Marksizm zihinleri tutsak etti” diyor.
Sadece Marksizm değil. Bütün totaliter ideolojiler için geçerli eleştiriler: Hayatın akışına uymuyor… Hür düşünmeyi öldürüyor… “Önce insanız” anlayışını ortadan kaldırıyor, düşmanlıklar inşa ediyor… Şiddet şiddeti doğuruyor… Şeffaf ve açık olmayan örgütçülük, iç entrikalar yaratıyor… Kendisinin maruz kaldığı entrikalardan örnekler veriyor.
ÖNCELİKLE AİLE
Şahin Alpay’ın bütün otoriter ve totaliter ideolojiler karşısında “liberal demokrat” düşünceyi benimsemesinde bilim felsefecisi Karl Popper’ın rolü büyük. İsveç’teki doktora çalışmaları döneminde yakından incelediğini Popper’ın “Açık Toplum ve Düşmanları” adlı kitabını vurguluyor.
Türkiye’den de Sabri Ülgener ve Şerif Mardin’in adlarını zikrediyor.
Popper’i “karşı devrimci” diye suçlayan İlhan Selçuk’la tartışmalarını, bu süreçte Cumhuriyet’ten ayrılmasını ve sonraki basın hayatını ayrıntılarıyla anlatıyor.
Fakat onu totalitarizmin dehlizlerinden hayata ve mutluluğa çeken, birinci etken, eşi Fatma’ya aşkı, çocukları Elvan ve Acar’a derin baba sevgisi ve şefkati…
12 Mart döneminde kendisi siyasi mülteci olarak Oslo Üniversitesi’nde doktora yaparken, Ankara’dan Fatma’nın, yıllarca süren çilelerden, acılardan sonra hâlâ “hayatımı seninle geçirmek, hem de çok mutlu olarak geçirmek istiyorum” diye mektup yazması, artık Şahin’in yeni hayat yolunu belirlemiştir; özgürlükçü akademisyen ve gazeteci olacaktır.
Bu kitabı hem bir roman lezzetiyle hem de bazı görüşlerim farklı da olsa bir hür düşünce manifestosu gibi büyük bir beğeniyle okudum. Sizlere de tavsiye ederim.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
28.12.2025
24.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
19.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
10.12.2025