Taha Akyol
Fransız Les Echos gazetesi, Türkiye’de finansal sistem dışında, "yastık altında" tutulan altın miktarının 5 bin tona ulaştığını ve bunu yaklaşık 705 milyar dolar olduğunu yazmış.
Doğruysa, bütün milli gelirimizin yarısından fazla.
Kesin bir rakam yok ama kesinlikle çok büyük bir âtıl kaynak.
Başta Erdoğan olmak üze, son olarak da Mehmet Şimşek, yastık altındaki serveti “sisteme sokmak” için çok çağrılar yaptılar… Altın karşılığı tahvil gibi araçlar geliştirdiler. Hâlâ büyük bir servet yastık altında âtıl duruor.
‘FAİZ SEBEPTİR’ FAKTÖRÜ
Evvela hamasetin bir fayda etmediği görüldü. İktisat tarihi bunun örnekleriyle dolu. 2017’den itibaren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın defalarca çağrıları olmuştu; dövizlerinizi bozdurun, yastık altından çıkarıp “sisteme koyun” diye?
Siteme koymak ne demek? İktisat terimleriyle ifade edersek tasarruflarını sermaye gibi kullanın, bankaya, kar ortaklığına, tahvile, borsaya yatırın demek.
Galeyana gelip hamasi nutuklar eşliğinde dolarları yere atıp çiğneyenler, hatta yakanlar bile olmuştu.
Tabii bunlar 1 dolarlık banknotlardı; bazılarında yakılanların dolar fotokopisi olduğu görülmüştü.
Elindeki TL eriyen orta halli bir vatandaş, dolar veya altın alıp beklemesin de ne yapsın?
İşte bu iktidarın en büyük hatalarından biri bunu görememekti. “Faiz sebeptir” diyerek emirle faizi yüzde 8.5’a kadar indirince vatandaş çaresiz altın ve dövize sarılmış, dolarizasyon yüzde 72 gibi korkunç bir seviyeye çıkmıştı. (Dünya, 6 Haziran 2022)
Faiz sebeptir politikası milli paraya, milli ekonomiye, vatandaşın tasarruf eğilimlerine nasıl zarar verdi, görüyorsunuz.
Mehmet Şimşek ilk elde faizi yüzde 50’ye çıkarak bu felaketli gidişin önünü aldı. Enflasyon belasının sebebi, 2018-2023 dönemindeki bu fahiş hatalardır.
NEDEN YASTIK ALTI?
Gazeteci Hüseyin Cahit (Yalçın) 18 Kasım 1916’da Tanin gazetesindeki başyazısında, “memleketimizde birçok banka var ama bunların için içinde gerçekten Osmanlı ve milli olan tek banka yok” diye yazmıştı.
Klasik dönem Osmanlı’da para vakıfları faizle kredi verir fakat faizle mevduat toplayamazlardı. Varlıkları büyük zenginlerin para vakfetmesine bağıydı.
Anadolu büyük çapta, kredide tefeciye muhtaçtı, küçük tasarrufları olanlar da ancak “yastık altında” tutabilirlerdi. Asırlar içinde bu alışkanlık yerleşti.
Oysa, büyük tarihçi Fernand Braudel, mesela İngiltere’de, 1700’lü yıllarda kimsenin küçük tasarruflarını yastık altında saklamadığını, şirketlerden ufak hisseler alarak veya faize bankaya yatırarak parasını işlettiğini anlatır. (Braudel, Maddi Uygarlık Ekonomi ve Kapitalizm, cilt II, s. 339 vd.)
Bu sayede sermaye birikimi hızla gelişmişti, sonuçları üç yüz yıldır ortada.
Osmanlı’da tüzel kişilikli şirket kavramı da yaygın finans örgütlenmesi de gelişmemişti.
Tarihçi Justin McCarthy, Osmanlı modernleşmesini anlatırken, devlet adamlarının “ekonomi alanındaki bilgisizliklerini” üzüntüyle kaydeder.
Medresen mi öğreneceklerdi? Sakızlı Ohannes Efendi’nin tercümelerinden öğrenmeye başlayacaklardı.
PARAMIZA GÜVENMEK
Bizde bankacılık İttihatçıların “Milli İktisat” siyaseti sayesinde Anadolu’da gelişmeye başladı. Bu akımdan gelen Celal Bayar, 1924’te bütün tarihimizin ilk milli finans kurumu olan İş Bankası’nı kurdu, Gazi’nin direktifiyle.
Bizde modern maliyeciliğinin kurucusu Cavit Bey’i de saygı ve rahmetle anarım, İstiklal Mahkemesinde tamamen suçsuz olarak idam edildi.
Gerek iktisadi zihniyeti kavramada gerek iktisadi kurumlaşmada ne kadar geciktiğimiz ortada.
Yastık altı tasarrufları sisteme çekmek son derece önemlidir. Bunun için evvela TL’ye kalıcı ve uluslararası çapta güven yaratmak zorunludur. İktidarların partizanca veya ideolojik yahut popülist her müdahalesi bu güveni sarsıyor.
Merkez Bankası’nın bağımsızlığı, bu güven için olmazsa olmaz şarttır. CB sisteminde bağımsızlığı kaldırıldı, hâlâ yeniden tesis edilmedi.
Mehmet Şimşek, altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikaları karşılığında 2019’dan bu yana, 669,9 milyar lira değerinde yastık altı altının sisteme dahil edildiğini açıklamıştı. (13 Ağustos)
Daha pratik araçlar ve özellikle bilinç geliştirmek lazım.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci milletin hakemliğinde yürür mü? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYastık altında 705 milyar dolar 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİIŞİD tehdidi SDG'yi kıymete bindirir mi? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciGelir bozukluğunda görülmeyen iki ayrıntı 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDindar nesil hikayemiz ya da sosyolojinin yeni haritaları 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAUmut Hakkı’nı Savunmak, Barışı Savunmaktır... 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKİsrail ve Kürtler: Mümkün mü? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURBizi esas ilgilendiren çarpık ilişkiler… 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünHelsinki Nihai Senedi 50 yaşında… 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
24.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
19.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
10.12.2025
9.12.2025