Taha Akyol
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi iki yılını doldurmuş da geçmiş bile. Hiçbirimiz fark etmedik.
Her konuda birinci önceliği propaganda olan iktidar bile konuyu ağzına almadı. Sistemin başarılarını tanıtmak için söyleyeceği şeyler olsaydı “2. Yıl Dönümü” fırsatını kaçırır mıydı?
CB sistemi 16 Nisan 2017’de referandumda yüzde 51.41 oyla kabul edilmişti.
24 Haziran 2018 seçimleriyle tam yürürlüğü girmişti.
Referandumu esas alırsak üç yılını, yürürlüğe girmesini esas alırsak iki yılını doldurmuş bulunuyor.
Bu sene sistemin ikinci yıldönümünü sadece Akif Beki hatırlattı, dün de Mustafa Karaalioğlu yazdı.
Yüzlerce milyonluk sermayeli iktidar medyası tek kelime etmedi.
‘TÜRKİYE’Yİ UÇURACAK’
Hiçbir sistem sihirli değnek değildir; uygulanan politikaların doğru veya yanlış olması daha önemlidir.
Fakat referandum kampanya sırasında bütün sorunlar parlamenter sistemin kötülüğüne bağlanmıştı. Parlamenter sistem, kuvvetler ayrılığı falan “ayak bağı” idi.
CB sistemi ise “Türkiye’yi uçuracak”tı…
Hatırlıyorum, bir propaganda vidyosunda, Fatih Sultan Mehmet denizde at koşturuyor, yanında bozkurtlar ona eşlik ediyor, fonda mehter cenk havaları çalıyordu.
Başkanlık sistemi bizi böyle uçuracaktı.
Önerilen sistemin objektif kavramlarla irdelenmesi ve dünyadaki uygulamalarla mukayese edilmesi gerekirken böyle bir coşkuyla benimsetilmesi yoluna gidilmişti.
CB sistemi “kalite kontrolü”nden geçmeden yürürlüğe girmişti. Şimdi iki yılı doldu, üçüncü yıla giriyor.
‘NE GİBİ AKSAMALAR VARSA’
Geçen sene birinci yılı dolduğunda sistemde birtakım sorunlar olduğu görülmüştü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle diyordu:
“Bir yılı geride bıraktık, eksiğiyle artısıyla her şey ortaya çıkıyor. Bundan sonraki süreçte de nerelerde ne gibi aksamalar varsa bunlar da giderilerek yolumuza devam ederiz…” (26 Haziran 2019)
Grup Başkanvekili Naci Bostancı “bir yıllık tecrübeyi masaya yatırıp, değerlendirerek, nerede problemler görüyoruz, gerçek bir analiz ile nerelerde rehabilite edilmesinin” gerekeceğin söylemişti. (29 Haziran 2019)
Parti sözcüsü Ömer Çelik, sistemde bazı kireçlenmeler olduğunu, “bunların hepsinin masaya yatırılıp röntgeninin, MR’ının çekiliceğini” belirtmişti. (6 Temmuz 2019)
Demek ki bazı sorunlar görülüyordu.
Fakat “nerede ne gibi aksamalar, kireçlenmeler, rehabilitasyon ihtiyacı” olduğu konusunda araştırmalar yapıldıysa bile kamu oyuna sistematik bir açıklama yapılmadı.
Sadece milletvekillerinin daha rahat görüşmesi için bakanların Meclis’te nöbet tutması kararı alındı.
Sistemdeki sorun bu muydu?
Milletvekilleri, Meclis’teki ‘nöbetçi’ bakanla görüşünce sistemin sorunları çözüldü mü?
SİSTEMİN PERFORMANSI
İkinci yılını dolduran sistemin performansı iyi gözükmüyor:
24 Haziran 2018’de, sistem devreye girdiğinde dolar 5.71 liraydı; 2020 yılının aynı gününde 6.84 liraya çıkmıştı.
Dış borcun milli gelire oranı 2018’de yüzde 51.8’di, 2020’de yüzde 56.9 oldu çünkü ekonomi küçüldü. Kişi başına gelir konusunda artık 7-8 bin dolardan bahsediliyor.
2018 bütçe açığı 72.6 milyar liraydı. 2019 bütçe açığı 123 milyar liraya çıkmıştı. 2020’de daha da artacağı açıktır, tahminleri buraya yazmadım.
Uygulanan iktisat politikalarında öteden beri sanayinin ihmal edilmesi bir kenara, kurumların ezilmesi çok ciddi bir sorundur. Bu meseleyi somut verilerle defalarca yazdım: Siyasetin ağırlığı ve liyakat yerine sadakat öncelikli davranması kamu kurumlarının performansını düşürüyor.
Türkiye’nin önde gelen iktisatçılarından, “eski”, evet “eski” Merkez Bankası baş ekonomisti
Prof. Hakan Kara, sorunların anasının enflasyon olduğunu, enflasyonla mücadele için siyasetin kararlı olması ve bu kararı verdikten sonra artık “işin teknik kısmını ehil kurumlara delege edip bu göreve ulaşması için gereken inisiyatifi vermek” gerektiğini söylüyor.
Yani Merkez Bankasının bağımsızlığı…
“Laf dinlemiyor” diye müdahale edilmeyecek, aksine, teknik kısmı ehil kurumlara bırakılacak…
Prof. Hakan Kara, Cumhuriyet’te Şehriban Kıraç’a açıklamalarında şöyle devam ediyor:
“Yani kurumsal yapının güçlendirilmesi kritik önem taşımakta. Yaşanan zorlukların birçoğu dönüp dolaşıp bu noktada düğümleniyor.”
Temel sorun kurumların zaafa uğratılmış olmasıdır.
CB sisteminin bu en büyük kusuru iktidar sahipleri tarafından ağıza bile alınmıyor.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları














































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
28.12.2025
24.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
19.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
10.12.2025