Taha Akyol
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “laf dinlemedi” diyerek, Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’yı görevden aldığı hafızalardadır. (5 Temmuz 2019)
O gün dolar 5.6 liraydı. Rezervler de doluydu.
2001 yılında çıkarılan kanunla Merkez Bankası’na bağımsızlık tanınmış, yöneticilerinin siyasi irade tarafından değiştirilmesi sıkı kurallara bağlanmıştı, siyasi amaçlı müdahaleler olmasın diye…
Fakat KHK’larla bu kurallar çok gevşetildi. CB sisteminde Cumhurbaşkanı istediği an Merkez Bankası yönetimini değiştirebilir.
Çetinkaya böyle görevden alınmıştı. Yerine getirilen Murat Uysal, Cumhurbaşkanının istediği gibi davrandı, faizi olabildiğince aşağıya çekti.
Çünkü bu sistemde “laf dinlemeyen” kamu görevlisi gider… Mehmet Uçum’un isabetle yazdığı gibi, CB sistemi “tek kişilik hükümet sistemi”dir.
‘FAİZ SEBEP’ Mİ?
Faizi aşağı çekmek iyi ise Murat Uysal neden görevden alındı da faizi yükselten Naci Ağbal getirildi?
Bu sorunu cevabı ekonomi ve siyaset bilimi açısından ders niteliğindedir: ‘Faiz sebeptir’ diyenler de gördü ki, faizi emirle aşağıya çekince döviz de, enflasyon da fırladı…
Bunu acı ilacı, enflasyonun üstünde faizdir.
Nitekim Erdoğan’ın kendisi de faizin acı ilaç olduğunu kabul etmişti:
“Bazı acı ilaçları içmemiz gerektiğinin de farkındayız. Dünkü faiz artırımı kararını bu aşamada değerlendiriyoruz. Asıl hedefimiz enflasyonu en kısa sürede önce tek haneli rakamlara ardından orta vadeli hedeflerimizdeki seviyeye düşürerek faizlerin de buna uygun şekilde aşağı inmeye temin etmektir.” (20 Kasım 2020)
Tam da bu sebepten Bakan Lütfi Elvan ve Başkan Naci Ağbal, faizi enflasyonun üstünde tutuyorlar: Dövizi frenlemek ve enflasyonu aşağı çekmek için.
Doğrusu da budur.
Amla Cumhurbaşkanı hâlâ “faiz sebeptir…” diyor?..
KİTABI YAZILMALI
Dahası var… Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Faizlerin en azından enflasyon seviyesinde tutulma mecburiyeti” olduğunu söylemiştir. Naci Ağbal yönetiminin “atacağı her adımda yanındayız” diye teminat vermiştir.
Beştepe iktisatçılarının hiç olmazsa bir kitapçıkla açıklamaları gereken iki soru:
- Maden faiz en az enflasyon sevisinde tutulmalı, öyleyse faizi indirelim söylemi ne anlama geliyor?
- Hem atacakları her adımda Ağbal ve ekibinin yanında olmak, hem onlar faizi yüzde 17’ye çıkardığında “karşıyım” diye konuşmak nasıl bir iktisat teorisinin ifadesiniz?
Kitapçığı benim için yazsınlar demiyorum elbette. Kitapçığı, piyasa anlasın diye yazsınlar.
Yazılamıyorsa, ki bence yazılamaz, o vakit artık bu söylemi bırakıp ekonominin rasyonel diliyle konuşmak gerekir.
Ekonomide ikili dil, bir süre sonra tereddütlere yol açabilir.
POLİTİKA YAPMAK
Şimdiki aşamada piyasalar Lütfi Elvan ve Naci Ağbal ikilisinin izlediği “ortodoks” iktisada inanıyor. Nitekim Erdoğan’ın “karşıyım” demesinden iki gün sonra Ağbal, “faiz indirimi patikası şeklinde yaklaşıma girmek için erken’’ diye konuştu.
Demek ki Beştepe’den bir tepki, bir müdahale gelmeyeceğini biliyor.
Piyasalar da böyle düşündüğü içindir ki, döviz geriledi.
Peki, Erdoğan niye böyle yapıyor? Evvela, “faiz sebeptir” diye kadar çok söyledi ki, ‘dönmüş’ görünmeyi içine sindiremiyor olsa gerek... İkincisi, madem piyasalar yeni yönetimin ortodoks ekonomi anlayışına güveniyor, parti genel başkanı olarak kendisi politika yapabilir…
Türkiye gibi beş yüz yıldır sermaye birikimi yetersizliği çeken bir ülkede “düşük faiz” kime hoş gelmez ki?!
Kanuni zamanında da Avrupa’da sermaye birikimi ve iktisadi kurumlaşma Osmanlı’nın çok ilerisindeydi!
Bugün de kalkınmasını dış kaynaklarla finanse etmek zorunda olan Türkiye’de kim düşük faizi özlemez ki?!
UCUZ FAİZ YANİ OY
Seçimlere giderken düşük faizle tüketimi körüklemek, makro dengeleri bozmuş olsa bile, az mı oy getirdi?!
Ama bir sorun var. “Tek kişilik hükümet” olan bugünkü sistemde, bu politikaların kurumsal garantisi yok: Cumhurbaşkanı herhangi bir siyasi düşünceyle, faizi emirle aşağıya çektirmeye karar verirse ne olacak?
Bakanlar kurulu yok ki, bazı bakanlar önlesin… Merkez Bankasının bağımsızlığı yok ki dirensin, doğru bildiğini yapsın…
Belli ki mesele aynı zamanda sistem meselesi: Türkiye kişisel tercihlerin değil, kuralların ve kurumların esas olduğu bir sisteme geçmelidir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
23.05.2025
22.05.2025
18.05.2025
15.05.2025