Ümit KIVANÇ
Çin'in Rongçeng şehrinde bireyler, devlet görevlileri, şirketler, kurumlar, 'toplumsal itibar sistemi'nin özünü oluşturan değerlendirmeye tâbi. Bu esas olarak bir puanlama sistemi. “Puan veya puanlar” alıyor ya da kaybediyorsun. Puanların yükseldiğinde her ay ödediğin ısınma faturasında indirimler yapıldığını görüp seviniyorsun. Buna karşılık, fena davranışların yüzünden “puan veya puanlar” yitirdiğinde, sana hızlı tren veya uçak bileti vermediklerini görüyorsun.
Esaslı hastalık durumunda insan nasıl olursa öyleyiz. Bünyemiz hastalığa odaklanmış, kafamıza başka mevzu girmiyor. Girse de ele alınamayacak, işlenemeyecek. Yarınımız dışında bütün konular cevapsız çağrı muamelesi görmeye mahkûm. Öyle, uzun yılları kapsayan edebî yarın değil; hemen yarın. Yarın sabah meselâ… Geleceksizliğin en yakın sağlam direğe tutunma dışında gaye bırakmayan baş dönmesiyle, isteksizliği, hevessizliğiyle, hayatı gasp edilenlere üzülmenin, üzülmenin, üzülmenin yoruculuğuyla, ömrümüzü hapiste mi tamamlarız’a cevap aramanın bıktırıcılığıyla, bir yandan saçma sapanlığıyla uğraşarak, zulme katlanmanın utancını taşımaya çalışıp, bu utancı seksen milyonluk memlekette bir avuç insanla paylaşabildiğini, çünkü esasında herkesin kendi hükmetme-zulmetme imkânının, olmuyorsa mevcut zulümden pay kapmanın peşinde koştuğunu bilerek, böylece utancın altında daha bir ezilerek, hangi dünya meselesi ele alınır da, insanlık galiba bugüne kadarkinden farklı bir yerlere gidiyor, acaba nereye gidiyor… bunlara kafa patlatılır…
Oysa insanlık, bizim hep, bu dünyadaki ve öbür dünyadaki, zaman içindeki ve zaman dışındaki, elle tutulur, gözle görülür veyahut yalnız gaipten ses verir her şey gibi yalnız bize özgü sandığımız şeyi yapıyor ve pek özel bir dönemden geçiyor.
Nereye doğru?
Bunu konuşabilmeliydik. Çünkü 2010’ların dünyasına damga vuran popülist-faşizan siyasî hareketlerin yükselişi ve başta “hukuk devleti” olmak üzere seçimli-parlamentolu, “millî irade”li ve fakat hukuk zemini üzerinde denetimli siyasî rejimlerin yıkılışı, insanlığın “ilerlediği” hat üzerinde sadece bir ara evrenin tezahürleri. Yevgeni Zamyatin, George Orwell ve Aldous Huxley’nin kulakları çınlasın, pek beter bir yere doğru “ilerleniyor”. Hep daha iyi yerlere doğru “ilerlendiği”, 20’nci yüzyıl insanının şuursuzluk ve küstahlığının ürünüdür ve yanılsamadan başka şey değildir. Nazilerin milyonlarca kişiyi katlettiği 1930’lar dünyasına da bir yerlerden “ilerlenmiş”ti. Nereye ilerleneceği, ilerleyenlere bağlıdır.
Öyle görünüyor ki, dünyadaki tekinsiz “ilerleme”nin öncüsü, bütün çabasına rağmen Rusya diktatörü Vladimir Putin değil. Hukukî ve kurumsal yapısını henüz koruyabilen ABD devleti de, faşist gruplara birer birer parlamentolarında yer açan Avrupa devletleri de değil. Her ne kadar gidişat bu yönde devam ederse totaliterizmin akıncıları arasında yer alacağına kesin gözüyle bakabileceğimiz Türkiye Cumhuriyeti devleti de, maalesef, önderlik konumunu elde edemeyecek. Ancak ‘sürpriz’ olabilir. Putin ‘plase’.
‘Favori’ ise çok güçlü, çok büyük. Yurttaşların bir nevi hipnotize edilip tek tip davranışlara mecbur bırakılacağı, yalnız baskıya değil ödüllendirmeye de dayalı, totaliter gözetim-denetim devletine gidişte öncü, Çin olacak.
‘TOPLUMSAL İTİBAR’ İDARESİ!
Foreign Policy’de Simina Mistreanu’nun geniş bir röportajı (“görüşme” değil, genişlemesine-derinlemesine haber) yayımlandı. Rongçeng şehri üzerine. Aktaracağım bilgiler, muhabirin “Rongçeng Toplumsal İtibar Yönetim Dairesi” yetkilisiyle de görüşerek kaleme aldığı bu yazıdan.
Çin “Halk Cumhuriyeti” -sevsinler!-, dört-beş yıl önce, otuz-kırk arası yerleşim biriminde bir pilot uygulama başlattı. Hazırlıkları, ön çalışmaları, daha eskiye dayanıyor; Pekin Üniversitesi’nde “toplumsal itibar araştırma merkezi” kurulalı on beş yıl oluyor. Devlet Konseyi sistemin resmî kuruluş belgesini 2014’te açıkladı, 2020’de ülke çapında uygulamaya geçilmesi planlanıyor.
Söz konusu uygulamanın hedefini yetkililer, ekonomi ve toplum hayatında “güvenilirlik”i artırmak olarak tarif ediyor ve projeyi genel olarak “toplumsal itibar sistemi” olarak nitelendiriyorlar. Bireyler, devlet görevlileri, şirketler, kurumlar, hepsi bu sistemin özünü oluşturan değerlendirmeye tâbi. Bu esas olarak bir puanlama sistemi. “Puan veya puanlar” alıyor ya da kaybediyorsun. Puanların yükseldiğinde her ay ödediğin ısınma faturasında indirimler yapıldığını görüp seviniyorsun. Veya birden banka sana pek elverişli şartlarla kredi verebileceğini bildiriyor. Buna karşılık, fena davranışların yüzünden “puan veya puanlar” yitirdiğinde, sana hızlı tren veya uçak bileti vermediklerini görüyorsun.
Rongçeng’de uygulama, şehrin 740 bin sâkininden her birinin hanesine bin puan yazılarak başlamış. Trafik cezası yersen beş puan gidiyor. “Kahramanca” sayılabilecek bir şeyler becerir, meselâ işini herkese örnek olacak şekilde yapar, aileni çok zor koşullardan kurtarıp düze çıkarır ve il yönetimi düzeyinde ödüllendirilirsen tam 30 puan elde ediyorsun. Daha sınırlı çerçevede alınan ödüller beş puan kadar kazandırabiliyor. Şehir yönetiminin çağrısına uyup birtakım gönüllü hizmetlere katılır veya bu tür girişimlere para yardımı yaparsan, bu da elbette puanlarının artması anlamına geliyor. Vergilerini vaktinde ödeyen şirketler puan kaybıyla karşılaşmadıkları gibi, ihalelerde, kredi işlerinde kolaylık görüyor, standartlara uymayan, sağlıksız ürünler üretenlerin puanları hızla azalıyor.
“Toplumsal İtibar Dairesi” yöneticileri pek hassas: yurttaşların itibar puanlarını olumlu-olumsuz etkileyebilecek her şeyin belgelenmesi gerekiyor. Yurttaşların itibarıyla resmî belgesiz oynanmıyor yani! En yüksek statü olan A+++ derecesinden en alta, D kategorisine düşmek veya tersi, dedikoduyla, dalavereyle, eş-dost kayırmayla olmaz, “bizde her şey belgeli” iddiasındalar…
HAVUÇ KISMI
Rongçeng röportajının yazarı Mistreanu, Toplumsal İtibar Dairesi’ne ait masanın da yer aldığı kocaman binada, “toplumsal itibar durumu”nu öğrenmek için koşturan birileriyle de karşılaşmış. Ev kredisi alma peşindeki adam, ilgili masaya başvurmaktaymış. Zira yurttaşlar hangi durumda ne kadar puan aldıklarını veya kaybettiklerini ancak yetkili masadan öğrenebiliyorlar!
Buna karşılık, Rongçenglilerin çoğu uygulamadan memnun. Meselâ otomobil sürücüleri yaya geçitlerinde artık durup yayalara yol verir olmuşlar. Yayaya yol vermeyince puan kaybediyorsun. Oysa Çin’de -bizdeki gibi- yollarda altına araba çekebilmiş olanların tartışmasız üstünlüğü egemen, söylendiğine göre.
Uygulamayı böyle yönleriyle öne çıkarmak için planlı bir çaba var, anlaşılan. İyi davranışları nedeniyle ödüllendirilenlerin fotoğrafları, ödüllendirilme gerekçeleri bütün şehre ilan panoları aracılığıyla duyuruluyor. Kocası öldükten sonra onun hasta ve yaşlı annesine bakmayı sürdüren, elli beş yaşındaki bir kadın, yeniden evlenirken yeni eşine tek şart öne sürmüş: Baktığı hastanın onlarla kalmaya devam etmesi. Bu kadın, meselâ, övülen, ödüllendirilen iyi yurttaş olarak başka herkese sunuluyor. Puan artışı eşliğinde.
Cezalara verilen örnekler de hep “cehennemin halkla ilişkiler bölümü”nü çağrıştırıyor: Borcunu ödeyememekten suçlu 170 bin kişinin hızlı tren veya uçak bileti alamaması veya lüks otelde kalamamasına, ancak borçlarını öderlerse bu kısıtlamalardan kurtulmalarına kim itiraz eder?
Ancak bu madalyonun öbür yüzü, internetten bebek bezi alanlar “sorumlu yurttaş” payesi kazanırken, sanal âlemde saatlerce oyun oynayanlara “güvenilmez” damgası vurulurvermesi. Totaliterliğin dizginsizlik keyfinden sarhoş, üstelik bizzat bu dizginsizliğin geleneğini oluşturmuş Çin devleti yöneticileri, neyse ki, cehennemin reklam bölümüyle kazanları birbirine pek yakın yerleştirmişler; az ilerisi kolayca seçilebiliyor: Ulusal Gelişme ve Reform Komisyonu’nun ilan ettiğine göre, tren ve uçak bileti kısıtlamaları, geçersiz bilet kullandığı saptananların yanı sıra, “terörizm hakkında yanlış bilgi yayan”ları da kapsayacak.
Açık ki burada muazzam bir dalavere mekanizması işliyor. Yurttaşları “iyi davranışlara” yöneltme denen şey, aslında başlıca karakter özelliği disiplini içselleştirmek ve mesele çıkarmamak olan tek tip yurttaş imalatına ve gediksiz devlet denetimine hizmet edecek tuzak. 2020’den itibaren, şehir yönetimleri, bakanlıklar, çeşitli hükümet organları, internet üzerinden alışverişin yürütüldüğü platformlar, mahallelerdeki birimler, kütüphaneler ve şirketleri kapsayan bir bilgi ağının oluşturulacağı ve sistemin bununla birlikte yürütüleceği biliniyor. Bu, yurttaşlarla ilgili her türlü bilginin tek merkezde toplanması ve sürekli işlenmesi anlamına gelecek.
Ve “iyi/örnek davranış = bol puan = avantajlar” denklemi, hiçbir gizli servisin asla hepsini tek hamlede elde edemeyeceği kişisel bilgilerini ortalığa saçmak için herkesin yarıştığı sanal âlem platformlarında görüldüğü üzre, yurttaşların kendilerini düpedüz rehineler haline getirecek sisteme gönüllü katılımını sağlayacak. Nitekim, Mistreanu’nun görüştüğü bir ilgili, ödül ve ceza konularının herkes için kesin-net olması, her şeyin yasaya dayanması halinde, yurttaşlar sistemi benimsediği gibi, okulların, hastanelerin, mahalle birimlerinin, devletten özel talimat gelmeksizin, kendiliklerinden bu uygulamaya geçtiklerini anlatıyor. “İyi yurttaş”a puan kazandıracak koşulları ve herkes için kesin-net olacak yasaları kimlerin ne koşullarda yapacakları, bu durumda özel önem kazanıyor ki, ancak ekonomisi gelişmiş Batılı ülkelerin kurabildikleri demokratik hukuk devletlerinde bile bu konuda yurttaşların neye ne kadar güvenebilecekleri ziyadesiyle şüpheli.
* * *
Bu vesileyle, şu kitapları henüz okumamış olanların okumasını tekrar öneririm (tekrar tekrar önereceğim):
Biz / Yevgeni Zamyatin; 1984 / George Orwell; Cesur Yeni Dünya / Aldous Huxley.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları







































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
30.12.2024
24.12.2024
15.12.2024
1.12.2024
15.11.2024
21.10.2024
7.10.2024
22.09.2024
5.07.2024