Vahap COŞKUN
“Babama pusu kurup, yaralamışlardı. Thatcher’in baş danışmanı olan abim, onların ölüm listesindeydi. Ve ben Amerika’nın Gerry Adams’a vize vermemesi için iki yıl boyunca Amerika’da lobi yaptım. Onlara karşı içimde derin bir öfke ve nefret vardı. İlk karşılaşmamızda tokalaşmak için ellerini uzattılar ama ben ellerini sıkmadım.”
Bu sözler, Kuzey İrlanda barışının “anıtsal aktörü” Jonathan Powell’a ait. Tony Blair’in baş müzakerecisi olarak IRA ile görüşmeleri yürüten Powell, bununla yetinmedi, ETA’nın silah bırakması sürecinde önemli bir rol oynadı. Şimdi ise çalışma alanı Kolombiya; orada hükümet ile FARC gerillaları arasında Oslo’da başlayıp Havana’da devam eden görüşmelerin içinde yer alıyor.
Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü (DİSA), bu hafta başında Powell’ı konuk etti. Önce Diyarbakır’da, sonra Ankara’da ilgililere tecrübelerini aktardı Powell. Sin Féin’in liderleri Gerry Adams ve Martin McGuinnes’e karşı ilk tepkisi için pişman:
“Bugün bu davranışım için pişmanım. Hataydı. Kişisel kızgınlıklarımızı ve öfkelerimizi sürecin önüne geçirmememiz lazım. O gün doğru olanı Blair yaptı, onlarla tokalaştı.”
Her çatışma biriciktir
Çatışma çözümü alanında dünyanın sayılı uzmanlarından biri olan Powell, konuşmasında iki noktaya dikkat çekti: Bir, her çatışma özgün bir karakter taşır, dolayısıyla çözümünün de kendine özgü olması gerekir. “Her çatışmaya uygulanabilecek Kuzey İrlanda modeli diye bir model yoktur. Farklı çatışmalar arasında mutlak paralellikler kurulamaz, kesin çözümlerden bahsedilemez.”
Ve iki, bununla birlikte önceki deneyimlerden bazı yararlı dersler çıkarılabilir, daha hızlı yol alınabilir. Powell, kendilerinin Güney Afrika’dan çok istifade ettiklerini, bu örneğe bakıp “hangi yanlışların yapılmaması gerektiğini” öğrendiklerini belirtti. “Siz de bize bakarsanız, bizim hangi noktalarda yanlışa düştüğümüzü görecek ve bunlardan imtina edeceksiniz. Doğrular, böyle bulunur.”
Çözümün bazı genel özelliklerinin olduğunu belirtiyor Powell. En önemlisi; süreci başlatmak ve sürdürmek. Sürecin devamı, bisiklet sürmeye benzer. Bazen yolu kestiremezseniz de pedalı çevirmeye devam etmelisiniz. Asla bir boşluk doğmamalı; yoksa bu boşluk şiddet eylemleri ile doldurulur ve bisiklet devrilir. Ondan sonrasını toparlamak çok güç olur.
Siyasi irade ve liderlik, sürecin başarısında belirleyicidir. Ancak güçlü bir irade ve liderlikle, sürece karşı çıkacak kesimler teskin ve ikna edilebilir, sabotajların etkisi azaltılabilir veya kırılabilir. Powell, görüşmeler başladıktan sonra bazı kesimlerden “Katillerle tokalaştınız, ellerinizi yıkamalısınız, eldiven takmalısınız” şeklinde tepki gördüklerini, ancak Blair’in kararlığıyla bunu atlatabildiklerini ve sürecin anahtarını sabotajcılara kaptırmadıklarını söyledi.
Sabır, sahip olunması gereken en önemli erdemlerden biri. Uzun bir tarihî geçmişi olan sorunlar bir anda çözülmez; kavga edenler hemen birbirlerine güvenemezler. Bu, doğal. Süreç “çarpıcı bir sabırla” yapılandırılmalı ve daima ileri doğru hamle yapılmalı. “Güvenin oluşumu bale yapmaya benzer: İlerlemek için tutarlı olmalı, karşılıklı adım atmalı ve adımlarınızı uyumlulaştırmalısınız.”
Çözülmeyecek sorun yok
Çözümün toplumsallaştırılması için süreç herkesin katılımına açık olmalı ve herkesi konuşmaya dâhil etmelidir. Şeffaflık iyidir, normalleşmeyi sağlar. Fakat bazen kamu önünde konuşmanın imkânsız olacağı hâller doğabilir. Bu durumda süreci sonlandırmamak ve konuşmayı sürdürmek için arka kanallara veya üçüncü şahıslara ihtiyaç duyulur. Sürecin aktörleri bu ihtiyacı daima gözönünde bulundurmalıdır.
Powell’a göre, taraflar, karşı tarafın hayati bir değer atfettiği sembolleri küçük düşürmekten özenle kaçınmalı ve çözüm odaklı bir dil kullanmalı. “Onyıllardır terörist dediğiniz insanlarla masaya oturmak ve görüşmek güçtür. Ancak çözüm için onları tahkir eden betimlemelere başvurulmamalı ve onlarla konuşmalısınız. Başka yol yoktur.”
Sonuç bâbında iki mesaj verdi Powell: Birincisi, bu tür sorunların çözümünde hiç kimse her istediğini kazanamaz. Bu, kabul edilmeli, kalıcı barış için sürekli mücadele edilmeli ve topluma, barışta hiç kimsenin kaybetmeyeceği mesajı verilmeli.
İkincisi, çözülmeyecek sorun yoktur; her sorunun bir çözümü vardır. Özellikle, Kürt meselesi hiç çözülmeyecek gibi düşünen ve tüm siyasi yatırımlarını bunun devamı üzerine yapan siyasi partilerin bu mesajın üzerinde düşünmesi lazım.
twitter.com/vahap_coskun
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları




































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.10.2025
8.09.2025
3.09.2025
27.08.2025
23.08.2025
19.08.2025
14.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
22.07.2025