Halil BERKTAY
[7 Eylül 2019] İki hafta önce söz verdim, ama yazamadımsa da (Neyin neresindeyim, 23 Ağustos). Geçtiğimiz yüzyılın sonlarından itibaren yeryüzüne yayılan göç ve sığınma dalgaları o kadar büyük, özellikle Batı toplumlarının alışılmış (beyaz) demografisini altüst edişleri o kadar sarsıcı, dolayısıyla yeni ırkçılık ve yabancı düşmanlığı yükselişlerini tetikleme kapasitelerinin önüne geçmek o kadar zor ki, her türlü hümanist, evrenselci iyi niyet beyanına karşın!
Eurosport’taki ve hemen bütün diğer spor kanallarındaki, hani sporcuların habire forma değiştirdiği; kadınların içinden erkeklerin içinden kadınların, siyahların içinden beyazların içinden sarıların içinden kahverengilerin içinden beyazların, basketçilerin içinden atletlerin içinden futbolcuların, bir kulübün içinden habire diğerlerinin çıktığı o güleryüzlü, sevimli, şiirsel Respect (Saygı -- yani birbirine saygı, farklılığa saygı, çok-kültürlülüğe saygı) ilânları… hemen hiçbir işe yaramıyor anlaşılan. Avrupa liglerinde her gün yeni bir ırkçılık rezaleti patlak vermekte. Hem milyonlar ödeyip transfer ediyor ve oynatıyorlar, kazanmak uğruna. Hem de federasyonlar fanatik popülizm karşısında yapabileceklerinin onda birini bile yapmıyor. Bazı ülkelerin hooligan’ları bu açıdan özellikle seçkin bir yere sahip. İngiltere’de Raheem Sterling, Marcus Rashford, Danny Rose, Callum Hudson Odoi, Tammy Abraham gibi yerliler ile Paul Pogba, Kuert Zouma, Yakou Meite gibi yabancıların ve daha nice süper yıldızın, Birleşik Krallık seyircisinden çekmediği kalmadı. Doğu ve Güneydoğu Avrupa (Rusya, Ukrayna, Belarus, Montenegro/Karadağ), başka türlü bir ilkellik ve gerilik diyarı. Ha, bir de İtalya var kuşkusuz. Hiçbir köşesi masum değil. Ama demin değindiğim “doğu” periferisinin İtalya’daki karşılığı herhalde Sardunya oluyor.
Nitekim geçtiğimiz haftalarda, iyice temayüz etti (adanın başkentindeki) Cagliari kulübünün taraftarları. Önce Juventus’un İngiliz oyuncusu Moise Keane payını aldı monkey (maymun) nakaratından. (Anlamayan varsa: siyahların ilkel olduğu ve dolayısıyla primat atalarımızdan, goril ve şempanzelerden vb daha yeni çıkmış gibi durduğu kastediliyor.) Yetmedi; Juventus kaptanı ve savunma oyuncusu Leonardo Bonucci, attığı golden sonra seyirciyi selâmladığı için olaydan Keane’i de kısmen sorumlu tuttu. (Bu da bizim kültürümüzün “tahrik olmak” kategorisine giriyor.) Ardından, bu sefer İnter’in Cagliari deplasmanında sıra Romelu Lukaku’ya geldi. Belçika’nın son Dünya Kupası’ndaki başarısında önemli rol oynayan ünlü forvet, daha iki hafta önce Manchester United’dan İnter’e transfer olmuştu. Cagliari’de durum 1-1’ken İnter penaltı kazandı. Cagliari’nin kale arkasından fışkırıp ortalığı inleten o pis, aşağılık monkey haykırışları arasında, Lukaku geldi ve âdetâ tezahüratın gözüne vurdu: gol (yukarıdaki resim). Sonra uzun uzun baktı orada oturan seyircilere. Bu arada İnter de maçı 2-1 kazandı.
Ve kıyamet koptu. Kınamalar yağdı her yönden. En sert bildirilerden birini Cagliari kulübünün kendisi yayınladı; “Romelu Lukaku ile tam dayanışma ve futbolu, hattâ genel olarak dünyamızı saran en kötü hastalıklardan birinin kökünün kazınmasına daha da güçlü bir angajman” içinde olduklarını ilân etti.
Derken en komik, ya da en acı ve en komik katkılardan biri, Cagliari’nin değil, galip ve mağdur takımın, bir oyuncusu ırkçı saldırıya maruz kalmış ve hakarete uğramış takımın seyircilerinden geldi. İnter’in Curva Nord (Kuzey Tribünü) diye bilinen taraftar grubu, enteresan bir bildiri yayınlayıp, “maymun” ve benzeri tezahüratın ırkçılık olmadığını iddia etti! Lukaku’ya açık mektup biçiminde yayınlanan bildiride, Cagliari taraftarlarının yaptığı “belki gıcık ve nâhoş, ama oyunun kuralları içinde yer alan bir kazanma yöntemi” (İngilizce gamesmanship) olarak yorumlandı. Evet, birçok başka kuzey Avrupa ülkesinde ırkçılık diye bir sorun gerçekten var, dendi, ama “Siz [Lukaku] anlamalısınız ki [tipik Türk usulü!] İtalya böyle bir ülke değildir. Size bunun ırkçılık gibi gelmiş olabileceğini anlıyoruz ama öyle değil aslında. İtalya’da bizler bazı ‘yollara’ sırf rakiplerimizi sinirlendirsin ve ‘kendi takımlarımıza yardım’ olsun diye başvururuz; ırkçılık amacıyla değil, onların oyununu bozmak için. İtalyan taraftarlarının sizden nefret etmeleri veya ırkçı olmalarından değil, takımlarına atabileceğiniz gollerden korkmalarından kaynaklanan bu tavrını, lütfen bir saygı biçimi olarak kabul edin.”
Okuduğumda bayıldım, resmen bayıldım bu açıklama tarzına. Yani anlıyorsunuz değil mi; mesele pratiğin kendisinde, faraza kullanılan sözcüklerde değil, (a) bu sözcükleri kullananların fıtratında; (b) amaçlarının ne olduğunda. Birinci önerme: İtalyan seyircisi a priori ırkçı değildir. İkinci önerme: amaçları da çok masumdur; karşı takımın siniri bozup oynatmamaktan ibarettir. Dolayısıyla sonuç: yaptıkları ırkçılık sayılamaz. Mefhumun muhalifinden gidersek, ırkçılık nedir o zaman? (i) Aslen, özleri itibariyle ırkçı olan kişilerin (ama nereden bileceğiz?)… (ii) tamamen bilincinde oldukları ırkçı amaç ve kasıtlarla (ama öyle olduğunu da nereden bileceğiz?)… (iii) ırkçı sözcükler kullanmaları ve böyle tezahüratta bulunmalarıdır. İyi de, aynı sözcükler kullanılıyorsa, iki tezahürattan hangisinin ırkçı olduğu ve hangisinin olmadığını ayırdetmek mümkün mü? İki denek grubunun ikisi de maymun diye bağırıyor, siyah Afrikalılara. Ben nereden bileyim hangisinin ırkçı olduğu veya olmadığını? Bize güveneceksin kardeşim, diyor bu İnter taraftarları: İtalyanlar ırkçı olamaz (veya: Türkler ırkçı olamaz). İyi de, hangi sözcükleri, niçin seçiyorlar bu “sinirlendirme” amacı uğruna? Neden meselâ kuş, araba, televizyon, resim, civciv, balina vb demiyorlar da tutup maymun diyorlar beyaz olmayanlara? Neden özellikle bu sözcüğün kızdıracağını, sinirlerini bozacağını hesaplıyorlar? Aşağılama içeriği taşımasa ve herkesçe öyle tanınmasa, böyle bir alışılmış kültür matrisine oturmasa ve tam da bu yüzden sinir bozucu olmasa, neden ısrarla hep bu sözcüğü kullansınlar?
Böyle bir mantıkî sorgulama, Curva Nord grubunun pek derdi değil sanırım. Onlar zekâlarından fevkalâde hoşnut olmalı, ırkçılığın ırkçılık değil aslında bir tür saygı demek olduğunu el çabukluğu marifet ispatladıklarından. Fakat ah ah, neden Türkiye’de değil bu adamlar? Bence harcanıyorlar Milano’da. Cumhurbaşkanının yasamanın da, yürütmenin de, yargının da üzerinde yer almasının “aslında” kuvvetler ayrılığına ve dolayısıyla demokrasiye aykırı olmadığı mı dersiniz? 31 Mart İstanbul seçimlerinde “aslında” benzersiz bir tezgâh yaşandığı mı? Anayasa Mahkemesinin “aslında” terörü savunduğu mu? Van, Mardin ve Diyarbakır’da sandıktan çıkan sonuçların “aslında” halk iradesi sayılamayacağı mı? Abdullah Gül ve Ali Babacan’ın “aslında” AK Parti kurucuları arasında yer almadığı mı? Ahmet Davutoğlu’nun “aslında” hiç AKP genel başkanı seçilmediği mi? Bir tür post-truth topluma dönüşmemizin iktidarla zerrece ilgisi olmayıp, “aslında” tamamen muhalefetin, meselâ Ekrem İmamoğlu’nun yalanlarından kaynaklandığı mı?
Akı kara, karayı ak gösterme, ya da şeytana külâhını ters giydirme sanatı. Topluca transfer edilseler, bu memlekette çok iş var Curva Nord’çulara.
Yazarlar
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları











































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024