Mücahit BİLİCİ
Kürdistan’da birinci parti, Türkiye genelinde milletvekili sayısı itibariyle üçüncü parti, demokratik söylemi itibariyle ana-muhalefet partisi konumunu yakalamış bir parti olan HDP’nin bugün PKK’ye indirgenme çabaları iyi niyetten yoksun manevralardır. HDP Türkiyelileşme’yi ilke edinerek meşru siyaset yürüten bir partidir. İktidar partisinin tek başına iktidarına son verdiği için bugün şeytanlaştırılmaktadır. Amaç, vekâlet aldığı toplumsal coğrafyayı terör korkusu ile tekrar iktidar partisine mülteci hâline getirmektir.
Şiddetten bunalmış toplum kesimlerini gizli- saklı bir “barış” ümidiyle rehin tutmanın vadesi dolunca, aynı kitleler bu sefer “savaş” korkusuyla terbiye edilmeye çalışılıyor. PKK’nin şiddet çağrısına cevaptaki istekliliği bu hamlelerin niyetini gizlemeye yetmiyor. Barışırken de savaşırken de yaptığın insanların acı ve ümitlerini siyaset sermayesi hâline getirmekse, vaesefa!
Bugün Türkiye’deki en önemli mesele Kürdlerin eşitlik ve egemenlik mücadelesinin PKK’nin silahlı yöntemine mecbur veya muhtaç olmaktan çıkarılması ve meşru siyasette ifade bulmasının sağlanmasıdır. HDP’nin bir çözüm zemini olarak görülüp müsbet istikamette teşvik ve takdir edilmesi gerekirken, HDP’yi PKK’ye doğru geri itmek, meşruiyetten soyundurup hedef yapmak ancak kötü niyetle açıklanabilir. İstenen, Meclis’teki HDP ile dağdaki PKK arasında fark bırakmamak. Yoksa ovada meşru siyaset yapan kardeşe “abin gibi dağa git” demenin anlamı nedir?
Hukukta “suçun şahsiliği” olarak bilinen evrensel ilke, Kur’an’da da temel bir prensiptir: ‘birinin hatasıyla başkası mesul olmaz.’ Suçluya cezasından fazlasını vermek zulüm olduğu gibi suçludan dolayı ailesini, akrabasını suçlamak da zulümdür.
Savaşta bile asker olmayan masum sivilleri katleden canidir. Bir sivili öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibidir. Bir savaşta çocuk, kadın veya erkek savaşmayan insanların kılına bile dokunmak suçtur, zulümdür. Savaş, çirkin bir şeydir. Ancak onun bile kuralları vardır. Karşılıklı olarak birbirlerine savaş deklare etmiş savaşçıların birbirini öldürmesi legaldir. Sana saldırı modundayken öldürmeye hakkın olan insana, sana teslim olunca dokunamıyorsun bile. Öldürebildiğin insanlara hiçbir şekilde işkence edemiyorsun. Arzu edilen barıştır. Ancak kaçınılmaz gördüğün savaşta bile zulüm etmemek asıldır.
Gelelim PKK’ye. PKK bir kısım Kürd’ün ordusudur. Kürdlere karşı sembolik ve fiziki terör uygulamış olanTürkiye Cumhuriyeti devleti ile onun şiddet dilini benimseyerek yıllarca savaşmış, sonra da barış müzakeresi yapmıştır. PKK’nin geçmişte de bugün de sivilleri hedef alan her eylemi savaş kurallarına aykırıdır ve terörizmdir. Barış hayırdır ve asıldır. Gerçek bir barış ancak adaletle mümkündür.
TSK ile PKK arasında karşılıklı savaş sırasında silahlı savaşçıların birbirlerini öldürmeleri kendi iradeleridir.İki tarafın da sivil ve masumlara dokunması ise terörizmdir. Filistin’de İsrail’e savaş deklare etmiş Filistinli veya Lübnanlı savaşçıların İsrail savaşçılarını vurması savaştır, sivil Yahudilere dokunması (şehir meydanında intihar bombacılığı) terörizmdir. Suriye’de rejime savaş ilan etmiş muhaliflerin savaşması legaldir. Masum ve sivillere dokunulan her yerde yapılan terörizmdir. Masum ve sivillere dokunulmadan yürütülemeyecek her savaş bana göre İslami açıdan gayrimeşrudur.
Bugün barış sürecinin bitirilmesiyle birlikte tekrar bir çatışma dönemine girilmiş görünüyor.Meydanlar, vatanseverlik sığınağına sağanak olup sel gibi akan alçaklardan geçilmiyor (Samuel Johnson isimli zat hakikatin hep hatırlanacak bir teline vaktiyle nasıl da dokunmuş).
Bugün itibariyle Kürdlerin meşru hak arayışında demokratik mücadele kanalları açık hâle gelmiştirve şiddetin miadı dolmuştur. Hangi gerekçeyle olursa olsun PKK’nin şiddete geri dönmesi büyük bir yanlıştır. Kürdlere de Türkiye’ye de zarardır. PKK’nin Türkiye devletiyle bir çözüm yolu araması hakkıdır. Fakat sivil ve siyasi haklar mücadelesi için gerekli meşruiyet ve insan malzemesi PKK’nin toplumsal tabanında bile vardır. Bugün itibariyle, PKK’nin askerî nefsi müdafaa dışındaki (hele ucu masumlara dokunan) her şiddet eylemi terörizmdir ve hem Kürdlerin meşru mücadelesini boğmak için hem de HDP’nin masumiyetine leke sürmek için kullanılacaktır. Dâhili güvenlik memuru olanpolislerin katledilmesi cinayettir. PKK silah kullandıkça Kürdlerin ve Türklerin demokratik mücadele çabası oksijensiz bırakılacaktır. Eğer akıllıysan seni şiddete davet edenle aynı dili konuşmayacaksın. Tek taraflı çatışmasızlık ilan edip, sadece nefsi müdafaa hakkını kullanacaksın. Mazlum olsan da, hattâ savaş yapsan da hiçbir şekilde zalim olmamak zorundasın.
Söz varken silaha sarılan teröristtir. Silahla söze imkân bırakmayan da teröristtir.
Twitter: @mucahitbilici
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.09.2025
6.09.2025
30.08.2025
12.08.2025
1.08.2025
25.07.2025
22.07.2025
10.07.2025
1.07.2025
28.06.2025