Ahmet AY
Avrupa devletleri, anlaşmazlıklarını çözüme kavuşturmak için ilk olarak 1902’de Daimi Hakem Heyeti’ni kurmuştu. Avrupa devletlerinin aralarındaki anlaşmazlıklarına çözüm bulmak için görev üstlenen Heyet, paylaşım hesabı yapan devletlerin işgal planlarından dolayı bir varlık gösteremeden dağıldı ve on milyonlarca Avrupalının öldürüldüğü Birinci Dünya Savaşı patlak verdi.
Birinci Dünya Savaşı’nın ağır tahribatından sonra Avrupa, bir daha bu tür savaşlarla karşılaşmamak ve barışı korumak için bir milletler cemiyetine ihtiyaç duydu. Ocak 1919’da çalışmalarına başlayan komisyon 28 Nisan 1919’da Cemiyetin amaçlarını açıkladı:
“Uluslar arasında işbirliği geliştirmek ve uluslararası barışı ve güvenliği sağlamak için, savaşa başvurmamak konusunda birtakım yükümlülükler kabul etmek, gizlilikten uzak, adaletli ve onurlu uluslararası ilişkiler sürdürmek; Hükümetlerce, bundan böyle eylemsel davranış kuralı kabul edilen uluslararası hukuk kurallarına kesinlikle uymak; örgütlenmiş halkların karşılıklı ilişkilerinde adaleti korumak ve antlaşmalardan doğan bütün yükümlülüklere titizlikle saygı göstermek...”
Barış ve güvenliğin tesisi ve korunması için bu sözleşme ile ilan edilen Milletler Cemiyeti eşitlik, adaletten uzak ve Birinci dünya Savaşı galibi devletlerin isteklerini dikkate alarak kurulduğu için ilk baştan tarafsızlığına ve güvenirliğine gölge düşürdü. Nitekim pek çok ülke cemiyete üye olmayı kabul etmedi ve zayıf kalan cemiyet çıkan sorun ve savaşlara da mani olamadı.
Birinci Dünya Savaşı’nın yarım kalan hesabını Avrupalılar 20 yıl sonra görmeye başladılar. 1939’da başlayan ve 7 yılda bütün Avrupa’yı etkileyen savaşa Japonya ile ABD’nin de müdahil olmasıyla insanlık tarihi için acılarla dolu kara bir leke oldu.
Sonuç: 78 milyon insan bu savaşta hayatını kaybetti.
Japonya atom bombası yedi.
Avrupa’nın en batısından Moskova’ya uzanan Almanya baştan başa kıta olarak Avrupa’ya ağır zayiatlar verdi.
Amerika yeni dünya düzeninde etkin rol aldı.
SSCB ile ABD’nin oluşturdukları çift kutuplu dünyada soğuk savaş dönemi başladı.
Bu arada savaş devam ederken 1941’de ABD ile İngiltere arasında başlayan savaş sonrası dönem için Roosevelt-Churchill, tarihe “Atlantik Bildirisi” olarak geçen ve devletlerin eşitliğini esas alan 8 ana ilke ile dünya devletleri nezdinde moral üstünlüğü elde ettiler.
Savaşın seyri belirmeye başlarken ABD-İngiltere-Çin ve Sovyetler Birliği’nin 1944’te anlaştıkları şekilde yeni Milletler Cemiyeti için de altyapı hazırlıklarını tamamladılar.
1945’te savaşın mağlupları netleşmişti. Galiplerin başını çektiği San Francisco Konferansına güçsüz devletler de katılmışlardı. Görüşmeler, Birleşmiş Milletler’in karar alma mekanizmasında sadece güçlü devletlerin söz sahibi olmalarından dolayı küçük devletlerin muhalefeti ile geçse de sonunda savaşın galibi devletlerin istediği şekilde neticelendi.
24 Ekim 1945’te kurulan BM kambur olarak taşıdığı BMGK tarafından işlevsiz hale getirildi ve aradan geçen 75 yılda devletler arasında çıkan sorunlara hiçbir çözüm üretemedi. Çünkü BMGK’nın daimi üyelerinden bilhassa Amerika’nın vetoları ile fonksiyonsuz hale gelen BM ve GK ihtilafların uzamasına, savaşların çıkmasına sebep oldu.
1948’den günümüze kadar süren İsrail-Filistin sorunundan tutun, asırlık Pakistan ile Hindistan anlaşmazlığı yine BMGK’nın yapısal sorunundan dolayı çözüme kavuşmadı. Kıbrıs, Karabağ, Bosna, Irak, Suriye, Yemen, Afganistan, Kuzey Kore- Güney Kore ve daha nice uluslararası sorunu kangren haline getiren BM’nin BMGK’da Amerika’ya tanıdığı bu adaletsiz yapısından kaynaklanmaktadır.
Bugüne geldiğimizde 2. Dünya Savaşı koşulları ile kurulan BM, 21. Yüzyılın sorunlarına çözüm üretemediği gibi dünya ölçeğindeki sorunların devam etmesinin yegane sebebi BMGK’nın veto adaletsizliğidir. Sadece Amerika BM’nin İsrail’in aleyhine olan 72 kararını veto ederek BM’in üstünde olduğunu ispatladı.
Dünya çözüm üreten, adaletle işleyen, devletlerin gücünü değil, varlığını esas alan uluslararası yeni bir örgüte muhtaç. Bunun öncülüğünü Türkiye’nin yapması umut ve gurur verici.
Bu sebeple bu yazıyı gazeteye gönderdiğim saatlerde BM Genel Kurulu’nda bir konuşma yapacak olan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın söyleyecekleri çok önemlidir. Mazlum milletlerin bu konuşmayı can kulağıyla dinleyeceklerinden kuşkum yok.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
13.04.2019
8.02.2019
27.03.2019
25.03.2019
6.02.2019
21.02.2019
6.02.2019
4.02.2019
26.01.2019