Akif BEKİ
Yüzlerce milyon dolarlık kamu bankası kredisiyle alınmış medya grubunun yazarı da destursuz dalıyor topa.
Abdullah Gül, 60-70 milyon dolarlık kredi borcundan dolayı kapısına dayanılan üniversite için, halefi Erdoğan’ı aramış. Diline bunu doluyor.
‘Bizim geri ödemeler ne durumda, faizleri zamanında yatırıyor mu patron, ana paraya sıra geldi mi, borcu çevirebiliyor muyuz, Şehir Üniversitesi’nin kredisine laf edeyim de bari kendi grubum kamu bankalarına minnetsiz olsa’ filan demiyor. Yayın yönetmeni atanmanın diyetini nasıl ödeyeceğinde aklı fikri.
Davutoğlu ne demeye Gül’ü araya sokarmış da, niye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı torpil için aratırmış da, Şehir Üniversitesi’nin ödenemeyen borçlarına nasıl af dilendirirmiş de, kıyak ve kayrılmak istemeye nasıl tenezzül edermiş de......
Erdoğan’ı arayan Gül, kimse aratmıyor. Kendisi inisiyatif alıyor, aksi yönde doğrulanmış hiçbir bilgi yok halbuki.
Af, üstüne kalem çektirme, borcu sildirme talebi filan mevzubahis değil. Dün Şehir Üniversitesi üstüne basa basa tekrarladı.
Kampüs arazisinin 8 parselinden birinin tahsisine mahkemeden iptal kararı çıkmış.
Halk Bankası da teminat ortadan kalktı diye, krediyi vadesinden önce geri istemiş...
Kalan parselleri ve üzerindeki varlıkları hiçe sayarak üniversitenin hesaplarına haciz koydurmuş banka...
Zamanlamasının, Davutoğlu ve Babacan’ın parti kurma girişimleriyle örtüşmesi de eklenince...
Bunun kanuni ve ticari zorunluluktan değil siyasi tasarruftan kaynaklandığı kanaati hasıl olmuş.
Gül’ün ‘İsterseniz siz çözebilirsiniz’ ricasıyla Erdoğan’ı araması, kıyak ve ayrıcalık gibi haksız bir talebe dayanmıyor dolayısıyla. Haksızlığa ve mağduriyete sebebiyet verilmemesi için...
Yeniden yapılandırma, kredi erteleme ve kurtarma planları başkalarına tanındığında hak, Şehir Üniversitesi’ne gelince niye nahak olsun?
Hınzır gibi bildiği halde, bilmezmiş gibi pişkinliğe vuruyor arkadaş. Aslı astarı yokken meseleyi borca af istenmesine bağlıyor.
Üstelik tepeden tırnağa camdan bir gazete binasında oturduğu halde...Nasıl olur da başkalarına böyle taşlar atmaya yüzüm tutar, ‘dön de bir kamu bankalarından aldığınız ballı kredilere bak’ derlerse ne yaparım demiyor.
Vakıf üniversitelerine arazi tahsislerini ve kredi ilişkilerini kanırtarak sorgulayacaksak, buyurun bu arkadaşın medya grubuna sağlanan imkanlar ve kolaylıklardan başlayalım.
Davutoğlu’nun yolsuzlukla mücadele teklifi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şehir Üniversitesi’ne kendi imzasıyla tahsis edilen arazinin devrine, 4 yıl önce imza koyanları ağır eleştirdi. Ödeme planı için bankayla anlaşmaya uğraşanları dolandırıcılık girişimiyle suçladı.
‘Yetim hakkı yediler, Halk Bankası’nı dolandırmaya çalışıyorlar, bir de tek dürüst geçiniyorlar, bunlar mı dürüst’ şeklinde suçlamalar...
Hemen ‘bu dolandırıcılık girişimiyse bizim grubunki nedir’ diye kara kara düşünmesin diyet ödeme telaşındaki gayretkeş.
Dolandırıcılık, siyasi değil hukuki bir suçlama. Hukuken sonuçlarının olması gerekir.
Dolandırılan parada da sadece tüyü bitmemiş yetimin değil, hepimizin hakkı var.
Ama Cumhurbaşkanı bu ithamları, hukuki değil siyasi anlamda kullanıyor. Siyasi yaptırıma çarptırılmayı hak etmeyenler, hukuki yaptırımdan korkmasın yani.
Hatırlarsanız, 2 yıl önce AK Partili belediye başkanları zorla istifa ettirilirken direnmeye kalkanlara, İçişleri Bakanlığı’nda hazırlanan dosyalardan söz edilmişti.
Cumhurbaşkanı da yolsuzluğa bulaşanları bir kenara koyup yola devam edeceklerini söylemişti.
Çürüğe ayrıldılar ve dosya kapandı. Vebali boyunlarına, çalıp çırpan vardıysa bile yaptırımı, bir kenara alınmakla kaldı.
Yolsuzluğun hesabının görüldüğü yer parti merkezi, işlendiğini kesinleştiren parti kararı, kesilen cezası da partiden ayıklanmak oldu.
Yetimin iç edilen hakkını arayacaksak, hazır kendisi de teklif etmiş, Başbakanlık ve bakanlık dönemleriyle ilgili haydi yapışalım Davutoğlu’nun yakasına, verelim Yüce Divan’a, ne duruyoruz?
Şehir Üniversitesi olayında haksız kazanç, görevi kötüye kullanma, peşkeş çekme ve dolandırıcılık girişimi mi var!...Bütün tahsisler ve kamu bankası kredileriyle birlikte alalım mercek altına, gidelim üstüne.
El koyacaksak benzer örneklerin hepsine koyalım, nesi beğenilmez ki bu teklifin, işte fırsat.
Vakıflardan başlayalım ama sıra iktidara yaranma aşkıyla Gül’e, Davutoğlu’na, Babacan’a desteksiz sallayan arkadaşın grubuna da gelsin. Söz mü!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025
3.04.2025
28.03.2025