Amberin ZAMAN
2 Kasım gecesinden beri bu soru Batman’ın gündeminden düşmüyor. Zira o gece silahlı bir grup petrol mahallesinde BDP’ye yakın bir ailenin düğününe saldırdı. Özcan Temel adında iki çocuk babası bir genç hayatını yitirdi. Olayın failleri arasında, Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) üyesi olduğu, ve aynı zamanda Hizbullah örgütünde de yer aldığı iddia edilen bir şahıs 12 Kasım günü tutuklanarak cezaevine kondu. V.G.’nin tutuklandığı gün Batman’daydım. Batman’ın en saygın yerel gazetelerindenBatman Çağdaş gazetesinin sahibi meslektaşım Arif Arslan ile birlikte hemen HÜDA-PAR’ın ilçe başkanlığına gittim. HÜDA-PAR yöneticileriyle görüştüm.
Hizbullah partileşiyor yorumları beraberinde geçen aralık ayında faaliyete geçen HÜDA-PAR nasıl oldu da şiddete bulaştı? Soru önemliydi çünkü.
HÜDA-PAR bunu her ne kadar inkâr etse de kâbus gibi geçen 90’lı yıllarda “derin devlet”in desteğiyle PKK ve sempatizanlarına karşı savaşan Hizbullah örgütü ile en azından manevi bağları var.
Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu’nun 2000 yılında İstanbul Emniyeti’nin düzenlediği bir operasyonda öldürülmesiyle birlikte Hizbullah büyük bir darbe yemiş, uykuya geçmişti. Zamanla baştaMustazaf-Der olmak üzere çeşitli sivil toplum kuruluşları etrafında yeniden örgütlenen eski Hizbullah üyeleri “sivilleşme” faaliyetleri çerçevesinde kanlı domuz bağları, satırlı infazları unutturmaya gayret ettiler. Tüm bunların komplo ve “derin devletin” işi olduğunu tekrarladılar. Aynı zamanda yüzbinlerin katıldığı Peygamberimizi Anma Mitingleri, toplu iftarlar düzenlediler. İkna olmayan devlet 2012 yılında Mustazaf-Der’in Hizbullah terör örgütüyle bağlarını öne sürerek derneği kapattı. Yerine İslamiyet vurgusuna bir de Kürt milliyetçiliğini katan HÜDA-PAR doğdu.
Sorularımızı yanıtlayan HÜDA-PAR Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz PKK ile HÜDA-PAR arasındaki artan tansiyonu “derin devlet”e bağlıyor. “Fırat’ın doğusundaki yapıya dokunulmadı” diyen Yılmaz BDP ile “her zaman diyaloga hazır olduklarını” vurguluyor ve ekliyor: “Şiddet’le işimiz olmaz. V.G.’yi iyi tanıyoruz, o masum.”
“Derin devlet”in temel amacının barış ortamını bozmak olduğunu belirten Yılmaz, BDP’nin ise herhangi bir rakibe tahammül edemediğinden yakınıyor. Oysa bölgede BDP’nin karşısındaki tek ciddi rakip AK Parti. Koyu dindar, aynı zamanda milliyetçi Kürt oylarını her iki partiden çalabileceklerine inanan HÜDA-PAR hummalı bir seçim çalışmasına başlamış. Ve ilginç bir detay: Gençlerin Suriye’deki “cihada” katılmaları için Selefileriden gelen yardım “ricalarını” net biçimde reddetmişler.
Bunun bir sebebi aynı zamanda PYD ile de savaşan cihatçıların yanında yer alarak Kürt milliyetçi imajlarına zarar vermemek. Öte yandan, İran’a duydukları sempati yüzünden Esad’ı destekleyen İran karşısında yer almamak olsa gerek.
Ancak Batman’ın BDP’li belediye başkanı Serhat Temel’e göre HÜDA-PAR ile İran arasındaki bağ sempatiden çok öteye gidiyor. Son olayların arkasında “derin devletin değil İran’ın parmağı” olduğunu savunan Temel sözlerini şöyle sürdürüyor: “HÜDA-PAR bu kadar maddi imkâna nasıl sahip, bu kadar büyük organizasyonların altından nasıl kalkıyor? İran sayesinde. Kandil’in İran’a yönelik gittikçe sertleşen açıklamaları ve barış süreci onları çok rahatsız ediyor. Şubat veya marttı, İranlı bir heyet Kandil’e gidip savaşı yeniden başlatmaları karşılığında destek sözü verdi, Kandil reddetti.”
HÜDA-PAR’ın şiddetle reddettiği bu iddiaları Batman Valisi Yılmaz Arslan da kısmen tekrarlardı. Bizlere “İran Türkiye’yi sıkıntıya sokmak için Hizbullah’ı kullanıyor” açıklamasında bulunan Yılmaz “ancak abartılacak bir durum yok, devlet burada” diyor. Farklı açılardan da olsa HÜDA-PAR, BDP ve devlet son durum karşısında aynı noktada birleşiyorlar: Hedefte 11 aydır cenazesiz geçen barış süreci var.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları











































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018