Amberin ZAMAN
Geride bıraktığımız günlerde bu gazetede yayınlaman KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık ile yaptığım röportaj/ yorumda şöyle bir ifade kullanmıştım: “Bayık’tan edindiğim izlenim PKK’nın mevcut ateşkesin sürmesini istediği. Dolayısıyla seçim öncesi herhangi bir provokasyon yaşanırsa bunun Kandil kaynaklı olabileceğini düşünmüyorum.”
Evvelsi gün Genelkurmay Başkanlığı’ndan bir açıklama geldi:
“Teröristler tarafından, 25 Mart 2015 saat 13.25’te Dağlıca/ Yüksekova/ Hakkari bölgesindeki unsurlarımız yönelik 3 adet havan atışı yapılmıştır. Terörist ateşlerine, bölgede bulunan unsurlarımız tarafından derhal karşılık verilmiştir.”
Ondan önceki gün ise Mardin’den haber geldi: “Güvenlik Güçleri tarafından, Mardin/ Mazıdağı kırsalında, Bölücü Terör Örgütü mensuplarına ait olduğu değerlendirilen sığınak, barınak/ depoları tespit ve imha etmek maksadıyla, Valilik oluruna istinaden, beş Tim kuvvetle operasyon icra edilmektedir.”
Son iki yıldır süren ateşkes “bozuluyor mu” sorusunu akla getiren bu gelişmeler ne anlama geliyordu?
Cevabı basit görünüyor. Seçim öncesi milliyetçi oyları avlama mevsimi açıldı. PKK ile bir iki “temas” milli duyguları kabartabilir. Hatırlarsanız 2011 seçimlerinde de zamanın başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın meydanlarda Abdullah Öcalan yakalandığında AK Parti iktidarda olsaydı idam cezasını infaz ederdik türünde açıklamaları olmuştu. Ardından seçim atmosferinde sarf edilen sözler diye geçiştirilmişti. Fakat unutmayalım 2011 ile 2012 arası PKK ile çatışmaların yeniden alevlendiği, çoğu militan 900’e yakın kişinin öldüğü bir dönemdi.
Hükümeti barış masasına yeniden oturmaya zorlayan temel faktörler arasında 2012 yazında PKK’nın Şemdinli’de kısa süreli olsa da elde ettiği alan hâkimiyetiydi ve Suriye’de Öcalan’a bağlı Kürtlerin kurmakta olduğu yeni düzendi. Bir de Recep Tayyip Erdoğan’ın başkan olma arzusu. 17 Aralık olaylarından sonra bu, arzudan öte varoluş meselesi haline gelmiş gözüküyor.
Bülent Arınç’ın son çıkışı AK Parti içerisinde “başkanlığa giden her yol mubahtır” anlayışına karşı çıkanların duygularını özetliyor. “Saray” ve hükümet arasında çatlak var. Fikir ve güç çekişmesi var. Ve bu fikir ile güç çekişmesi iki temel alanda cereyan ediyor: Ekonomi ve Kürt sorununda. Faizler noktasında hükümet cephesi şimdilik, galip geldi.
Kürt meselesine gelince… Kürt cephesinin tüm katmanları “devam” diyorlar. Ahmet Davutoğlu’na baktığımızda da barış sürecini sürdürme iradesi net olarak görünüyor: Diyarbakır’dan Kobane’ye selam veren, peşmergelerin Kobane’ye geçişine sıcak bakan, ABD’nin Kürtlerin imdadına yetişmesi için çırpınan bir başbakan var. Hakan Fidan olayı bu tablo dâhilinde değerlendirilmelidir. Çünkü hepimiz biliyoruz ki Abdullah Öcalan’ın devlet katında en fazla güvendiği isim Hakan Fidan. Saray’dan emirlerini alan Hakan Fidan ile ileride bir bakan olarak Davutoğlu’ndan emirlerini alan Hakan Fidan çözüm sürecini farklı yönlere götürebilir.
Diyeceksiniz ki hepimizin teslim ettiği üzere Kürt meselesinde elini taşın altına koyan, barış için “baldıran zehri içmeye hazırım” diyen Recep Tayyip Erdoğan barış sürecine nasıl karşı olabilir? Evet, “Kürt sorunuyoktur” sözleri, HDP’yi şeytanlaştırma çabaları basit seçim propagandasından öteye gitmiyor, olabilir. Hattâ Erdoğan başkan olduğunda Iraklı Kürtler dâhil, Kürtlere yönelik daha da radikal açılımları sözkonusu da olabilir. Fakat Cumhurbaşkanı belli ki kendini kuşatma altında hissediyor. Ve bu da kendisini yeni ittifak arayışlarına sürüklüyor.
Son dönemde kamuoyuna yansıyan Erdoğan’ın askerlerle sıcak ilişkileri, ve askerlerin de yeniden “konuşmaya” başlamaları filizlenen yeni güç dengeleri konusunda bazı ipuçları veriyor. Geçmişte de aynı filmleri seyretmiştik. Siyasiler tepiştikçe açılan gediklerden paşalar sızıveriyor. Sayın Davutoğlu ivedilikle Genelkurmay Başkanlığı’nı Savunma Bakanlığı’na bağlayan yasa teklifini Meclis’e sunmalıdır. Demokrasimizin güçlenmesi ve Kürt sorunun çözümünün temel koşullarından biri de budur.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018