Berat ÖZİPEK
Futboldan anlamam. Takım tutmam. Tutmanın mantığını veya neye iyi geldiğini de anlayabilmiş değilim.
TV’lerde yaşını başını almış insanların “90 dakika” boyunca konuştukları konu, “meleklerin cinsiyetine” ilişkin bir tartışma kadar bile ilgimi çekmez.
Ama bazen bir tartışmaya müdahil olmak için konuyla yakından ilgilenen biri olmanız gerekmez. Hatta şike meselesinde olduğu gibi, yakından ilgilenenlerin nasıl savrulduğunu gördüğümüzde, dışarıdan bakmanın avantaj olduğu bile düşünülebilir. Geçenlerde eski bir futbolcu, UEFA’nın Fenerbahçe kararını eleştirirken, “Türk futbolu dışarıdan güdümlü hale getirilmiştir” diyerek öteki konulardaki ayıplarımızı örtmek için kullanılan kalıbın aynısını futbola uyarlıyordu.
***
Hakikaten tuhaf bir durum yaşanıyor bu ülkede. Gündelik hayatta herkes şikeden bahsediyor, “şerefsizler göz göre göre maçı sattı” diyor, ama yargı olaya el koyduğunda feryadı basıyor. Zannedersiniz ki bütün bunlar ilk kez duyuluyor ve kendini bilmez birileri evliyalar ligine bühtan ediyor.
‘Sizin çocuk camı kırmış’ dendiğinde ‘benim yavrum yapmaz’ diyen komşu kadının ruh hali neyse, futbol söz konusu olduğunda, şike meselesinde erkek taraftarınki de o.
Tarafgirliğin taraftarlıktan önde gittiğini veya futbolun fanatizmle bağlantısını görmek için etrafıma bakmam yetiyor. Bir demokrasi kahramanının bile, tuttuğu takım söz konusu olduğunda aniden sigortaları atabiliyorsa, işimiz zor demektir.
Ama keşke sorun onların irrasyonel savrulmalarından ibaret olsaydı. Futbolun bir ekonomi politiği var ve bu kokuşmuş sistemin çarkı ondan bağımsız dönmüyor.
***
Şike gerçeğiyle bugün yüzleşmek zorunda kalmamız tesadüf değil.
Bugün bir arınma savaşı veriliyor ve oligarşiden demokrasiye giden yolda, siyasetin, paranın ve örgütlü suçun kesiştiği futbol kavşağından geçmemek mümkün değil.
Ergenekon’un finansmanından darbe tezgahlamaya, kara para aklamadan uyuşturucu ve silah işinden diğer örgütlü suçlara kadar kurulan bütün cümlelerde “futbol” kelimesi geçiyorsa, bu deliğe çomak sokmadan temiz bir topluma ulaşmak hayal bile edilemez.
Şike bu çomağın sokulacağı delik gibi görünüyor. Dahası, şikenin sadece buz dağının görünen yüzü olduğu, derine inildikçe günahla dönen devasa bir çarkın görüleceği dile getiriliyor. Ama gelin görün ki, uzun yılların kemikleştirdiği bir çıkar ağı, şimdi eski kokuşmuş yapı, yeniyi de kendisine benzetmeye, onu da çamurun içine çekmeye çalışıyor.
Söylendiğine göre futbolun içindeki kirli eller, hükümete kendilerini temize çıkaracak bir düzenleme için baskı yapıyormuş. Pek çok elin kirli olduğu bir ortamda, onu yeni bir yasal düzenlemeye ikna etmeye çalışıyormuş.
Ayrıcalıklı zümrelere, güç ve mevki sahiplerine rağmen adaleti üstün tutmak kolay değildir. Ama gözardı edilmemesi gereken gerçek, derin devletin tasviyesiyle darbecilerin yargılanması ve şike konusunda hukukun gereklerinin yapılmasının, kaçınılmaz biçimde birbiriyle bağlantılı olduğudur. Ve bu bağlantıyı gözden kaçırdığımızda, temiz toplum hayalini terk etmek zorundayız demektir.
***
Hükümet için zor bir sınav bu. Ya bu işin üstünü örtmesi için yapılan telkinlere kapılıp adaleti kurban edecek, ya da “yapmasaydınız kardeşim, sizin makamınızın, mevkiinizin, ayrıcalığınızın ve gücünüzün adalet karşısında önemi yoktur” diyerek, milim sapmadan kuralları sonuna kadar herkes için uygulayacak. Gelin bu sınavda ona bir tüyo verelim:
“Sizden öncekiler, içlerinde güçlü ve mevki sahibi olan kimseler hırsızlık yaptıkları zaman onlara dokunmadıkları, güçsüz kimseler hırsızlık ettikleri zaman onları cezalandırdıkları için yok olup silindiler.” (Hadis)
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Suriye’de tarihi bir uzlaşmanın imkanları: Mutabakatın özüne ve şeklinde dair
28.07.2025 - Yüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi
13.07.2025 - ABD’nin “özeleştiri” yapacağı günlerden korkalım
28.06.2025 - Yolsuzluklar, barış ve biz
21.05.2025 - Yüz yıllık bir parantezi basiretle kapatmak
20.02.2025 - Güven duygusunun pekiştirilmesi risklere karşı sigorta olabilir
16.01.2025 - CHP’nin bileti nereye götürüyor?
8.01.2025 - Çocuk cesetleri üstüne ülke kurmak
20.11.2024 - Bahçeli’nin çağrısı: Geçmiş, bugün ve gelecek
8.11.2024 - Cumhuriyet tartışmaları neyi anlatıyor?
30.10.2024
Yazarlar
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları










































































Aşure
ALİ BULAÇ , ne kadar fena !? bulamaç yaptı tarhana çorbasını .hilal de ona baharat karıştırıp kıvamına getireyim derken çorba oldu ; sirke, limon karışımı ...TUKAŞ.