Bülent KORUCU
Türkiye, kritik bir yerel seçime gidiyor. İstanbul ise, en hararetli yarışa sahne olmaya hazırlanıyor. Öyle bir şehirden bahsediyoruz ki galip de mağlup da kazançlı çıkabiliyor.
1994 seçimlerinde Tayyip Erdoğan seçildikten sonra nabız biraz düşmüştü. 2009’da Kemal Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin ikilisinin CHP’ye heyecan getirmesi, gözlerin yeniden İstanbul’a dönmesine vesile oldu. CHP’nin oylarını yüzde 29’dan 37’ye çıkarmanın karşılığını partinin bir ve iki numaralı koltuğuna oturarak aldılar.
Genel seçimlerde AK Parti’ye karşı varlık gösteremeyen CHP, İstanbul psikolojik eşiğini aşma peşinde. Mart sonunda yapılacak mahallî idareler seçiminde büyük bir sürpriz yapıp Erdoğan’ı doğduğu şehirde vurmak istiyorlar. Çok kolay bir proje olmadığı muhakkak ama denemekte yarar görüyorlar. 2009’un üstüne çıkacak bir oran, hem İl Başkanı Oğuz Salıcı, hem de adayın önünde yeni siyaset imkânları açacak. O yüzden adaylık mevzuunda kıran kırana pazarlık sürüyor. Mustafa Sarıgül ve Gürsel Tekin isimleri ön plana çıkıyor. Tekin, İstanbul’da hantal CHP gemisini yerinden kımıldatmayı başaran il başkanı olarak parlamıştı. Son yerel seçimin de asıl lokomotifi oydu. Kâğıthane’ye “Kâğıttepe” diyecek kadar şehre yabancı olan Kılıçdaroğlu’nun imajı vardı. Bir de kenti birlikte yöneteceklerini duyurduğu ‘eşbaşkan’ gibi dolaşan Tekin. Yüzde 8’lik artışta katkısı inkâr edilemeyecek seviyedeydi. Ödülünü de genel merkezde elde ettiği koltuklarla gördü. Aday adaylığını erken açıklayarak partiyi ve lideri Kılıçdaroğlu’nu da rahatlattı. ‘Sarıgül’e mahkûm değiliz’ mesajını verdi ve onun pazarlık gücünü zayıflattı. Aday olur, rekorunu egale edebilirse kazanamasa da konumunu güçlendirir.
Gelelim Sarıgül’e: Şişli’de üçüncü dönemini bitiriyor. Adaylıkta ismi bir adım önde diyebiliriz. CHP’nin kararını kolaylaştırmak için AK Parti’ye yakın medyanın ‘desteği’ arkasında. Bazı gazetelerin sıklaştırdığı aleyhte haberler, sanılanın aksine Sarıgül’ün işine yarıyor. Mustafa Bey’e “Bakın AK Parti benim ismimi duyunca panikledi” diyebilmesinin pasını veriyor, o yayınlar. Sarıgül’ü aday yapmak Kılıçdaroğlu’na parti içi dengeler açısından hem risk hem de fırsat sunuyor. Sarıgül, kim genel başkan olursa başının üstünde salınacak bir ‘Demokles’in kılıcı’. Biriken enerjiyi boşaltmak liderin elini rahatlatır. Sarıgül kazanırsa iktidar partisine vurulabilecek en büyük darbe olur. Solun tartışmasız lider adayı haline gelir ama en azından beş yıl bir yere kımıldayamaz. Murat Karayalçın bırakıp gittiğinden beri parti Ankara’da belini doğrultamıyor. Hatta aday olursa, bırakıp gitme ihtimali Sarıgül’ün en büyük handikaplarından birine dönüşür. Seçmene bunun inandırıcı garantisini vermesi gerekecek. Seçimi kaybederse en iddialı olduğu şehirde kaybetmiş ve liderlik hülyaları darbe yemiş olacak. İki sonuç da Kemal Bey’in işine gelir. Oylarda sıra dışı artış olması hali müstesna; o zaman kaybetse de Mustafa Bey liderlik koltuğuna daha güçlü kilitlenir.
Sırrı Süreyya Önder dengesini de yabana atmamak gerekiyor. Önder aday olursa CHP’den oy götürebilir. Kemik BDP seçmenine liberal sol ve ‘Gezi’ takviyesi ekleyebilir. Fakat aksi tesir yapma ihtimali de yüksek. Liberal sol ve Gezici muhalefet nazarında ‘bir bölen’ damgası yiyebilir. AK Parti tartışmasız en güçlü parti; onu adaylar netleştikten sonra ayrıca ele almak lazım. Şu kadarını söyleyeyim çöp dağlarını görmemiş, camiden su taşımamış bir neslin oy kullanacağını hatırından çıkarmamalı. Sarıgül’ü vuracağım derken adaylığını güçlendirdiği gibi stratejik hatalara da düşmemeli. 94’te Erdoğan’a yüklenen medyanın seçime katkısı iyi analiz edilmeli. Aynı yanılgının emareleri yok değil.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016