Cemil KOÇAK
Hakan Erdem’in yeni kitabı, Torosyan’ın uyduruk anılarının usta bir tarihçinin elinde nasıl didik didik edilebildiğini gösterdi; yine de “anılar”ın 1947’de yayınlanması bende başkaca sorular da uyandırmadı değil.
Sarkis Torosyan’ın fantezi dünyası sayılabilecek “anılar”ı, Hakan Erdem’in usta tarihçiliği karşısında geldiği yere, yeniden tarihin tozlu raflarına kalkacak. Burası tamam da; acaba bu “anılar” niçin 1947 yılında yayınlandı sorusu pek sorulmadı. Ben bu soruya tamamen spekülatif bir yanıt vereceğim; elbette yanıtımın doğruluğundan asla emin değilim; ama tarihçinin bir görevi de, kesin olarak bilemese de, sorusuna yanıt bulmaya çalışmaktır. Hatta bazen soru sormak, yanıtın kendisinden daha önemlidir.
Sovyetler, Ermenileri 1945'te hatırlamıştı!
1915 sonrasında Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (ESSC), Moskova’nın denetimi altında eski defterlerden hiç söz etme imkânı bulamamıştı. O zamanlar Türk-Sovyet ilişkilerinin altın günleriydi ve böylesine yaralayıcı olayları hatırlamak doğru olmazdı. Ne var ki 1945 yılında konjonktür değişmişti artık. Moskova, Türkiye’den üs ve toprak taleplerinde bulunmaktan geri kalmamıştı. Abidin Daver, Cumhuriyet gazetesinde şöyle yazıyordu: “Ermeni istekleri denilen şeylerin hulâsası şudur: Kars, Ardahan, Sovyet Ermenistanı’na ilhak edilmeli; Türkiye’de yaşayan Ermeniler Türk boyundurluğundan kurtarılmalı ve dünyada yaşayan bütün Ermeniler bu büyük Ermenistan’da iskân edilmeli imiş.”
Dışarıdaki Ermeniler Sovyetler Birliği muhalifi
Nitekim ABD’nin Moskova Büyükelçisi Harriman da, her ne kadar Türkiye’nin doğusunda hiç Ermeni bulunmasa da, SSCB içinde bulunan ESSC’yi temsil eden bir Ermeni yayılmacı hareketinin daha şimdiden varlığını hissettirdiğini belirtiyordu. Bu hareket güçlü bir şekilde devam ederse, ölümcül bir Türk öfkesinin taşmasına da neden olabilirdi. Sovyetler Birliği dışındaki bazı Ermeni gruplarının Sovyet aleyhtarı yaklaşımlarına karşın, tarihî Ermenistan sınırlarının yeniden oluşturulabilmesi ve ESSC’nin güçlendirilmesi için yapılacak bir seferin, ESSC dışındaki Ermenilerin de desteğini alabileceğini yazıyordu.
Türkiyeli Ermeniler Sovyetlere göçüyor
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Wilson, 1945 yılı sonunda, Sovyetler Birliği’nin açıklamalarına dayanarak, ESSC’nin yurt dışında bulunan Ermenilerin ülkeye göçmen olarak dönüşünü kolaylaştırıcı yardımda bulunacağını haber veriyordu. Bu arada Türk basınında yayınlanan haberlere bakılacak olursa, Türkiye’de yaşayan Ermeni asıllı Türk vatandaşlarından ESSC’ye göçmen olarak gitmek isteyecekler varsa, bunlar Sovyetler Birliği’nin İstanbul Başkonsolosluğu’na müracaat etmekteydiler ve nihayet 200 kadar Ermeni asıllı Türk vatandaşı göçmenlik için kaydını yaptırmıştı.
Rus Konsolosluğu önünde uzun kuyruklar oluşuyor
Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Feridun Cemâl Erkin, Wilson’a yaptığı açıklamada, kendisine ulaşan bilgilere göre bu sayının 200’ün çok üzerinde olduğunu söylemişti. Erkin, Sovyetler Birliği’nin İstanbul Başkonsolosluğu’nun yeni göçmenlik kayıtları da yapmakta olduğunu ilâve etmişti. Sovyetler Birliği’nin İstanbul Başkonsolosluğu, Ermeni asıllı Türk vatandaşlarını ESSC’ye göçmen olarak kayıt etmek için hayli etkili bir kampanya yürütüyordu. Erkin’in tahminine göre, Sovyetler Birliği’nin amacı bir hayli yüksek sayıya ulaşan göçmeni ESSC’ye götürmekti. Wilson, Sovyetler Birliği’nin İstanbul Başkonsolosluğu’nun ESSC’ne göçmen olarak gitmek isteyen Ermeni asıllı Türk vatandaşlarının kayıtlarını alma sürecine ilişkin bilgi de veriyordu. Müstakbel göçmenler binaya teker teker alınıyor ve bu nedenle binanın bulunduğu sokakta uzun kuyruklar oluşuyordu. Bu sırada doruğa çıkan duygular, sokak olaylarına ve provakatörlerin eylemlerine neden oluyordu.
Wilson Ankara'yı uyarıyor
Wilson, Dışişleri Bakanı Hasan Saka ile yaptığı görüşmede bu konunun da ele alındığını yazıyordu. Wilson, Saka’ya Ermenilerle ilgili her türlü olaydan kaçınılması yolundaki ve bu nedenle çıkabilecek her türlü olayı engellemek gerektiği yönündeki ümidini bir kez daha açıklamıştı. Wilson, hiç kuşkusuz 4 Aralık 1945 Tan gazetesi olayına değinmeksizin benzer bir olaydan söz ediyordu. Wilson’un yalnızca Ermenilerle ilgili bir olaydan kaçınılması gerektiğini vurgulaması ve bu arada Tan gazetesi olayından hiç söz etmemesi anlamlıdır. Büyük bir ihtimalle Türkiye’de yaşanabilecek bir “Ermeni Olayı”, Tan gazetesinin başına gelenle karşılaştırıldığında, Batılı devletler arasında benzer şekilde suskunlukla karşılanamaz, görmezlikten gelinemezdi. Wilson, Ankara’nın bu konuda gereken önlemleri alması gerektiğini söylemişti. Saka da, her türlü önlemin alındığını ve hiçbir sorun çıkmayacağı konusunda içinin rahat olduğunu belirtmişti.
İsteyen Sovyetler’e gidebilir
Saka, Türk Hükûmeti’nin bir basın açıklaması hazırladığını ve bu açıklamasında, ESSC’ye göç etmek isteyenlerin özgür olduğunu ve pasaportlarını alabilmeleri için gereken bilgiyi edinebileceklerini belirteceklerini söylemişti. Saka, elindeki bilgiye göre yaklaşık 1.500 Ermeni asıllı Türk vatandaşının Sovyetler Birliği’nin İstanbul Başkonsolosluğu’na başvuruda bulunmuş olduğunu da haber vermişti. Saka’ya göre başvuranların pek çoğunun Türkiye ile ilişkisi bulunmuyordu. Bu kişiler, Türk vatandaşı olmakla birlikte, Türkiye’de ikâmet de etmiyorlardı. Saka’ya göre, bu kişiler Türkiye’de herhangi bir yatırımı bulunmayan maceracılardı. İçişleri Bakanı Hilmi Uran da, Türkiye’de yaşayan Ermeni asıllı Türk vatandaşlarının istedikleri takdirde pasaportlarıyla ESSC’ye göç edebileceklerini açıklıyordu.
'Ermeniler neden farklı muamele gördüklerini şimdi anlıyor mu?’
Vatan gazetesine göre, ESSC’ye göç etmek için İstanbul’da 160 Ermeni asıllı Türk vatandaşı kayıt yaptırmıştı. Hüseyin Cahit Yalçın’a göre, bu gelişme, Ermeni asıllı Türk vatandaşlarının “Türk vatanına ne kadar yabancı olduklarını açığa vurmuş olmaktan” ileriye geçemezdi. Yalçın, ardından da şu soruyu soruyordu: “Şimdi Ermeni arkadaşımız burada neden farklı bir muamele görmekte olduklarını anlıyor mu?” Yalçın’ın bu sorusu, aslında Türkiye’de yaşayan Ermeni asıllı Türk vatandaşlarına uygulanan ayrımcılığın açık bir itirafıydı. Âsım Us da, Vakit gazetesindeki yazısında “uzun zamandan beri ruhlarda uyumuş bulunan hisler söz halinde ortaya dökülüyor” diyordu. Us, “Ermeni [asıllı Türk] vatandaşlar[ı] 1914 harbinden bugüne kadar Türkiye’nin karşılaştığı tehlikeler içinde kendileri tamamiyle Türklerle beraber olmuşlar mıdır?” diye soruyordu. Ona göre, Birinci Dünya Harbi’nde “Türkiye Ermenileri’nden birçoğu düşman memleketlerin safına” geçmiş ve “Türk ordularını silâhla arkasından vuranlar” olmuştu. Millî Mücadele’de de “yine aynı şekilde Ermenilerden fenalık edenler” görülmüştü. Görüldüğü gibi, 1915 “Ermeni Meselesi” bir kez daha resmî bakış açısından dile getiriliyordu. Us şöyle diyordu: “Anlaşılıyor ki, Ermeniler arasında geçmişi unutmak istemeyen bir az[ın]lık cemaat arasında âdetâ zaman zaman bir Türk düşmanlığı varmış gibi bir manzara yaratmakta[dır]. Çokluğunun Türk idaresinden memnun olduklarına şüphe etmediğimiz Ermeni vatandaşlarımız, aralarından bu gayri memnunları ayırarak Ermenistan’a gönderebilirler ve böylece kendi kendilerini tasfiye etmiş olurlar.”
Aman yeter ki olay çıkmasın!
1946 yılının hemen başında Feridun Cemâl Erkin, Wilson’a Sovyet Gürcistanı ile Ermenistan’ından gelen toprak taleplerine karşı düzenlenen gösterilerin hiçbir şekilde düşmanca ya da provakatif karakterde olmayacağını söylemişti.Wilson’un özel bir sorusu üzerine Erkin, Ermenilere karşı hiçbir gösteri yapılmayacağına ilişkin güvence vermişti. Bu garantinin özellikle ABD’ye verilmesinin nedeni, muhtemelen ABD’nin Ermeniler konusundaki özel hassasiyetiydi. Türkiye’de yaşayan Ermenilerin güvenliği Washington açısından kamuoyu baskısı yaratabilirdi.
Torosyan’ın iddiaları Türk tezlerine o kadar da aykırı değil
Sanırım bu hava Torosyan’ı da harekete geçirmiş olabilir. Ermeni meselesinin bu sırada hareketleneceğini düşünmüş olabilir. Hele “anılar”ında yazdığı gibi, 1915’i İngiltere, Fransa, Rusya gibi emperyalist devletlerin ihanetine ve hainliğine bağladığına göre, bu durumda o sırada Ermenilerin gerçek dostu olarak yalnızca sosyalist Sovyetler kalıyordu. Moskova, 1945’de Ermenileri aradan geçen otuz yıldan sonra hatırlayan tek (üstelik sosyalist) ülkeydi. Yazar bu gelişmelerin kitabının satışını artıracağını da düşünmüş olabilir. Yanılmış olduğunu biliyoruz. Belki de soğuk savaşın bu aşamasında ABD’de Sovyet yanlısı olmak doğru bir politik tercih değildi!
Torosyan’ın “anılar”ı uyduruk; ama 1915 hakkındaki kanaati muhtemelen hakiki ve aslında bu katliamdan dolayı Türkleri değil de, emperyalistleri, İngiltere ile Fransa’yı esas suçlu ve “gerçek katiller” olarak itham ediyor. Türkler olsa olsa emperyalizmin “maşası”ydı ona göre, yani ancak ikinci derecede suçlu sayılabilirdi. Bir bakıma millî Türk tezine o kadar da aykırı değil yani, Torosyan’ın yazdıkları.
ELÇİLİĞİN ACİL TALEBİ
1946 yılının yaz aylarında Türkiye’nin Batum Başkonsolosluğu’ndan iletilen bu rapor; Batum’daki Ermeni gösterilerini yansıtması bakımından önemlidir; güvenlik bakımından memurların tabanca talep etmeleri de dikkat çekicidir. Belki biraz abartılmış olabilir, ama Sovyet yetkililerine rağmen bu türden bir “gösteri” elbette mümkün olamazdı!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2016
3.02.2016
26.03.2016
19.03.2016
13.03.2016
5.02.2016
28.02.2016
20.02.2016
13.02.2016
7.02.2016