Demiray ORAL
Sıcakta aylak aylak dolanıyorum Bodrum’da, vakit öğlen.
Malum, memleket havası kurşun misali ağır.
O anda züğürt tesellim, yazı yazmak zorunda olmamak.
Çünkü, ne diyeyim ki ben size, ruh hâlindeyim.
Barlar Sokağı olarak üne kavuşan yoldan, dükkân tentelerinin gölgesine ve tam gaz çalışan klimaların dışarı vuran anlık üfürmelerine sığınarak yürüyorum.
Ve üç beş adımda bir, ağlamaklı sesli bir adamın şarkısına maruz kalıyorum.
Sesini nasıl tarif etsem bilemiyorum, sanırsın ki veletlik zamanında mahalle arkadaşları bunu bir köşede kıstırıp bir güzel “İstiklal Marşı” söyletmişler de, sesi o günden sonra hep böyle kalmış.
“Her akşam bir büyük, başka türlü taşınabilir mi bu yük” deyip duruyor o sesle.
Şarkı beni takip etmekte adeta.
İncik boncukçuda da o çalıyor, marka çakması çantacıda da, üç adım sonraki markette de...
Hayır, cevap verecek yetkili bir mercii olsa, “taşınmaz!” diye haykıracağım, belki susar umuduyla.
O derece yani...
Herkesin yükü farklı tabii.
Misal Bodrum’da, bütün ıstıraplar aşktan doğuyor.
Bizim delikanlılar, kendileri için ıstırap çekecek bir İngiliz manita ayarlayıp kapağı oralara atmak için sabahlara kadar çalışıyor.
İyi hoş da, ben şahsi yükümle bu öğlen sıcağında nerelere gitsem acaba?
Sezonda olmasak Çarli’ye gider, şarkıyı da “her öğlen bir küçük...” şeklinde uyarlardım belki.
Ama bu zamanlarda Çarli maalesef tenzil-i rütbeye uğruyor ve Bodrum’un en huzurlu meyhanesi olmayı bırakıp, “Tekilacı” olmaya soyunuyor, hayat gailesi gereği (meraklısı Çarli hakkında tafsilatlı bilgi için, 2 Ocak 2012 tarihli yazıma bakabilir).
Bir vücut çalımıyla birkaç rakibinden birden sıyrılan futbolcu misali, aniden tam ters istikamete dönüp Azmakbaşı’na doğru yürümeye başlıyorum.
Orada Bodrum içindeki en doğru dürüst kitapçı var, üstelik kliması da var. Tatil günlerimin en azından kalanında, gazetelerdeki “demeç tesirli bombalar” yerine okuyacak doğru dürüst bir şeyler bulmak umuduyla.
Ama bu da öyle kolay iş değil. Çünkü artık kitapçılarda bile gerçek kitaplara ulaşmak ayrı bir mücadele istiyor.
Satması için yapılıp, ya tutarsa diye piyasaya sürülen “proje kitaplar”ı elemek şart. Ve raflar resmen onların işgali altında.
Yine de şükretmek lazım ki, hâlâ yerli ve yabancı edebiyatçıların eserlerine ayrılan bölümler var.
Bizim yazarların raflarında dolanırken, kalın kitaplar arasına sıkışmış, incecik bir kitap sırtı çarpıyor gözüme.
Öyle tek başına duruyor orada, aynısından bir tane daha yok.
İnceliğini yazarından aldığını tahmin ettiğim bu kitapta Orhan Veli’nin öyküleri var. Adı “Hoşgör Köftecisi”, bu sene nisan ayında yayımlanmış (YKY’den).
Çok da şahane olmuş valla. Tam bana göre hem ince, hem Orhan Veli, hem de öykü.
İki çay parasına tekabül eden kitabı kaptığım gibi marinanın başladığı meydandaki Denizciler Kahvesi’ne gidiyorum.
Bir çay söyleyip okumaya başlıyorum. İçinden deniz geçen, balıklar, balıkçılar, kahve fincanında içilen rakılar geçen öyküler yazmış Orhan Veli.
Kendi yükünü nasıl taşıdığını anlatmış.
Eğer siz de memlekette olan bitene bakıp, ne diyeyim ki ben size, diyorsanız; söyleyecek yeni hiçbir şey olmayan adamların, yani baştakilerin bizi yönetmesinden bunaldıysanız kesinlikle tavsiye ederim.
Ayrıca sanmayın ki, baştakilerden bunalmak bu zamanlara özgü bir ruh hâli. Orhan Veli’nin ilk kez 1949’da Yaprak’ta çıkan “Öğleden Sonra” öyküsünde de, birazdan göreceğiniz gibi ortak dert yine onlar. Ve aynı çaresizlikle edilen beddualar. Tek fark o zamanlar balığın fakir yiyeceği olması.
Evet, Orhan Veli, Musa Kaptan, Hamza ve adını hatırlamadığı bir arkadaşı deniz kenarında çilingir sofrası kuruyorlar. Hemen yanlarında da balık pişiren bir tezgâh var. Laf balıktan açılınca, iskemlede oturmuş karnını doyurmaya çalışan bir müşteri söze karışıyor ve diyor ki: “Ne yaparsın, et yiyemiyoruz; fukaranın eti de balık. Bereket versin balığa. Balık da olmasa şu memlekette, vallahi bilmem ama, köpekler güler hâlimize. Hani demek isterim ki, ne hükümet var başımızda, ne belediye. Dinim hakkı için kendimi düşünmüyorum. Memurlara acıyorum namussuzum. Onların hâli bizden daha kötü (...) İki yüz kâğıtla hâllihamur olacağız diye didinmekten imanları gevriyor zavallıların. Kabahat kimde? Baştakilerde elbet. Ne diyeyim, Allahlarından bulsunlar, demekten gayrı bir şey gelmiyor ki elimden.”
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları














































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.05.2015
23.09.2014
13.06.2014
2.04.2014
16.02.2014
13.01.2014
6.01.2014
29.12.2013
19.12.2013
11.11.2013