Erol KATIRCIOĞLU
Dün İshak Alaton’dan bir mail aldım. Perşembe günkü yazımda “ceberut devletin” kara yüzlü adamları yalnızca Dersim’de çocukları derelerde boğmadılar, benzer işleri sosyalistlere, komünistlere, benzer işleri Kürtlere, dindarlara da yaptılar” cümlemde kendilerini unutmuş olduğumu yazmış.
“Az da olsak, biz de hâlâ buradayız. Eşitlik isteriz” demiş. İki hafta önce Dr. Cem Sofuoğlu, Prof. Dr. Ergun Özbudun ve Prof. Dr. Serap Yazıcı ile birlikte Haydarpaşa Garı Peronu’nda bir basın toplantısı yaparak basına, babasının “Aşkale’ye hayvan furgonu içinde gönderilişini” anlatmış. “Varlık Vergisi’nin kabulü ve özür dilenmesi için CHP’den açık talepte” bulunduğunu söylemiş.
Mektubunun sonunda da “Hepiniz, hepiniz sessiz kaldınız!” diye serzenişte bulunmuş.
Ne denir, haklısın Sayın Alaton demekten başka!
Benim yazımdaki atlamışlığın derin bir sebebi yok tabii ki. Ama “devletin” ve onu yöneten siyasi elitlerin bu ülkede bütün Cumhuriyet tarihi boyunca yapılmış haksızlıkları atlamasının onları duymak dahi istememesinin derin nedenleri mevcut.
Üstelik de bu çerçeveden bakınca atlanan yalnızca Alaton’un babasının ya da genel olarak bu ülkenin gayrımüslim vatandaşlarının, Süryanilerin, Ermenilerin, Rumların, Yahudilerin ve diğerlerinin uğradıkları haksızlık hikâyeleri de değildir aslında. Osmanlı İmparatorluğu’nun genişlerken farklılaştırdığı bir insan coğrafyasında askerî bir elitin bir ulus-devlet kurmak isteyince bulamadığı ulusu yaratma çabasının yarattığı, içinde Müslümanların da, Kürtlerin de, Anadolu’nun daha nice kadim etnik topluluklarının da haksızlık hikâyelerinin yer aldığı ortak bir hikâyedir atlanılan.
Bu ulus kurma sürecinin haklılığı haksızlığını değil ama bu sürecin oluş biçiminin, bütün bu farklı toplumları aynı ulus kalıbı içine koyma çabasının yarattığı haksızlıkların konuşulması bu sınırlar içinde yaşayan ama bir türlü toplum olamamış bir ülke için vazgeçilmez bir iştir.
Bu nedenle de Başbakan’ın Dersim konusunu siyaseten açmış gibi dursa da, dilediği özür “yarım ağız” gibi olsa da bu ülke için çok önemli bir adımdır. Önemlidir çünkü bu adımla birlikte Başbakan –kendi böyle düşünmüş müdür bilemem ama– toplumun tarihte yaşanmış haksızlıkları “konuşma” zamanının da gelmiş olduğunun işaretini vermiş oldu. İkinci adımın ise “konuşmayı” engelleyen yasakları ve düzenlemeleri kaldırması olacağı ortada.
Önümüzdeki günler, Başbakan’ın, açmış olduğu bu yolda nasıl ve ne yönde yürüyeceğini de gösterecek elbette. Ama eğer Başbakan bu yaklaşımında belirli bir samimiyete sahipse –ki öyle olduğunu düşündüren çeşitli örnekler var–, o zaman Kürt meselesinde de benzer bir adımı atmasını beklemek uygun olur.
Uygun olur çünkü Dersim konusu, ne kadar, Kemalist anlayışın, CHP’den oluşan tek partili bir devlet yönetiminin yol açtığı haksızlıklar konusuysa, o kadar da bu ülkede Kürtlere karşı yapılan haksızlıklar konusudur. O nedenle de açılan bu yolda yürüyeceksek belki de başta Kürt meselesini daha açık ve daha kapsayıcı bir biçimde konuşmaya başlamak gerek.
Çünkü Kürt meselesi dediğimiz meselenin, çok çeşitli yüzleri olsa da asıl yüzünün devletin tarihte Kürtlere karşı işlediği günahlar olduğu açık. Bu nedenle de Kürt meselesinin çözümünün de, siyasi elitin, öyle kuru bir kardeşlik edebiyatıyla değil, bu devletin tarihte Kürtlere yaptıklarını itiraf ederek onlarla gerçek bir kardeşliği arzuladığını ortaya koymasıyla mümkün olabileceğini görmemiz gerek.
Çünkü bu devleti yönetenler bu devletin günahlarını kabullenip mağdurlarından özür dilemedikçe bu ülkede ne “devlet- toplum” ilişkisi düzelir ne de “toplum- toplum” ilişkisi.
Doksan yılın sonunda vardığımız yer ortada.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları





































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.12.2025
2.12.2025
26.11.2025
20.11.2025
11.11.2025
4.11.2025
28.10.2025
23.10.2025
14.10.2025
8.10.2025