Etyen MAHÇUPYAN
Hükümete kategorik olarak karşı olanların ortak paydası olan laikliğin, aksi yönde bir işleve de sahip olabilmesi hiç şaşırtıcı değil.
Dindarları onlarca yıldır kamusal alanın dışında tutmaya ve bir anlamda ‘görünmez' olmaya zorlayan otoriter laiklik, yarattığı mağduriyet duygusu ile Müslüman kesimde bir benzeşme ve dayanışmanın da zemini olmuş durumda. Özgürlükler konusunda pek de anlaşamayan, ancak devlet tahayyülünde buluşan muhafazakarlar ve İslamcılar, konu laiklik olduğunda neredeyse bire bir örtüşen bir duruş sergiliyorlar. Konda'nın yürüttüğü TESEV saha çalışması bunun açık örneklerini sunuyor. Din kültürü dersinin zorunlu veya seçmeli olması, bu dersin içeriği, Diyanet'in kimlere hizmet vermesi gerektiği, anayasada laikliğin yeri ve başörtüsünün kullanımına ilişkin sorularda muhafazakarlarla İslamcıları ayırt etmek mümkün değil.
Genel olarak ele alındığında karşımızda karamsarlık veren bir tablo yok. Muhafazakarlar ve İslamcılar din kültürü dersinin zorunlu olmasını (ortalama yüzde 67) istemekle birlikte, dersin içeriğinin tüm inanç sistemlerini kapsamasından yanalar (yüzde 67,5). Benzer biçimde Diyanet'in de tüm inanç gruplarına hizmet vermesi gerektiğini düşünüyorlar (yüzde 75). Laiklik ilkesinin anayasada aynen kalması veya yeniden tanımlanması konusunda ortada yer alıyorlar (sırasıyla yüzde 45 ve 40) ve başörtüsünün öğretmenlik ve yargıçlık gibi meslekler dahil kullanılmasına da doğal olarak büyük destek veriyorlar (yüzde 89,5). Ancak mesele şu ki, diğer siyasi kimliklerin verdikleri cevaplar da kabaca aynı eğilimi gösteriyor ve bu oranlarla muhafazakar/İslamcı konumu bir kanat haline getiriyor. Diğer kanatta ise demokratlarla Atatürkçülerin yer aldığı söylenebilir. Bunun istisnası anayasada laikliğe nasıl yer verileceği. Bekleneceği üzere demokratlar esas olarak laikliğin yeniden tanımlanmasını, Atatürkçüler ise aynen kalmasını istiyorlar. Bu bağlamda köprülerin altından ne kadar su aktığının aleni göstergesi ise tesettür… Atatürkçülerin bile yüzde 60,5'i öğretmen ve yargıç gibi mesleklerde başörtüsü takmayı onaylıyor.
Dolayısıyla buradaki mesele doğrudan laiklikle ilgili olmaktan ziyade, her siyasi kimliğin laiklik üzerinden diğer kimliklerle nasıl bir toplumsal yakınlaşma içinde olduğu ve bunun siyasete yansıma potansiyeli. Bu açıdan bakıldığında yine milliyetçiliğin çok ara bir noktada durduğu, bir yönüyle Atatürkçülere yanaştığı, ama bir başka yönüyle de muhafazakar/İslamcı kanadın yanında yer aldığı görülüyor. Örneğin din kültürü dersinin sadece Sünnilik öğretmesi şıkkına milliyetçiler yüzde 22 destek veriyor. Oysa muhafazakarlar ve İslamcıların tercihi yüzde 32,5 seviyesinde. Diyanet'in hizmet kapsamında sadece Sünnilerin olmasını da milliyetçiler yüzde 14 oranında benimserken, muhafazakarlar ve İslamcılar yüzde 25,5 noktasındalar. Bir başka ayrışma detayı ise laikliğin anayasadan çıkarılmasına ilişkin: Milliyetçilerin sadece yüzde 6'sı, oysa muhafazakar ve İslamcıların yüzde 15,5'i bu şıkkı tercih etmekte. Buna karşılık milliyetçilerin tercihlerine ilişkin yukarıda zikredilen üç oranın Atatürkçülerin verdikleri cevaplara çok yakın düştüğü görülüyor (sırasıyla yüzde 19,5 – 10,5 – 3). Dolayısıyla genelde milliyetçiler ile muhafazakarlar/İslamcılar arasında bir yakınlaşmanın kolay olmayacağı öngörülebilir. Ne var ki laikliğin bir ‘hassasiyet' olarak algılandığı durumlarda milliyetçilerin bu kez de tam aksi yönde bir eğilim içinde oldukları görülüyor. Örneğin din kültürü dersinin zorunlu olup olmaması konusunda milliyetçiler Atatürkçülerden ayrılarak zorunlu dersi savunabiliyorlar. Daha da berrak bir görüntü başörtüsünün her türlü meslek erbabı tarafından taşınabilmesine ilişkin: Milliyetçiler başörtüsünün serbest olmasını yüzde 80 oranında destekliyor. Bunu yanlış bulanlar ise yüzde 11. Oysa Atatürkçülerin yüzde 27,5'i öğretmen ve yargıçların örtünmesini onaylamıyor.
Toparlarsak, milliyetçilerin en azından bir bölümünün yelpazenin ortasında yer aldığını ve İslami hassasiyet karşısında Atatürkçü kanada, laik hassasiyet karşısında da muhafazakar/İslamcı kanada yanaşma temayülü gösterdiğini öne sürebiliriz. Bu tespit bir yandan milliyetçi oyların oynaklığına işaret ediyor, diğer yandan da hem AKP'ye hem de CHP'ye önemli bir ders içeriyor: AKP'nin dindarlık hassasiyeti göstermesi muhtemelen milliyetçi oyu uzaklaştıracak ve istediği desteği almasını zorlaştıracaktır. Öte yandan CHP'nin laiklik hassasiyeti göstermesi milliyetçileri AKP'ye doğru itebilecektir.
Yazarlar
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları




























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2025
25.10.2025
15.03.2025
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024