Fehim TAŞTEKİN
Adet bu ya, yeni yıldan ne bekliyorsak illa yayacağız, bundan kaçış yok.
Uğurladığımız yılın lanetinden, kahrından kapımıza yığdığımız ne varsa yeni yıla da onlarla giriyoruz. İnsanlığın kendini kandıramayacağı kadar yılları oldu; onlar, yüzler, binler, on binler… Daha iyiye doğru yol aldığımız külliyen yalan.
Türkiye 2020’nin maceralarını, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a Bakü’de “Bugün Enver Paşa’nın ruhunun şad olduğu gündür” dedirten bir şahlanışla kemale erdirdi. Enver Paşa’nın Kafkas cephesinde buzlaşan idealizmi, 100 küsur yıl sonra İslamcı-ülkücü çeşniyle dondurulduğu yerden dış siyasetin omurgasına oturtuldu. Artık iflah olmaz bir genişlemecilik rota haline geldi. Fikri altyapıyı pratikle buluşturan fırsat ve imkânlar da birbirini takip ediyor. Daha fazla silah üretip satma hevesleri bu gidişatın temel yakıtı haline geliyor. İnşaattan sonra “Top tüfek ya Rasulallah!”
Bu yönelim kaçınılmaz olarak dış siyasetin askerileşmesini beraberinde getiriyor. Afrika kıtası başta olmak üzere farklı coğrafyalarda kapısı çalınan her ülkenin önüne konulan alış-veriş listesinin başında bu var: Silah, mühimmat, zırhlı araç, İHA, SİHA vs…
Piyasayı genişletmek için vitrin lazım. Yani savaş. Şimdilik elde var üç vitrin; Suriye, Libya ve Karabağ.
Bu bir zehirlenme hikâyesidir. Türk devlet geleneğinin kodlarına uygun olması, toplum ve siyasetin geniş katmanlarından teveccüh bulmasını da kolaylaştırıyor. Maalesef az olan ve marjinal kalan siyasetten ekonomiye barış perspektifini yüceltenlerdir; insanla barışık, doğayla, ötekiyle, komşularıyla. İki yönelim arasındaki çelişki temelden, varoluşsal. Biri barış öteki savaş ekonomisinden güç alıyor. Cephe açılması gerekiyorsa açıyor. Aranan cevher suları kirletmeyi, ormanları katletmeyi, insanları göçtürmeyi gerektiriyorsa işi zora sokacak en ufak itirazı ülke düşmanlığı sayıyor. Cepheyse cephe, kansa kan. Medyada bunun avukatlığını yapanlar da izledikleri yayın politikasına “Türkiye çizgisi” diyor. Ne cafcaf ama!
***
Uluslararası alandaki kırılganlık ve boşluklar da Erdoğan’ın tutturduğu bu minvali mümkün kılıyor. Ortaklar ve hasımların çelişkilerini kullanmakta hiç tereddüt etmediğini, bulanık sularda usta bir avcı olduğunu herkes görüyor.
ABD’de Joe Biden’ın koltuğa geçmesiyle beklenen bazı değişikliklere rağmen mevcut koşullar yeni yıla aynı içerikle şilte atıyor. Şimdilik elde Erdoğan’ı tutturduğu yolda tereddüde sokacak, yeniden düşünmesini sağlayacak çok fazla veri yok.
İşte Soçi’deki yılın son diplomasi olayı 2021’de devamlılık vaat eden bir resim veriyor.
Kremlin’in kapısını ‘yandım Allah’ modunda çalmayı gerektirecek dosyalar olduğu gibi duruyor. “Libya, Suriye ve Karabağ’da istikrarı sağlamaya dönük ortak çabalar sürecek” denildiğinde anlaşılması gereken, Türkiye ile Rusya kafa kafaya gelmeye, ardından stratejik ilişkilerin hatırına kafa kafaya vermeye ve arada ezip geçtiklerine bakmadan kendi çıkarlarını sürdürmeye devam edecektir.
Tabii S-400, Halk Bankası, Doğu Akdeniz ve Suriye’de Kürtler gibi ayrılık konularında Biden’la itile kakıla ortak bir frekans tutturulursa Rusya ile ilişkilerin ‘gerilim’ tarafı daha çok zil çalar. Fakat Çavuşoğlu’nu Soçi’de ağırlayan Sergey Lavrov "Washington Ankara'ya ciddi baskı uyguluyor. Buna rağmen Türkiye yılmıyor. Bu da takdire şayandır" diyor. Sonuçta ikinci posta S-400 gelirse NATO’daki cızırtı büyük bir patırtıya dönüşecek; Lavrov’un övgüsüne değecek bir sonuç. Türk dış siyasetindeki savrulmuşluk Rusya için katiyen gole çevrilmesi gereken bir pas. O esnada Türkiye destekli milisler Rus konvoyunu güdümlü tanksavar füzeyle vurup üç askeri yaralamışken Lavrov istifini bozmuyorsa bir şeylere değdiği içindir.
Özü itibariyle Biden da Putin de Erdoğan’la nasıl çalışacaklarını tecrübeyle bilen liderler. Didişerek uzlaşmayı, gerilerek sükûneti bulacaklardır. Al-verde hepsi iyi. Düğümler böylelikle çözülüyor. O yüzden taraflar arasında halının altına çok şey sığıyor.
***
Başımıza belalar açmayı sürdüren Suriye bir kenara Libya ve Karabağ savaşları, Türkiye’ye riskleri yerel ortakların sırtına atan ‘güvenli macera’ deneyimi kazandırdı. Öyle ki bu İran-Azerbaycan sınırlarını tartışmaya açacak kadar bir özgüven sıçraması da yaptırdı. Fakat Rusya ile kavgalı ortaklığın şekillendiği bütün dosyalar patlamaya bir fersah değil bir adım mesafede duruyor.
Geçen şubattaki gibi İdlib’de gerilimin kontrolden çıkması anlık bir iş. Şu sıralar Suriye yönetimi, Rusya’ya “Astana ortaklığı işlevselliğini yitirdi, Türkiye ile daha fazla oyalanmayalım ve 2021’in ortalarına doğru İdlib düğümünü çözelim” diye bastırıyor. Malum Erdoğan “Asla çekilmem” dese de M-5 güzergâhında Suriye ordusunun kontrolüne geçen alanlardaki askeri gözlem noktalarını sessiz sedasız boşalttı. Yılbaşına kadar boşaltma taahhüdünü herkesten gizlediler. Maksat ‘dik duruş’ bozulmasın. Çekilmeye paralel olarak inanılmaz bir askeri yığınakla M-4 hattını geçilmez bir sete çevirdiler. Belli ki Erdoğan silahlı örgütlere kalkan olan pozisyonunu Şam’da iktidar el değiştirinceye kadar sürdürmekte kararlı. Fakat M-5’te görülen çatışma-çekilme senaryosunun M-4 tarafında tekrarlanma ihtimali de artıyor.
Beri tarafta Kürtlerin bulunduğu bölgeleri ateş altında tutan politika, iç siyasi hesaplarla bağlantılı olarak ısrarını koruyor. Biden ile birlikte bu siyasetin manevra alanı daralabilir ancak çok büyük değişikliklerin olması başka dinamiklere bağlı. İşin bu tarafında da Rusya lideri Vladimir Putin alarmda olacaktır. Hem Rusya hem ABD ile derinleşmenin de bir sınırı var.
Rusya ikili bir siyasetle bir yandan Türkiye’nin sahadaki genişlemesini önlemeye diğer yandan Türk sopasıyla Kürtleri geriletip Suriye devletinin kontrol sahasını genişletmeye çalışıyor. Ankara istikrar garantisi olmadığı gibi barışçıl geleceği de temelinden dinamitleyen bir siyasetle bölgeyi zaten fazlasıyla hırpaladı. Kısır ve yorucu bir strateji. Vekâlet savaşıyla Beşşar el Esad’ı devirmek için silaha sarılan ama farklı coğrafyalarda kiralık milislere dönüşen muhaliflerle Osmanlıcılık oyununun sonu kesinlikle iyi bitmeyecek. Suriye ordusu da eninde sonunda normal sınırlara dönecek.
Libya’ya geçersek; nihayetinde siyasi çözüm bulunursa Türkiye bu ülkede sorunun temel kaynağı dönüşmeye aday. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu önceki gün Soçi’de, sanki Libya’da ortada bir devlet kalmış gibi devletlerde devamlılığın esas olduğunu, hükümet değişse bile Türkiye’nin bu ülkeden çekilmeyeceğini söylüyor. Bırakın Halife Hafter tarafını Türkiye’nin milisiyle, askeriyle, istihbaratıyla arkasında durduğu Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin Dışişleri Bakanı Muhammed Tahir Siyala bile dün Moskova’da şunu söylüyor:
“Libya meselesinin savaşla çözülmesini isteyenlerin, kendi pozisyonunu gözden geçirerek taraflar arasında güvenin sağlanması ve ülkeden yabancı silahlı unsurların çıkarılması konusunda yardımcı olmaları gerekiyor."
Kime diyor? Sadece Hafter’in paralı askerlerine mi?
Bir de 2020’nin son dakika golü var: Türkiye, Libya’da stratejik çıkarlarını tartışmalı anlaşmalar ve askeri müdahaleyle bir tarafa bağlarken Mısır, Ankara’yı açığa düşürecek adımlar atıyor. Kahire hafta sonu Trablus’a güçlü bir diplomatik çıkarma yaparak Türkiye’nin oyun alanına daldı. İşin özü tarafların tercihlerini ve ortaklıklarını gözden geçirdiği bir süreç gelişiyor. Yine de Ankara Vatiyye, Mısrata ve Mitiga üslerinde tahkim etmeye çalıştığı askeri varlığıyla siyasi süreçleri de belirlemeyi umuyor. 2021’de BM’nin yol haritasında ilerleme sağlanırsa Ankara’ya dipsiz bir nostaljiye kancalanmış kas gücünün sınırlarını gösteren hızlı gelişmeler yaşanabilir.
2021’de Türkiye’nin askeri varlığının tartışmalı hale gelebileceği bir diğer yer Somali. Türkiye’nin iktidarıyla muhalefetiyle bütün tarafların gönlüne girdiğini düşündüğümüz Somali. Tartışmalı seçim sürecinde Ankara’nın Cumhurbaşkanı Muhammed Abdullah Farmajo’nun elini güçlendiren bir pozisyonda durması ve Türk üssünde eğitilip donatılan polis güçlerinin muhaliflerin bastırılmasında kullanılması Türkiye’yi iç kavgaların parçası haline getirdi. Seçimlerin gidişatına bağlı olarak Türkiye daha fazla tartışmaların odağına çekilebilir. Suud-Emirlikler ekseni de bunun için avuçlarını ovuyor olacaktır.
Katar’daki üs de hem Doha’nın komşularıyla soğuk savaşının bitmesi hem de Türkiye’nin Körfez’le ilişkilerinin önünde bir ayak bağına dönüşüyor. Katar’la normalleşme görüşmelerinde Türk üssünün kapatılması şartının masaya geldiği konuşuluyor. 2021’de bu konu da ısınacak gibi duruyor.
Türkiye’nin Irak’la ilişkileri de sınır ötesi harekâtlar ve sayıları artan üsler nedeniyle ikide bir soğuk terler döküyor.
Yine kas gücüne sarmalanmış Doğu Akdeniz siyaseti AB ile zaten kavgalı olan ilişkileri yaptırım düzlemine çekiyor. Marttaki liderler zirvesine kadar ‘Mavi Vatan’ diyerek ortalığı ayağa kaldırdıkları davayı pazarlık masasına koyabilirler. Önemli ölçüde Biden’ın tutumuna bağlı.
***
Sadece dış ilişkilerdeki askerileşme temayülünün boyutlarına değinmeye çalıştım. Silahla kesişen fikir ve yönelimlerin içerde duygusal bir tatmin yarattığı; meydan okuma ve güç gösterme açlığını karşıladığı aşikâr. İlişkileri bir yerde ilerletip 10 yerde bozan; seçmen tabanını militerleştiren ve ‘milli çıkarlar’ manzumesini koflaştıran bir yönelim.
Bütün kurgu bu minvalde vites büyüterek gitmeyi emrediyor. Hal böyleyken gel de 2021’den umutlan. Ne mümkün!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025
27.02.2025
24.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025