Fehmi KORU
Türkiye her on yılda bir siyaseten altüst oluyor ya, bu da ‘siyasi olağanüstülükler yalnız bizde görülüyor’ yanlış hissini doğuruyor. Hayır, gerçek hiç de öyle değil; gelişmiş ülkeler de karışıyor, oralarda da sistemin boşluklarını kullanmaya çalışanlar çıkıyor; siyasi ortamda sarsıntılar, ekonomide krizler yaşanabiliyor...
Darbenin eşiğine kadar gelindiği de oluyor...
İngiltere, sadece demokrasinin değil, ‘hukuk düzeni’ diye adlandırdığımız çerçevenin de beşiği sayılan bir ülke. Orada, 1960’lar ve 1970’lerde, ‘asker - işadamı – istihbaratçı - basın’dörtlüsünün iktidardaki İşçi Partili başbakan Harold Wilson’a karşı bir ‘darbe’ planladığı bilinir.
Sadece İngiltere’de karşımıza çıkmıyor ‘fevkalâde’ olaylar; ancak en iyi orayı bildiğim için örneği İngiltere’den veriyorum.
Benzer ‘türbülanslar’ geçiren demokratik ülkeler ile bizim aramızdaki en ciddi fark, çözüm için aceleci davranışlar ve sisteme müdahaleler yüzünden, bizde, çalkantıların daha derinlemesine izler bırakmasıdır.
Eldeki olaya bakalım: İktidar, kendisini yerinden etmeyi amaçlayan bir saldırıya muhatap görüyor. Gözümüzün önünde yaşanan olaylara bakılırsa haksız da sayılmaz; sistemin boşluklarını değerlendiren bir grup insan, işgal ettikleri konumları, iktidarı rahatsız edecek sonuçlar vermesi beklenen siyasi tâcizler için kullanıyor. Bunun için seçtikleri ‘zamanlama’ niyeti belli ediyor zaten: Arka arkaya gerçekleşecek seçimlerin sonuçlarını etkilemek...
O insanların böyle bir ‘kumpas’ içerisinde bulunmaları sistemin zaaf noktalarıyla ilgili. Kamuda görev üstlenenlerin tek başlarına olumsuz etkileyemeyecekleri düşünülerek çerçevesi çizilmiş olan sistem, birbiriyle dayanışma içerisine girebilen bir grup elinde ‘oyuncak’ halini alabiliyor.
Hani öyle yüzlerce kişiye gerek yok; birbirine sırtını dayamış emniyetten on, yargıdan beş, istihbarattan üç kişi bile, siyaset alanından ve medyadan destekçileriyle birlikte, herhangi bir iktidarın hayatını karartabilir, ömrünü kısaltabilir...
Sistemler oluşturulurken devlet görevlisi bireylerin hiyerarşik düzen dışında bir ‘grup dayanışması’içine girebileceği düşünülmemiştir de ondan...
Yanlışlık sistemde değildir sözün kısası; sistem oluşturulurken öngörülmemiş zaaf noktalarını istismar etmeye kalkışanlardadır...
Bu sebeple, bizdekine benzer oldu-bittilere muhatap başka demokratik ülkelerde, olağanüstülükler ile karşılaşıldığında, sistemle oynamak kimsenin aklına gelmez; geldiğinde her kesimden itirazlar yükselir.
Grup dayanışması içine girenlerle ilgilenilir...
İster geçmiş dönemlerin çalkantılı ortamlarında iktidarda bulunanların ne yaptığına bakın, ister bugün alınan ve alınmak istenen tedbirlere; göreceğiniz, sistemle oynama girişkenliğidir. O yasa budanır, bu anayasa maddesiyle oynanırsa her şeyin değişeceği hüsnü kuruntusuyla alelacele bir şeyler yapılmaya çalışılır...
Ne kadar yanlış.
Yanlış olduğu geçmiş olaylarda fazla işe yaramamasından da bellidir, ama bugün değiştirilmek istenen yasa ve anayasa maddelerinin ülkeyi 11 yıldır yöneten bu iktidar tarafından yapılmış düzenlemeler olduğu gerçeği bence daha da çarpıcı.
Kendi yaptığını bozarak sorunun üstüne gitmek emin olun çözüm getirmez; tam tersine, yanlışlıkla hayati önemdeki başka dengeler tahrip edilebilir...
Tavsiyem değişmeyecek: Seçimlere gidilen bir ortamda hükümetin birincil ilgisi sandık olmalıdır; bu kadar telâşa gerçekten gerek yok...
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025